banner564

Yangın

Kalkanlı Piknik Alanı’nda dün sabah saatlerinde başlayan yangın bir kez daha yaz aylarının gerçek gündemini belirlemeye yetti de arttı bile. 
Yine ciğerlerimiz yandı, çok şükür zamanında alınan tedbirler ve müdahalelerle yangın çok daha büyümeden kontrol altına alınabildi. Tabi böylesi bir yangında yanğının çok daha büyük boyutlarda zarar verebilme imkânını göz önüne alınca dünkü yangın için çok şükür ifadesini kullanabiliyoruz.
Elbette bir ağacın yanması bile bizim için büyük kayıptır. Ama gene de dünkü yangını çok ama çok ucuz atlattığımızı düşünüyorum. Çok daha büyüyebilir, bölgedeki diğer ormanlık alanlara da sıçrayabilirdi.
Dünkü yangın ile birlikte bugün gündem bir kez daha yangın söndürme helikopteri olacaktır muhtemelen. Oysa dünkü yangında hem BM’nin helikopterleri hem Türkiye’den gelen helikopterler yangına müdahale ettiler.
Asıl bence gündem olması gereken konu piknik alanlarında kırılan cam şişeler, mangal ateşini bırakıp giden piknikçiler. Bunları nasıl ıslah edeceğiz? Bence 5 tane yangın söndürme helikopterine de sahip olsak eğer halkımızı yangınlar konusunda bilinçlendiremezsek hiçbir şeye yaramaz o helikopterler. 
Yangın ile bir diğer önemli husus ise yanan yerlerin en kısa sürede rehabilite edilip yeniden ormanlık alana döndürülmesi ile ilgili çalışmalardır. En kısa sürede yanan yeri yeniden ağaçlandırmamız gerekiyor. Bu konuda Kaymakamlık ve ilgili bakanlık derhal hazırlıklara başlamalıdır. 

Sıra Özlü Müzakerelerde 
Crans Montana’daki Kıbrıs konferansı bugünden itibaren özlü aşamaya giriyor. Yani tarafların görüşmeye belgelerle katılacağı ve sonuç almaya yönelik bir şekilde ilerlenmesi sağlanacak bir süreç başlıyor bugün.
Türkiye ve Yunanistan Başbakanlarının da davet edildiği konferansta artık nihai bir sonuca doğru gidilmesi bekleniyor. Türkiye’nin “Bu son olmalı” ısrarı konferansın sonucunu etkileyecek gibi gözüküyor. 
Zira bazı ön şartları konferansa gitmeden masaya koymak isteyen Rum tarafı, Türk tarafının bu ısrarı karşısında önerilerinden geri adım atmak zorunda kalmıştı.
İçeresinde bulunduğumuz hafta gerçekten çok kritik bir hafta, ortaya yeni bir antlaşma da çıkabilir, süreç sonlana da bilir ve bir kez daha zamana oynanabilir. 

Eroğlu – Özgürgün
Birisi siyasetin duayen ismi, UBP’nin onursal başkanı, eski Cumhurbaşkanı, başbakan. Diğeri henüz 13 aylık Başbakan, UBP’nin Genel Başkanı.
Dr. Derviş Eroğlu ile Başbakan Hüseyin Özgürgün arasında şu günlerde su sızmıyor adeta. Sürekli iletişim halindeler ve ciddi bir uyum gösteriyorlar. Hali ile de bu durum partiye ve örgütlere de kendi açılarından olumlu yansıyor.
Geçtiğimiz hafta hem İskele Festivalinin açılışı vardı hem Güzelyurt’un. Başbakan Özgürgün Onursal lider Eroğlu’nu aramış ve “Birimiz birini diğerimizde öbürüne gitsin. Kapanışta da tam tersini yapalım” önerisi getirmiş. Derviş Bey de bu öneriyi hemen kabul etmiş. 
Güzelyurt Festivalini Başbakan Özgürgün açarken, İskele’deki festivali Dr. Derviş Eroğlu açtı. Güzelyurt’un kapanışını Dr. Derviş Eroğlu yapacak, İskele ’de ise kapanışı Başbakan Özgürgün yapacak.
 
MESAJLAR
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Son günlerde Onursal Başkanınız Dr. Derviş Eroğlu ile aranızdan su sızmıyormuş. Umarız bu muhabbet tez ayrılık getirmez. Zira gözler üzerinizde.
Serdar DENKTAŞ: Tam 3 yıl önce böyle bir günde istifa etmiştiniz bakanlıktan. Aradan 3 yıl gibi bir süre geçti, bu üç yılda neler neler değişti?
Fikri ATAOĞLU: Bir gece öncesi kızınızı muhteşem bir düğünle dünya evine soktunuz ve ertesi sabah soluğu yangında aldınız. Hayat anı anına nasıl değişebiliyor demi. Genç kardeşlerimize bu arada mutluluklar diliyoruz. 
Hamza Ersan SANER: Tahsin Bey Crans Montana’daki Kıbrıs konferansına gidince Fildişi’nde yapılacak etkinliğe gitme görevi de size kalmış. Yakında Fildişi’ne doğru yola çıkacakmışsınız.
Kutlu EVREN: Yangının söndürülmesi adına dün gün boyunca sizde yangın yerinde kriz masası oluşturmuş ve özel sektörün elindeki iş makinaları ile su tankerlerini bölgeye getirmesini sağlamışsınız. 
Tevfik DİRENÇ: Yangın esnasında yaptığınız “Ellerinizdeki imkanı seferber edin” açıklamanız ile birlikte bir çok kişi dozer, kepçe gibi iş aletleri ve su tankerleri ile yangına koşmuş. 
Ahmet SENNAROĞLU: İskele Belediyesinin festivaline ciddi bir katkı yapıp bölgedeki dayanışmayı bir kez daha gözler önüne serdiniz. Bölgedeki belediyelerin dayanışması son derece önemli. 
Fırat ATASER: Yazın gelmesi ile birlikte artık Alsancak Belediyesinin yaptığı geleneksel deniz festivali için artık geri sayım başlamış. Çok muhteşem bir festival için yoğun bir hazırlık sürecine girmişsiniz. 
Osman TABAK: Gönyeli’nin tepelerinde çok özel bir mekan yapmış ve sadece özel dostlarınızı bu mekanda ağırlıyormuşsunuz. Yakında bu mekana özel bir ziyaret yapacağız. 
Tekin TÜRKAY: Pazar sabahları Gönyeli’de Çiko’nun kahvesinde hem kahvaltı keyfi yapıp hem usta tavlacılarla tavla oynuyormuşsunuz. Pazar sabahları Hüseyin Ergil’i de ara sıra davet edin ki tavlada ustalaşsın. 
Özgün FARUK: Üniversitedeki işlere öyle bir yoğunlaşmışsınız ki sizin şu meşhur bahçedeki mekan eski özelliğini kaybetmeye başlamış. Oysa eskiden o bahçeyi Cumhurbaşkanları başbakanlar ziyaret ediyordu. 
Levent ÖZADAM: Daha geçen yıla kadar Karpaz’a gidip tatilinizi geçiriyordunuz. Bu yıl ise Karpaz yerine Lefke’yi tercih etmişsiniz. Hayırdır ne oldu da yıllardır gittiğiniz Karpaz’dan vazgeçtiniz. 
Dilek KIRICI: Yazın gelmesi ile birlikte kendinizi plajlara atmışsınız ve çok fena yanmışsınız. Bu arada yaz akşamların vazgeçilmez eğlencesi okey için de hazırlıklara başlamışsınız. 

GÜNÜN SÖZÜ
“Kıbrıs Türk halkının eşitlik, güvenlik ve özgürlük içinde yaşayacağı, Rum halkının da kendini tehdit altında hissetmeyeceği bir çerçevenin ortaya çıkması için, gerek siyasi partilerimiz ve gerek Türkiye Dışişleri Bakanı ve çalışma arkadaşları ile yakın istişare içinde uğraşlarımızı sürdürmekteyiz. Bu hafta, Kıbrıs’ın ve bölgemizin geleceği açısından hayati önemi haiz bir karar haftası olacaktır.” 
 Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı 
YORUM EKLE

banner471

banner474