banner564

“Sorumlu o makamdakiler”

Okuyucu Mektubu... 
Çok Sevgili Alihan Pehlivan, 
“Anayasamızın ihlaline nedense bazı basın mensuplarınca ve siyasilerce “Basın Özgürlüğü” deniyor. Halkın, milletin manevi değerlerine hakaret, küfür normal karşılanıyor, milli ruha tükürülmesine göz yumuluyor. Devletimize kaka denilmesine müsaade ediliyor. 
Dünyada bunun başka bir benzeri, emsali var mı? Eğer biz bir devletsek, devletin kurumları nerede, kimlerin elinde ki hesap sorulmuyor, harekete geçilmiyor? Bir ülkede yargı, başsavcılık, Cumhurbaşkanlığı, hükümet, polis, anı birlik, vaktinde gereken müdahaleleri yapmıyor, yapamıyorsa, geç kalıyorsa tahrik olan halk kitleleri kendinsellik içerisinde kaotik olarak harekete geçer, anarşi doğar.

Hiçbir devlet kendisini oluşturan manevi değerlere hakarete, küfre müsaade etmez, devlete karşı isyana, kıyama teşvike, yabancı dış güçlerle işbirliğine sessiz kalmaz, kalamaz. Bu, yabancı güçlerle birlikte, hele can düşmanımızla ittifak halinde isyana, kıyama yapılan çağrı devleti içeriden ve dışarıdan işgal müdahalesidir. Aslında bu kırmızı şapkalı kız masalındaki kurdun ta kendisidir, işgalcinin has be has kendisidir, önde gidenidir.
Diğer yandan, bir devlette üst kurumlar adli görev ve yükümlülüklerini yapamadıkları, geç kaldıkları, körler ve sağırların birbirini ağırladığı ve toplumun değerlerine, psikolojik hissiyatına duyarsız kaldıkları durumlarda, kısaca devleti yönetemedikleri, artık eski yapının tamamen tüm kurumlarıyla çökmekte olduğu duruma çözüm üretemedikleri ahvalde halk kitleleri hareketlenir anarşi doğar, artık biz böyle yönetilmek istemiyoruz diye tepki koyar. 
İhtilaller tarihi bunu anlatır. Bu kitlelerin ruhunu, maneviyatını, toplumun ortak paydasını doğru okuyabilen, analiz sentezini iyi yapıp harmanlayabilen, bu misyonu yüklenip doğru hamleler yapabilenler, kitleri, örgütleyen, yasalar çerçevesinde hareket edenler hep kazanmıştır tarih boyu. Toplum yeniden yapılanma diyor, toplum değerlerimize sahip çıkın diyor, toplum bize hakarete son diyor. Fırtına kopmuş, deniz yükselmiş, dalgalar birçok şeyi dışa vuracaktır.
Kısaca, Sevgili Alihan Pehlivan kardeşim; anarşi varsa, doğmuşsa sorumlusu devletin kurumları, o kurumlarda oturanlardır. Görev vaktinde ve doğru yapılıyorsa her şey usulet ve husulet içinde akışkan seyredip gider...”
Vahit Tilki 

Küçük bir ara
Seçimler falan derken epey yorulduk aslında. Uzun zamandır olmam gereken bir ameliyatı da sırf bu bahanelerle olmuyordum. Bugün kısmetse, erken saatlerde, Girne Kamiloğlu Hastanesinde küçük bir operasyon için yatmış olacağım.
Kısmetse Çarşamba günü geri dönmüş olurum, yeniden görüşünceye kadar Allahaısmarladık…

MESAJLAR
Mehmet Ali TALAT: Yakın bir tarihte TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ada’ya günü birlik bir ziyaret yapacağını biliyor musunuz? Artık Sayın Erdoğan geldiğinde bir daha AK Parti’ye oy vermeyeceğinizi söylersin değil mi kendisine. 
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Hükümeti kurma görevini aldınız ama öbür yandan diğer dörtlü görüşmelere devam ediyor. Nasıl olacak bu iş? Valla biz de merak içindeyiz. 
Serdar DENKTAŞ: Şu zorlama hükümet konusunda biraz daha doyurucu bir açıklamayı kamuoyu ile paylaşır mısınız? Nasıl bir zorlama var? Nerden zorlanıyorsunuz? 
Kudret ÖZERSAY: Bir yıl içinde iki kez Başkent’in ilçe başkanı, PM ve MYK üyeleri istifa ediyor. Artık partiye bir omurga kazandırmanın vakti gelmedi mi? 
Özdil NAMİ: Bir zamanlar BG kanadından girdiğiniz CTP’de artık son temsilci olarak sizin kaldığınızı biliyor musunuz? Sizden önceki BG kanadı hep bir şekilde partiden ayrıldı. 
Resmiye CANALTAY: Geçen gün YDÜ Hastanesinde görülmüşsünüz. Hastanedeki yakınları ziyaret edip, geçmiş olsun dileklerinde bulunmuşsunuz. 
Erdal ONURHAN: Pek muhterem oğlunuz çok zamansız bir şekilde aramızdan ayrıldı. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 
Kadri FELLAHOĞLU: Seçim sonrası aile ile ilgilenmek için daha fazla vakit ayırma kararı almışsınız. Valla en doğrusunu yaparsınız, zira kaçan zamanı geri getirmek ne mümkün, anın değerini bilmek gerekiyor. 
Kemal ALTUNCUOĞLU: Bugün kalabalık bir ekiple birlikte YDP saflarında siyasete atılma kararı almışsınız. Çok kalabalık ve güçlü bir heyetle birlikte bugün YDP rozetleriniz takılacakmış. 
Nilay KAYA: Çok kıymetli komutanlarımızdan olan babanız, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.
Güvenç CANTAŞ: Ağır bir grip enfeksiyonuna yakalanmışsınız. Tam gribi atlatırken bu kez de gözde bir problem oluşmuş. Bence zeytin dalı ile tütsülenmenizde fayda var. 
Emrah YEŞİLTEPE: Halkın Partisinden istifa kararınız basında pek görülmese de parti içinde bomba gibi düştü. Genel başkana bu kadar yakın birinin istifa etmesini kimse beklemiyordu herhalde. 
Latif AKÇA: Asal Şubeye 50 kişilik imza listesi ile birlikte Afrin’e gönüllü askerlik başvurusunda bulunmuşsunuz dernek olarak. Siz askere gitmek isterken başkaları da eylem peşinde. 
Uğur GÜLER: KKTC Vatanseverler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinin dün çok özel konukları varmış dernek binasında. Yalnız bu özel konukla ilgili resim göremedik basında. 
Betül Dizdarlı HASTAN: Uyguladığınız diyet sayesinde 28 kilo birden vermişsiniz. Şimdi herkes sizin diyetisyeninizin kim olduğunun peşinde. Acaba nasıl verdiniz bu 28 kiloyu? 

GÜNÜN SÖZÜ
 “Güçlü hükümetin çıkacağı formüller de vardır. Üçlü de zorlamadır 4'lü de. Asıl sıkıntı seçim biter bitmez sandıkta çok açık halkın mesajına rağmen bu görüşmelerin yapılmasıdır. Asıl zorlama odur. İkili bile sıkıntılı iken 4'lü daha da sıkıntılı olur.”
Başbakan Hüseyin Özgürgün
YORUM EKLE

banner471

banner474