Geçtiğimiz hafta sonunu bazı etkinliklere katılmak üzere Türkiye’de geçirdik. Türkiye’de çok ciddi bir krizin ayak sesleri var. Bunu kime sorsanız söylüyor. İstanbul’u ayakta tutan ise turistler ve özellikle de Arap ülkelerinden bu şehre gelenler. 
Gittiğimiz her mekanda onları (Arap turistleri) görmek mümkün. İstanbul’da özellikle Arap turistlere iş yapan bir turizmci dostumla buluştum. 
Neden Arapların bu kadar yoğun bir şekilde İstanbul’u tercih ettiğini sordum. Ve neden Kıbrıs’a gelmediklerini de merak ettiğimi ifade ettim. 
Aldığım yanıt hem çok şaşırtıcı hem de düşündürücüydü. “Kıbrıs’ı bilmiyorlar ki gelsinler?” Gerçekten de bu konuda adımlar atılması artık elzem oldu sevgili dostlar. Arap ülkelerinde veya gerekirse İstanbul’da Arapça ilanlar ile KKTC’yi tanıtmamız gerekiyor.
Gelelim biz esas konumuza. Türkiye’de İstanbul’da seçimler 23 Haziran’da yenilenecek. YSK kararını bu yönde verdi. Kararın duyulması ile birlikte döviz yukarı doğru harekete geçti. Bugün de yukarı doğru seyrini sürdürmesini bekliyoruz. 
Türkiye’nin güney doğusunda resmen savaş var. Ve her geçen gün bu savaşın maliyeti inanılmaz bir boyuta doğru gidiyor. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Suriye gibi Kıbrıs gibi önemli sorunlar kapının ağzında bekliyor. 
ABD ve Rusya arasında iyice sıkıştı Türkiye, her iki taraf da iyice bastırıyor. Eğer ABD’den yana bir karar alırsa Suriye Güçleri ile Türk Askeri her an çarpışabilir. 
Diğer yandan Rusya ile ortak olunursa başta Akdeniz’de bir oldu-bittiye Türkiye’nin hazırlıklı olması gerekiyor. Zaten burada da sular iyice ısınmış durumda.
İşin özeti; işler hiç de iyiye gitmiyor Kıbrıs’ta. Ve Kıbrıs’ın tek güvencesi olan Türkiye’de durum daha da karmaşık bir hal almak üzere. 
Bu karamsar tablo içinde bizdeki gündemi görünce bir istifra hissi geliyor ki içime, hiç sormayın a dostlar...

Gapbellalı Özersay
Güne Merhaba Programına katılan eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer yine gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu. Özellikle program sırasında Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a yönelik olarak söylediklerini burada yeniden paylaşma ihtiyacı hissettim. 
Zira Ferdi Sabit Soyer’ın kendine has üslubu ile değerlendirdiği Kudret Hoca için söyledikleri dinlemeye değer türden açıklamalardı. Hemen hatırlatalım “Gapbella; kafaya giyilen kasket, şapka anlamında.  
İşte o açıklama; 
“Kudret Özersay gapbellayı başına takmadan önce siyasiler hep suçluydu. Kimisini mahalleye, kimisini mahkemeye yolladıydı. Ama vatandaşı bunun dışında tutuyordu. Şimdi gapbellayı başına takınca tek suçlu siyasiler değil vatandaş da suçlu oldu.  Demek ki neymiş, “Gapbellayı takmadan gapbella varmış gibi konuşmak lazımmış.”                 

YÖK kararı
Biz kısır kavgalar ile günümüzü gün ede duralım yanı başımızda baş döndürücü gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Ve bu gelişmeler hepimizi de çok yakından etkileyecek gelişmeler. 
Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerdeki program kontenjanlarının en fazla yüzde 50'sine kadar yurt dışından öğrenci kabul etme sınırlamasını kaldırdı.
Bu neden biliyor musunuz? Bu şu demek, artık Türkiye tüm dünyadan dilediği kadar yabancı öğrenciyi üniversitelerine alabilecek demek. 
Hani şu bizim beğenmediğimiz, burun kıvırdığımız yabancı öğrenciler var ya. Hah işte onların hepsi için kapılar ardına kadar açıldı Türkiye’de.  
KKTC’de ki üniversitelere bir kötü haber daha. Zaten 100 bin öğrenci çoktu demi. Adanın demografik yapısını falan şey ediyordu. Hah şimdi onlar da gelmeyecek. Aborjinliler gibi birbirimize daha rahat sarılacağımız günler çok yakın...
  
MESAJLAR
Emir ERSOY: Senin arılar oğul vermek yerine kovanlarını değiştiriyormuş. Acaba kovanları yeteri kadar rahat ve konforlu gelmiyor mu kendilerine? 

Zeki ÇELER: Ülkedeki yabancı işçi sayısı kadar işsiz gencimiz var. Oysa bu gençler için tek bir tane yüksekokul bile memlekette yok. Güneyde ise tam 40 tane var. Bir araştırın isterseniz. 

Fikri ATAOĞLU: Arap ülkelerinde veya en azından İstanbul’da ki Arap turistler için bir tanıtım atağı başlatmayı düşünüyor musunuz? Zira gerçekten de şuan İstanbul’u onlar tutuyor. 

Nidai GÜNGÖRDÜ:  Tanıtımı sadece Bakanlık yapmamalı. Belediyeler de kendi beldelerini mutlaka tanıtmalı. Bir bakın bakalım bu konuda siz neler yapabilirsiniz diye? 

Yalçın KOÇYİĞİT: Dün damada, tavlada fena halde yenilmişsiniz. Bu diyet işi başladı başlayalı zaten sizde bir enerji kaybı gözle görülür hale geldi. Bu arada ilk hafta sonucu 5 kilo birden vermişsiniz. 

Ercan İBRAHİMOĞLU: Fenerbahçe’de 10 oyuncunun bileti kesildi diyorlar. Bize sorsanız o takımdan iki kişi hariç hiçbirini tutmayız. Neyse dananın kuyruğu bu hafta kopacak gibi gözüküyor. 

Cenk ALPER: Çarşamba günü ilk kez Telsim’de 5G uygulamasını test edecekmişsiniz ve davetli konuklara 5G‘yi deneme fırsatı sunacakmışsınız.   

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Son günlerde gerek yurt içinden gerekse yurt dışından sürekli davetler alıyormuşsunuz Kıbrıs konusunda konferans vermek için. Yakında bir konferans içinde Ankara’ya gidecekmişsiniz. 

İbrahim ÇAKIRDAĞ: Hocam memleket nereye doğru gidiyor. Bu konuda eskiden yayınlara bağlanır fikirlerini paylaşırdın. Artık seni eskisi kadar ekranlarda göremiyoruz. Ama Allah’tan gazetede yazıların çıkmaya devam ediyor. 

Tolga ATAKAN: Bütün stresinizi İstanbul’a gidip Beşiktaş’ı da yenince atmışsınız. Neyse tebrik ediyoruz hem galibiyetinizi hem şampiyonluğunuzu. 

Sanlı ÇOBAN: Vah başkancığım vah, bu günleri de mi görecektik. Pazar gününden beri evden dışarı adımınızı atmamışsınız. Bu arada bazı GS’li dostlar evi basabilir diye ihbar alınca evin önüne av köpeklerini bağlamışsınız. 

Ebru KAPTAN: YAGA olarak yakında yeni binanıza taşınacakmışsınız. Bu arada KOBİGEM için hafta sonu İstanbul’daymışsınız. Nasıl geçti kurslar? 

Ahmet ERBAŞ: Bengü Türk Televizyonunda ekonomik ve mali protokolün bir an önce imzalanması ve KKTC’ye kaynak aktarılması gerektiğini söylemişsiniz. Ah birde bizim buradakiler bunu anlayabilse. 

Ersin TATAR: Mübarek Ramazan ayında her gece bir başka yerde iftar programı hazırlatmışsınız ve dün gece ilk olarak kendi mahalleniz Yenicami’de startı vermişsiniz. 

Osman GÜNGÖR: Geçtiğimiz günlerde yenilenen yönetimde Karadeniz Kültür Derneğinde artık sizde aktif olarak görev almaya başlamışsınız. Artık sadece siyasette değil dernekte de yönetimdesiniz desenize.