banner564

Yeni bir dönem başlıyor

Bugün sadece karantina sonrası ilk günümüz değil, yeni bir dünyaya merhaba diyeceğimiz ilk gün olarak akıllarımızda kalacak. Birçok işyeri günlerden sonra ilk kez kapılarını açacak ve belki de siftah yapacaklar.
Ekonominin çarklarının yeniden dönmeye başlayacağı bir gün ve hafta bizi bekliyor. Temkinli, kurallı ve mesafeli bir başlangıç olacak belli ki.
Gittiğimiz tanıdık dükkânlarda öyle kahve eşliğinde “memleketin hali ne olacak” ile başlayan cümleler de kuramayacağız bu yeni süreçte. Tokalaşmadan, öpüşmeden, sarılmadan kapıdan seslenip alacağımızı alıp hemen ayrılacağız dükkânlardan.
Bir iki hafta sonra kapalı kalan diğer işletmeler sonra okullar ve en sonunda da sınır kapılarını açacağız belki. Ama hep bir diken üstünde olma durumu olacak artık hayatımızda. 
Belki üç dört ay sonra bir kez daha kapanmak zorunda kalacağımızı bile bile bugün yeniden normalleşmenin ilk adımlarını atıyor olacağız. Yeni bir dönemin ilk günü bugün. Esnaf dostlarımıza, işyerlerine kavuşan tüm emekçi kardeşlerimize selam olsun…

Bize bunu Türkiye mi yaptı?
Çok bozuldum, çok kızdım, hatta itiraf ediyorum çok sert tepki verdim. Bunu bize yapan Türkiye miydi?.
Diyalog TV gibi bu ülkenin en güvenilen kurumuna bunu kim yaptı?
Ve iki gün geçmesine rağmen ne TC Lefkoşa Elçiliğinden ne de bir başka kimseden açıklama yok olanlar karşısında. Kıbrıs Türkü’nün temel değerlerine yapılan bu saldırı karşısında siyasilerimizin, bakanlarımızın sessiz kalmasına ne demeli.
Sivil Toplum Örgütlerimiz, iş insanlarımız onlara ne demeli. Bence topyekûn birlik olmalıyız bugün. Gerekirse bu durumu protesto eden bir mektubu ilgili yerlere iletmeliyiz.
Bu tepkimizi bugün dile getirmezsek yarın başka başka değerlerimize de saldırı olacağını bilmeliyiz…
Buradan Türkiye Cumhuriyeti’nde yayın yapan Show TV’yi çok net kınıyorum. Show TV Ana Haber Bülteni içinde, Kıbrıs'a özgü ‘Şeftali Kebabı’nın tarifini yapan Gürkan Şefin tarifi, bizim meşhur ‘Şeftali Kebabımız’ ile yakından uzaktan hiç ilgisi yoktur. 
Biraz saygı! Tabi anlayana!

Basın Özgürlüğü
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününe buruk girdik. Öyle ki Diyalog TV’nin uydu yayınlarının sonlandırılması ülkede çok sesli yayıncılığı sekteye uğratmıştır.
İnsanların seçme hakkı ellerinden alınmıştır. Rekabet ortamına büyük bir sekte vurulmuştur. O yüzden dün buruktuk camia olarak. Her ne kadar kendi aramızda bir rekabette olsa şahsen bir basın yayın organının kapanmasını, bir televizyon kanalının yayınlarının durdurulmasını istemem.
Zaman zaman kendi içimizde fikir ve görüş ayrılıkları da olsa aynı yolda koşuyoruz. Ve en tabi olarak birbirimizle rekabet ediyoruz. Bizim iş de aslında bir yerde futbol gibi. Ekranda olan ekranda kalıyor. Bir gün bir program çok izleniyor ertesi gün bir başka program daha çok izleniyor.
Çetinkaya olmadan Yenicami’nin bir anlamı olur mu? Ya da Fener olmadan Cimbomlu olmanın bir ağırlığı olur mu? Olmaz. İşte bizim meslek de böyle. Sahadaki futbol takımları bizim için çalıştığımız medya kuruluşları, takımlardaki futbolcular da muhabirler, editörler, haberciler…
Hepimiz en iyisi için çalışıyoruz. En iyisi olmak için mücadele veriyoruz. Alın teri döküyoruz. Ama dışarıdan müdahale olduğunda bu rekabetin tadı kaçıyor işte. 

MESAJLAR 
Mustafa AKINCI: Desteğiniz için teşekkür ederiz. Açıklamanız ile birlikte bir kez daha empati yapma gereği hissettik. Aslında toplum olarak bu aralar biraz empati yapmak durumundayız. 

Ersin TATAR: Siz sadece Diyalog TV ekranının karardığını düşünüyorsunuz ama bence sizin en büyük kaleniz gitti. Şimdi olmasa bile ilerleyen günlerde bizi daha net anlayacağınızı biliyoruz. 

Kudret ÖZERSAY: Normalde başka bir şey olsa 50 kere basın önüne çıkar paylaşımlar yapardınız. Bu sefer sadece telefonla destek olmanızı üzüntüyle karşıladık. Bilin istedik. 

Doğuş DERYA: Diyalog TV’ye benden daha çok çıkan vekiller bile destek verme noktasında çekinirken sizin ilk andan çıkıp destek vermenize ancak şapka çıkarılır. Çok teşekkür ediyorum samimiyetiniz için. 

Serdar DENKTAŞ: Sizin dediğinizin hikâyesi var. Sarı öküz hikâyesi. Ama biz çoktan verdik o sarı öküzü. O yüzden bu saatten sonra hiçbir şey olmaz. Bizden söylemesi. 

Erhan ARIKLI: Bir siyasi parti başkanı söylediği sözün arkasında durur. Gelen eleştirilerden veya farklı anlamalardan ötürü yaptığı paylaşımını silmez. Silecekse de zaten yazmaz. 

Reşat AKAR: Diyalog TV’nin kapatılmasına siyasilerden yeterince tepki gelmedi. Ama helal olsun halk arkanızda duruyor. Size çok sayıda destek mesajı yağarken, bazı bozuk sesler de var ama önemli değil.

Vedat ERBAŞ: Yani tatlıydı, çerezdi, kuraldı derken bizi fena faka bastırdınız. Çok uzun zamandır tavlada böyle bir mağlubiyet almamıştık. Ama merak etmeyin sizin stili bu hafta sonu hep çalıştım. 

Ali ÇINAR: Üniversitede hocalarla takıla takıla sizin imajda bir kayma olmuş. Yeni model sakallarınız ile tarih profesörleri gibi olmuşsunuz. En yakın zamanda size bir pipo hediye edeceğiz. 

Dr. Ali PİLLİ: Eşinize hazırladığınız sürpriz herkesi çok ama çok duygulandırdı. Dün tüm hanımların dilindeydiniz, ne incelik öyle, ne güzellik, tebrik ediyoruz. 

Ünal ÜSTEL: Çevre Bakanlığı olarak çevre temizliğini anlatan kamu spotları hazırlatmışsınız. Bir de şu cezaların miktarlarını biraz artırabilirseniz çok daha etkili olacaktır. 

Mehmet ÖZSEZER: Günlük yumurta satışlarında talep giderek artıyormuş. Özellikle çift sarılı yumurta isteyenlerin ilk adresi olmaya başladınız. Acaba otobüsleri satıp, tavuk çiftliği mi kursanız? 

Güner ÖZKARATAŞ: Show TV Ana Haber Bülteni içinde, Kıbrıs'a özgü Şeftali Kebabının tarifini yapan Gürkan Şef’in tarifini nasıl buldunuz? Bu konuda kamuoyuna bir açıklama yapar mısınız? 

Hakan YOZCU: Evlendikten tam 20 yıl sonra gecikmelide olsa yengeye evlenme teklifini bir şiir ile yapmışsınız. Geç olsun da güç olmasın dedikleri bu olsa gerek. 

YORUM EKLE

banner608

banner474