banner564

“Sex on the beach’ isteyen 14 yaşındaki ‘çocuk’

Bu yazıda okuyacağınız olayların tamamı Kuzey Kıbrıs’ta yaşanmıştır, hiçbiri hayal ürünü değildir...
Yer, KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da bir bar...
İçerisi tıklım tıklım dolu...
Magazin diliyle, adım atacak yer yok...
Kabin başındaki Dj’ler, en hareketli setleriyle ortamı ayağa kaldırmış, eğlence tavan yapmak üzere...
Barda oturan adam, kalabalığın aksine elindeki rakı bardağıyla mekanda yaşanan ‘adrenalin’ fırtınasını gözlemliyor...
“Bizim gençliğimiz de yoktu böyle çılgınlıklar” kelimeleri eşliğinde, rakısından bir yudum alıyor ve bardağı barmene uzatarak, “bir tek daha lütfen” diyor...
Bu esnada bara yaklaşan bir ‘kız çocuğu’, “Sex on the beach’ alayım ama biraz sert olsun” diyerek istekte bulunuyor...
Makyajı ve elbisesiyle ‘yetişkin’ kadın rolü yapan bir çocuk oyuncuyu andırıyor halleri...
Rakısından bir yudum daha alan adam, merakını daha fazla dizginleyemeden, barmene soruyor:
“Bu çocuklara içki satmanız doğru mu” diye...
Barmen; “Biz satmıyoruz, onlar istiyor, sizin de şahit olduğunuz gibi” diyerek ‘espirili’ bir yanıt veriyor...
Adam, 3 tek rakıya 60 TL ödedikten sonra kafasının içerisindekilerle birlikte kalkıp gidiyor bardan...
Gecenin bütün yaşanmışlıkları orada kalıyor...
Ertesi gün, hafif baş ağrısı eşliğinde günlük gazeteleri karıştırıyor...
Küçük bir polis haberi takılıyor gözüne...
‘Lefkoşa’da faaliyet gösteren bir barda yapılan kontrolde, 14 yaşındaki bir kız çocuğuna alkollü içki satışı yapıldığının tespit edildiğini, polisin, iş yeri işletmecisi hakkında yasal işlem başlattığını’ yazıyor haber...
Ve dalıp gidiyor adam...
14 yaşında sokağa çıkan sabahın ilk ışıklarına kadar ‘arkadaşlarıyla’ eğlenen yüzlerce kız ve erkek çocuğunu düşünüyor...
Sonra onların anne ve babalarını...
***
Herkes konuştuğunu yazar, bense sustuklarımı 
Herkesin konuştuğu bir dünyada 
ben sustum! 
ne kadar susulacaksa o kadar sustum! 
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız... 
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime 
kimse duymuyor... 
Dizeleri eşliğinde satırlara döküyor düşüncelerini, herkesin konuştuğu, ama kimsenin yazmadığı gerçekleri belki dikkate alan olur diye...
*‘Medeni’ olmanın bir gereği mi gerçekten çocuklarımızı alabildiğine ‘Özgür’ bırakmak...
*Uyuşturucu ve alkol kullanım yaşının 11’e düştüğü gerçeği ortadayken hangi ‘sorumluluk’ dürtüsüyle çocuklarımıza, “Git gönlünce” eğlen diyebiliriz...
*Ya da gece saat 10.00’da evden çıkan 14 yaşındaki çocuğumuzun, sabahın 5’inde ‘kör kütük’ sarhoş olarak kapıdan girmesini hangi mantıkla sineye çekebiliriz...
*Her gün gazetelerde ‘yarım gram, 1 gram’ yüzünden hayatı kararan, yüzlerini kapatarak mahkeme koridorlarında görüntülenen çocukları, ‘Nasıl olsa bizimki’ yapmaz diyerek ne kadar daha görmezden geleceğiz...
Veya sabahın ilk ışıklarında, aşırı sürat ve direksiyon hakimiyetini kaybettiği için acısını yaşadığımız, bir ömür mezarına giderek yasını tuttuğumuz kaç çocuğunda daha arkasından ağlayacağız...
***
Evet;
Ya ‘napalım günümüz şartları bunu gerektiriyor, çocuğu zorla eve bağlayamam ki’ diyerek konuşmaya devam edeceğiz...
Ya da susup, ‘bu çocukları nasıl kurtaracağız’ diye düşünmeye başlayacağız...
Karar sizin... 
YORUM EKLE
YORUMLAR
Duru Elagözlü
Duru Elagözlü - 7 yıl Önce

Bence cook anlamlı olmuş


Tebrik ederim çok süper yapmışsınız.... :)

banner608

banner474