banner564

Yolcu uçağı bekliyorduk İHA geldi

Hayat dediğimiz şey ne kadarda hızlı akıyor değil mi sevgili okurlar? Daha yazın içinde bu köşede sizlere Dalaman-Ercan seferlerinin başlaması gerektiğini, bu seferlerin başlaması ile birlikte turizmde büyük bir canlılık geleceğini anlatıyordum ve bu konudaki temaslardan bahsediyordum.
Dün Dalaman’dan yolcu uçağı beklerken ilk İnsansız Hava Aracı yani İHA geldi ülkemize. Ve gözüken o ki uzun bir sürede bizim misafirimiz olacak Dalaman’dan gelen İHA. 
Demem o ki neyi planlıyorduk ne oldu. Bugün güvenliğimiz için bu İHA ve SİHA’lar çok gerekli. O yüzden de buradalar. Dün hava başkaydı bugün başka. 
Siyaset dünkü ve bugünkü havaya göre şekillenir. Dün, ABD her koşulda Türkiye’nin yanında iken bugün durumlar değişti. Ruslar, Güney Kıbrıs’ta parti bile kurmuşlardı, bugün Rusya ile Güney Kıbrıs’ın arası açık. Rusya ile Türkiye neredeyse birçok konuda şimdi birlikte hareket ediyor.
Devletlerin ilişkileri kendi çıkarları üzerinden geçiyor ve devletleri yönetenlerde bu ilişkilere göre siyaset güdüyorlar. Yani bir yerde takılıp kalmıyorlar. 
Hatırlayın daha düne kadar Türkiye-Rusya savaşın eşiğine gelmişti düşen uçak meselesi yüzünden. Bugün ikili ilişkiler ne aşamada. Bu örnekleri çoğaltmak daha da mümkün.
Ama bizde değişmeyen siyasi yapılar var. Dün gelen İHA’larla ilgili partilerin ve sivil toplum örgütlerin yayınladıkları mesajlara bir bakalım isterseniz.
“BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, Geçitkale Havaalanı’na İHA ve SİHA konumlandırılmasına, bölgede gerginliği arttıracağı gerekçesiyle tepki gösterdi” mesela.
Oysa Ada’ya ilk İHA’ları kim konuşlandırdı? Güney Kıbrıs. Peki, İzzet İzcan ve aynı düşünce paralelinde olanlar bunun Ada’da bir gerginliğe yol açacağına dair açıklama yaptılar mı? 
Tabi ki yapmadılar. İşte kör siyaset dediğimiz şey tamda bu. Eğer İzcan ve İzcan gibi düşünenler Türkiye’ye ve KKTC hükümetine gösterdikleri tepkinin aynısını Rum tarafına da göstermiş olsalardı, toplumda bir karşılığı olurdu.
Sevgili okurlar, niyetimiz ucuz siyaset yapıp, onu Rumcu öbürünü Türkiyeci falan göstermek değil. Amacımız siyaset dediğimiz şeyin bu ülkede ne kadar kısır, ne kadar sığ parametrelerde yapıldığını göstermek.
Bugün ülkemizin yararına olacak şeyler üzerinde azami müşterekte buluşabilmeyi başaramazsak bu ülkede bir adım bile ileri gidemeyiz. Zaten gitmediğini de herkes görüyor işte.
Turizm, ülkemizin geleceği için olmazsa olmazıdır. Ama turizm olabilmesi içinde bu toprakların güvende olması gerekiyor. Güvende olmayan yere bir tek turist inmez.
Dalaman’dan yolcu uçağı beklerken İHA’lar SİHA’lar gelir. Eğer söz konusu güvenlik ise gerisi teferruattır. Bugün Türkiye’de AKP ile CHP öldürseniz yan yana gelmez. Ama daha geçen hafta ABD senatosunun aldığı bir karar için AK Partisi de CHP’si de MHP’si de aynı tepkiyi veriyor ise bir şeyler doğru gidiyor demektir.
Bizde ise İHA’lar için dün verilen tepkilere bakınca bu uzun yazıyı yazmaya karar verdim. Çünkü bizde azami müştereklerde bile buluşamıyorsak bir yerlere varmamız mümkün değildir. 

Bağımsızlık Yolu’na teşekkürler… 
Hani ‘hiç mi umut yok?’ derseniz, ‘yok o kadar da değil’ derim. Örneğin ortak paydalarda pekte buluşamadığımız  “Bağımsızlık yolu” var. Gençlerden oluşuyor, kendilerine göre bir düşünce yapıları var.
Ve o gençler önceki gün Rum Yönetimi’ni protesto etti. Yukarıda yazdıklarımı tam da bu bağlamda doğrular nitelikte bir hareket oldu. Bağımsızlık Yolu, IGCSE programı Türkçe dalında dünya birincisi olan Berilsu Meral’in ödülünü almasını ‘Türkiye kökenli’ olduğu gerekçesiyle engellemesi nedeniyle Rum Yönetimi’ni protesto etti. 
Haksızlık karşısında aynı tepkiyi verebilmek çok önemli. 
Eğer birimize karşı haksız ve insanlık dışı bir tutum sergilenmiş ise buna toplumca hep birlikte karşılık vermeliyiz. Yukarıda yazdıklarımda anlatmak istediğimi aslında Bağımsızlık Yolu göstermiş oldu. Teşekkürler Bağımsızlık Yolu üyesi arkadaşlar.  
 
 MESAJLAR

Erhan ARIKLI: Dün bütçe görüşmeleri sırasında hal konusunda yaptığınız konuşmayı dinledim. Keşke sizinle girdiğimiz bahse de o konuşmada yer verseydiniz. Nede olsa iddiayı ben kazanmıştım. 

Ünal ÜSTEL: Türkiye Turizm Bakanı ile dün oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirmişsiniz ve uzun bir süreden bu yana yeniden İskandinav ülkelerine charter uçuş başlatacakmışsınız. 

Derviş GEZER: “Bunlar da Abdülhamit’in Kıbrıslı torunları” derken kimi kast ettiniz. Zira dünkü yazınıza kimse tepki vermedi, demek ki kimse üstüne almadı. Daha açık yazın bakalım gene sessiz mi kalacaklar? 

Adem BEYDOLA: Hafta sonu Gönyeli’de mangal partisi vermişsiniz tek başınıza. Hiç oldu mu? Mangal dediğin dostlar ile güzel olur. Bu seferki mangal partisine hayli kalabalık geleceğiz, bilginiz olsun. 

İsmail KOFALI: Bakıyoruz da sizin mekân gençlerin ilk durak yeri olmuş Gönyeli’de. Neredeyse köyün tüm gençleri sizi biran olsun yalnız bırakmıyorlar. Hayırdır, bu işin sırrı ne? 

Kemal ÖZEKMEKÇİ: Amerika’da KKTC bayrağını gururla dalgalandırdıktan sonra şimdi gözünüzü Bahamalar’da yapılacak turnuvaya çevirmişsiniz. Orada da ülkemizi en iyi temsil edeceğinize inancımız tamdır.  

Serhat AKPINAR:  3. Altın Marka Ödül Töreni’nde, GAÜ’ye “Yılın Eğitim Markası” ödülü verilmiş. Gerçekten ülkemize bu ödülün gelmesi son derece önemli. Emeği geçen tüm GAÜ ailesini tebrik ediyoruz. 

Ahmet ARSLAN: Hafta sonu Türk Ocağı, lider Cihangir’i devirince primlerde tavan yapmış takımda. Ee madem lideri devirdiler o zaman sizin pamuk ellerde cebe girecek tabi ki. 

Ahmet KAPTAN: Yoldaş, bir sustun pir sustun. Eskiden sosyal medyadan falan paylaşımlar yapıp fikirlerini paylaşıyordun. Şimdi hiç sesin soluğun çıkmıyor, her şey yolundadır inşallah, özlendiniz. 

Fevzi TANPINAR: Alsancak’ta ektiğiniz bağda merlot üzümler üretmeye başlamışsınız. Eh artık yılbaşı için bir şişe Tanpınar Şaraplarından hediye edersiniz değil mi? göz hakkı denen bir şey var sonuçta.  

Kudret ÖZERSAY: Dün doğum günü kutlamaları gün boyunca devam etmiş. Partideki kutlamaya ise baklava üzerine dikilen mum damgasını vurmuş. Doğum günü baklavasını da böylece görmüş olduk sayenizde. 

Ziya GÜNGÖR: Türkiye’de izlenme rekorları kıran Masterchef yarışmasının şeflerinden Şef Somer Sivrioğlu ile bir araya gelmişsiniz. Yoksa sizde mi bu yarışmaya katılacaksınız?  

Tufan ERHÜRMAN: Hayırlısı ile adaylığınızı bugün ilan ediyorsunuz. Uzun ve zor bir süreç bugün resmen başlıyor. Vereceğiniz mesajlar bakalım toplumda ve özellikle CTP içinde nasıl algılanacak? 

İzzet İZCAN: Yoldaş, kimse gerginlik çıksın istemez ama bu işler iki taraflı oluyor. Diğer tarafa bir şey söylemeden bu tarafa laf söylediniz mi? bu iş olmuyor, bilmem anlatabildik mi?  

YORUM EKLE

banner608

banner474