Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan üç yıllık Ekonomik Protokole ilişkin yıllık değerlendirme toplantısının ikincisi dün başladı.

Yapısal Dönüşüm Programı ile ilgili olarak TC ve KKTC yetkililerin kaldığı toplantılarda ekonomik protokolün gereklerinin ne kadar yerine getirildiği taraflarca değerlendirilecek. Toplantıda, kamu sektörü, finansal sektör, reel sektör 1 ve reel sektör 2 adı altında ekonomik protokolün gerçekleşme oranları ve gelinen son duruma ilişkin raporlar da ele alınacak.

Başbakanlık Müsteşarı Olgun Amcaoğlu, gelinen durumun çok iyi noktada olduğunu, ekonomik dengelerin yerinde olduğunu söylüyor, hatta buna örnek olarak da “Yerel bütçenin yakaladığı ivme ortada” diye işi özetliyor.

Ama esas olan meclisin açılması ile birlikte gündeme gelmesi beklenen yasalar. Zira birçok yasa ve tüzük meclisin açılmasını bekliyor. Meclisin açılması ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan üç yıllık Ekonomik Protokole ilişkin yasa ve tüzükler meclisin gündemine gelecek. Mecliste geçici komitelerde ülkeyi yakından ilgilendiren 20 kadar önemli tasarı beklemekte.

20’si içinde takvim 31 Aralık 2017’ye kadar devam edecek. Bu ara meclisin açılmasından 30 gün sonra 2018 bütçesini görüşmeye başlayacak olması süreyi daha da kısıyor. Yani her hafta meclisten en az 2-3 yasa önerisinin geçmesi gerekiyor. 

1964’te Rum alıyordu

Dün bir okurumuz aradı ve Rum ve Maronitlere BM Barış Gücü aracılığıyla çeşitli günlük tüketim malzemeleri gönderilmesi konusunda hükümetin aldığı son kararı değerlendirdi. 

Açıkçası yurt dışında olduğumuzdan konuyu derinlemesine araştıramadık ama okurumuza da bu noktada güvenmek gereğini hissettik. 

Okurumuz 1964 öncesi Türkiye Cumhuriyeti’nin Gazimağusa Limanı’na, Kıbrıslı Türkler için gönderdiği yardım malzemeleri için Rumların gümrük aldığını, Türkiye’nin de her seferinde bu gümrüğü ödediğini hatırladığını anlattı. 

Kısacası Rum tarafı Kuzey’e bir malzeme göndermek istiyorsa buyursun gümrüğünü ödeyip geçirsin diyor okurumuz. Siz ne dersiniz? 

Barzani’nin hedefinde Kıbrıs var mı? 

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün açıkladığı "Bundan sonra Kuzey Irak yönetimi bakalım petrolünü hangi kanallarla satacak. Vana bizde. Kapattığımız an o iş biter" sözü aslında üzerinde durup düşünülmesi gereken bir söz. 

Zira Kuzey Irak petrolünü Doğu’da İran, Kuzey’de Türkiye Güney’de Irak üzerinden satamayacak. Gelen tepkiler bunu gösteriyor. Geriye ne kalıyor. Batıda Suriye…

Irak Federal Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani'nin 17 Kasım 2013 günü "Kuzey Kürdistan'a hoş geldiniz!" sloganıyla karşılandığı Diyarbakır ziyaretinin hemen ardından partisi KDP'nin internet sitesinde İran, Irak, Suriye ve Türkiye'nin 21 ilini kapsayan büyük Kürdistan haritası yayımlandı. Yayınlanan haritada Kürdistan’ın Akdeniz’e açılan kapıları var. Ve buradan elindeki petrolü dünyaya satmayı planlıyor.

Barzani'nin hayalindeki, ABD, AB ve İsrail üçlüsünün himayesinde kurulabilecek sözde Kürdistan, bu kıyı şeridine sahip olduğu takdirde karasuları, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge, bitişik bölge, balıkçılık bölgesi gibi deniz hukukunun tanıdığı deniz yetki alanlarına sahip olacaktır.

Yani dünkü referandum sadece bir başlangıç olarak algılanmalı, Barzani’nin hedefinin Akdeniz olduğu unutulmamalıdır. Ve Akdeniz denince de Kıbrıs’ı bir tarafa not etmenizde fayda vardır. 

MESAJLAR: 

Mustafa AKINCI: Rum tarafında bugüne kadar olmayan iyi niyet kendini göstersin derken bakalım bu açıklamanıza Rum mevkidaşınız ne cevap verecek. Yani bugüne kadar iyi niyetli değildiler? 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Ekonominin canlandırılması adına bir takım kararlar almışsınız. Yakında bazı önemli teşvik ve destek programlarını açıklayacakmışsınız.

Serdar DENKTAŞ: Şimdiden 13. Maaşı revize etmişsiniz ve kenara koymuşsunuz. Zaten birkaç haftaya kalmaz 13. Maaş tartışmaları da başlar kamuoyunda. 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: 1964’te Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıslı Türklere gönderdiği yardım malzemelerin gümrüğünü o günün şartlarında ödediğine göre pek ala Rum kardeşlerimiz de gümrüklerini ödeyebilirler. 

Fikri ATAOĞLU: Turizm Bakanlığı önlem hazırlığına geçmiş ve Rumlara inat dün bizim de yazdığımız gibi Charter seferlerine ağırlık verilmesi yönünde çalışma başlatmışsınız. 

Hakan GÜLÜMSER: Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Sinan Kızıldağ Kıbrıs’a ziyaretinize geldiğine göre yakında bazı önemli sürprizleriniz olacak desenize. Takipteyiz. 

Mustafa ABİTOĞLU: İki yıldan bu yana emek verdiğiniz işten ayrılma kararı almışsınız. Hayırdır işi de bıraktığınıza göre siyasete mi soyunacaksınız sizde.

Mustafa BULUTOĞLULARI: Tebrik ediyoruz, Kıbrıs Rallisinde yine fırtına gibi estiniz ve kürsüyü kimseye bırakmadınız. İlk gün bazı aksilikler yaşanmış olsa da sonuçta birinciliği kaptırmadınız.

Tiğin KİŞMİR: Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu olarak düzenlediğiniz Kıbrıs Rallisi Türkiye’den gelen heyet tarafından da beğenilmiş ve seneye Kıbrıs Rallisini Türkiye Otomobil Kurumu yarış takvimine almaya karar vermiş. 

Mustafa GÖÇER: Gözden ve hasetten uzak kalmaları için hem şirkete hem şirket çalışanlarına kurban kesmişsiniz. Allah kabul etsin, artık bugün bir kavurma yapar bize de gönderirsiniz değil mi?

 

Yalçın KOÇYİĞİT: Türkiye’de lider koltuğunda oturan Galatasaray’ın üst düzey yöneticilerini dün Girne’de ağırlamışsınız. Bu gidişler gelişler çoğaldığına göre yakında bir şeyler olur artık KKTC’de de.

Dr. Ramadan KAMİLOĞLU: İzmir Seferihisar’da düzenlenen Teos Turnuvası’nda, usta balıkçılar, profesyonel teknelerle balık tutma yarışmasında KKTC’yi ilk kez temsil etmenin gururunu yaşamışsınız. 

Osman NESİN: İzmir’e kadar gidipte kumru yemeden gelen tek kişi olarak siz de büyük bir başarıya imza attınız. Belki de KKTC’de ilk kez birisi İzmir’den kumru yemeden ülkeye dönmüş oldu. 

Kemal ALTUNCUOĞLU: Türkiye Cumhuriyeti’nin sağladığı finansman ile yakında esnafa çok düşük faizli kredi dağıtımına başlıyormuşsunuz. Hadi hayırlısı. 

Mine GÜRSES: Yani Rumların yaptığına bir bak. Araştırmadan sormadan liste yapıyorlar. Merit Lefkoşa Türk malı tapulu olmasına karşın adının listede geçmesi Rumların nasıl gayri ciddi iş yaptığının en büyük kanıtı adeta. 

POLEMİK

“Biz bu bağlamda Sayın Anastasiadis ile daha önce vardığımız güven yaratıcı önlemler bağlamındaki konuları ve komitelerin çalışmalarını aksamadan sürdürmeye hazırız. Mobil telefonların her iki tarafta çalışır hale getirilmesi, elektrik bağlantılarının kalıcı olarak sağlanması gibi konularda biz çalışmaya hazırız. Yeter ki Rum tarafında da bugüne kadar olmayan niyet artık kendini göstersin.”

Cumhurbaşkanı Akıncı