banner564

Zam zam nereye kadar?

 Artık gündelik hayatımızın bir parçası oldu zamlar. Öyle ki gün geçmiyor ki bir ürüne okkalı bir zam gelmesin. Bir gün elektriğe, bir gün akaryakıta bir gün evdeki tüp gaza. 
Bir bakmışsınız süt zamlanmış bir bakmışsınız sabah kahvaltıların olmazsa olması hellimle, bolibif zamlanmış. İğneden ipliğe her şeye gün aşarı zam üstüne zam yapıyor ülkeyi yönetmeye çalışanlar.
Birde çaktırmadan yapılan zamlar var. Örneğin belediyelerin suya, temizlik ücreti altında aldığı maktu ücrete, sağlık harçlarına da zam geldi.
Bugün temizlik ve sağlık ücreti adı altıda alınan sabit ücretler 60 TL’yi buldu, belediyelerin evlerimize gönderdiği su faturalarında. Bu gibi zamları henüz fark etmemiş onca insanımız var oysa. 
Ancak asgari ücretli ve orta gelirli vatandaşlar ellerine yeni geçen su faturalarında 30 ile 45 TL arasında değişen zam oranlarını görmeye başladılar bile.
Diyeceğim o ki hükümet bir an önce başta asgari ücret olmak üzere kamu çalışanların özellikle 2010 sonrası işe giren kesimin maaşlarında bir düzenleme yapması kaçınılmazdır. 

Dingil meselesi
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat gazetelerimizden birine verdiği demeçte, “memleketin dingili koptu” diyerek bir durum değerlendirmesinde bulundu.
Sayın Talat’ın bu durum tespitine aynen katılıyorum. Gerçekten de memleketin dingili kopmuştur. Halkın siyasi iradesi, başka başka hesaplara kurban edilmiştir. 
Bu halk, 7 Ocak günü sandığa gitmiş ve iradesini sandıkta göstermiştir. Halk, UBP’den memnun olduğunu ve 21 vekille devam etmesini ancak tek başına hükümet kurmasına da izin vermemiştir. 
Denetim ve şeffaflıktan söz eden HP’nin hükümete girmesini istemiş ve bu partinin 9 vekil çıkarabilmesi için gerekli desteği yine seçmen vermiştir. 
Yaptığı icraatlarından ötürü CTP’ye kırmızı kart göstermiş ve vekil sayısını yarı yarıya azaltmıştır. Seçmenin bu iradesine başta Sayın Talat ve bazı kanaat önderleri karşı çıkmış, etik olmayan bir hükümetin oluşumu sağlanmıştır. 
Yani bugün memleketin dingili koptuğunu söyleyenler, aslında dingilinin kopacağını bile bile bu arabayı yola sürenlerdir. 

Yapılması gereken
Üniversitelerimize kayıt yaptıran öğrenci sayısı geçmiş yıla göre daha az olacak. Çünkü bu yıl üniversitelerimiz Türkiye Cumhuriyetinde sınava giren öğrenciler içinde daha az tercih edildi. 
Peki, tercih sorunumuzu nasıl arttıracağız?
İşte bu sorunun bence en önemli cevabı; devletimizin, halkımızın ve üniversitelerimizin gelen öğrencilere buradaki yaklaşım tarzları etkili olacaktır. 
Bu bağlamda hem devleti yönetenler, hem bu devletin çatısı altında yaşayan bizler, gelen öğrencilere daha hoş görülü ve daha sıcak yaklaşmalıyız. 
Okullarımızda bu konuda adımlar atmalı. Dün bu konuda iki haber gözüme ilişti. 
Birincisi: Doğu Akdeniz Üniversitesi 21. Oryantasyon Günleri kapsamında 25 Eylül 2018 Salı akşamı Mustafa Sandal'lı “Hoş geldin Gecesi” düzenliyormuş. 
İkincisi: Lefke Avrupa Üniversitesi oryantasyon etkinlikleri kapsamında yeni kayıt yaptıran öğrencilerin ve ailelerinin yoğun katılımı ile "Kıbrıs Kültür Gecesi" düzenlemiş 
Bu tür etkinliklerin hem okullarımızca hem belediyelerimizce artarak yapılmasını arzu ediyoruz.
 

MESAJLAR

Yüksel ÇELEBİ: Hükümet gibi sizde sessiz ve sedasız su faturalarındaki sağlık ve temizlik harç ücretlerine zam yapmışsınız. Yeni zammınız ülkemize ve halkımıza hayırlı olsun. 

Ömer FARUK: Babanızdan siyaset bayrağını devralıp siyasete ilk adımınızı atmışsınız. Geçen dönem olduğu gibi bu dönemde Lefke UBP ilçe yönetim kurulunda yerinizi almışsınız. 

Fikri TOROS: Milletvekili olduktan sonra aile şirketinizi kardeşiniz ile birlikte çocuklara devretmişsiniz. Özellikle Hazal Hanım bayrağı daha yukarı çekmek için canla başla çalışıyormuş. 

Ferdi Sabit SOYER: Vatandaş her gün bir zam haberi ile uyanıyor ve her yeni güne bir kroşe yiyerek başlıyor. Bakalım daha ne kadar ayakta kalabilecek. Belki bir sürpriz olur ve birileri mindere havlu atar. 

Mehmet Ali TALAT: Hem dingili kopuk bir hükümet oluşumuna izin verdiniz hem de şimdi bu durumdan şikâyetçisiniz. Valla anlamış değiliz, üstelik bu oluşumun bozulmaması içinde telkinlere devam ediyorsunuz. 

Çetin SADELİ (Çeto): Mehmet Ekin Vaiz’e düğün hediyesi olarak bir bidon benzin ile bir tane mutfak tüpü hediye etmişsiniz. Demek ki sizde para çok, nereden geliyor bu derenin suyu? Lütfen mal varlığınızı açıklayın? 

Mustafa GÖÇER (Çatlı): Son günlerde sosyal medya hesabımdan paylaştığım tavla turnuvaları fotoğraflarını görünce içinize bir korku düşmüş. Korkmayın, zira korkunun ecele faydası yoktur. 

Tolga ATAKAN: Geçen gece canınız aniden Manisa’nın odunda pişen köftesinden çekmiş. Bulabildiniz mi bari? Eğer hala daha canınız çekiyorsa sizin için getirtebiliriz Türkiye’den. 

Biray DELİCEIRMAK: Geçen gece mangal yakıp köfte pişirmeye kalkınca gece gece grip olmuşsunuz. Çok geçmiş olsun, o saatte mangalda köfte yapma fikri aklınıza nereden geldi? 

Ziya ÖZTÜRKLER: Önümüzdeki hafta ek yerleştirmelerde açıklanacakmış. Bakalım ek yerleştirmelerde tamamlanınca geçen yıla göre öğrenci sayımızda nasıl bir artış yaşanacak. 

Tacan REYNAR: Hem yargının bağımsızlığından hem de basın özgürlüğünden bahsetmeye başlayınca siz, bizde bir sevinç bir sevinç anlatamam. Neyse aramıza hoş geldiniz. 

Şehan TOMGÜSEHAN: 554,32 TL’lik hakkı huzur ödeneğini az bulup Toprak Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanlığı makamından istifa etmişsiniz. İyi de önce bu konuda hükümetle bir görüş alış-verişinde bulunsaydınız ya. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Ülkenin gündemi kurultaydan daha önemlidir diyerek gelinen durumu iyi özetlediniz. Zira her geçen gün büyüyen bir enkaz var. Bunu devralmakta hiç kolay olmayacak. 

Murat CİVELEK: KKTC Karadeniz Kültür Derneği olarak Kıbrıs’a Trabzonspor’u getirebilmek adına bir takım girişimler başlatmışsınız. Bakalım belki devre arasında takımı getirebilirsiniz. 

Aktaç ATAİ: MDP olarak yenilenen Girne ilçe merkez binasını düzenlenen bir davet ile açmışsınız. Açılış hayli kalabalık olunca keyfinizde yerine gelmiş. Hayırlı olsun yeniden. 


POLEMİX
“Birçok şey bu süreçte tartışılacaktır. Bence basın ve ifade özgürlüğünü anlamlandırmak açısından önemli bir sürece gireceğiz. En azından bu topraklarda ifade özgürlüğüne dair bir karar bekliyoruz. Bizim tartışmamız gereken husus şu; Biz ne olmak istiyoruz? Bizim bu ülkede fikir özgürlüğünden ne anladığımızı tartışmamız gerekir. Bu davada bunun bir mihenk taşı olacaktır. Süreci hep birlikte göreceğiz”
Avukat Tacan Reynar 

YORUM EKLE

banner471

banner474