Meclis’te Cumhurbaşkanlığı sonrası ilk kez genel kurul yapıldı ve daha ilk genel kurul henüz başlamıştı ki olay çıktı.

Lefkoşa'daki 23 Nisan töreni sebebiyle Meclis'te olmayan Meclis başkanı Sibel Siber'in yerine vekâleten Meclis'i açmakla görevli olan Başkan Yardımcısı Ünal Üstel’ e bu görevi “sekreter” aracılığı ile iletti.

UBP’nin çok önceleri almış olduğu grup kararına rağmen Sibel Hanım bunu görmezlikten geldi ve törenlere gitti. Tören sırasında acele olarak Meclise geri çağrılınca da soluğu kürsüde aldı ve Ana muhalefet liderinin Meclis oturumunun açılması için Meclis Başkan yardımcısını engellediğini iddiasını Meclis kürsüsünden söyledi.

Geçiş hükümeti döneminde yaptığı icraatlardan bir tanesine daha imza atmış oldu kısacası. Zira Meclis’te yıllardır devam eden “TEMAYÜL” var. Genel Kurulu iktidar Partisi 26 sayısını bulunca acar ve sonrasında iyi niyet çerçevesinde devam eder. 

Bu yıllardır böyle geldi böyle devam etti. Hasan Bozer-Mustafa Yektaoğlu döneminde daha önceki dönemlerde…

Sibel Hanımın kuliste konuşup halletmesi gereken bir konu böylece meclis genel kuruluna taşınmış oldu. 

Siber Hanımın, Üstel'in görevini yerine getirmesinin Hüseyin Özgürgün tarafından engellendiğini ifade etmesinin ardından Meclis gerildi. Özgürgün, Meclis oturumunun başında söz isteyerek, kürsüden "Bu talihsiz konuşmayı dinledim, Sibel Siber'e yakışmadı" demesinin ardından, Yorgancıoğlu olaya müdahale etti.

Zaten sinirlenen Özgürgün, Başbakanı’nda kışkırtması ile iyice sinirlendi ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nun üzerine yürüdü.

Hem “TEMAYÜLLERE” uymayacaksınız hem de adamı konuşturmayacaksınız. O zaman kusura da bakmayacaksınız. Adamı sinir edersen oda üzerine yürür be kardeşim.

23 Nisan hükümetleri genelde bir günlük olur. Bizde ise 13 Haziran 2013’ten bu yana maalesef devam ediyor. Ne teamüller ne iyi niyet ne de gelenekler. “Ben yaparım “anlayışı ile hız kesmeden devam…

 Al sana yenilik

Yenilenme ve değişim isteyen toplumumuz Mehmet Ali Talat'ı CTP’nin başına geri getiriyor. 

“Siyaseti bıraktım” diyen Akıncı’yı tıpkı geri getirdiği gibi.

Bence Derviş Eroğlu da UBP'nin başına geri dönsün. Hatta imkân varsa Hakkı Atun’da DP'nin başına dönsün.

İrsen Küçük gene Başbakan olsun, Salih Coşar Ekonomi, Mehmet Bayram Maliye Bakanı olsun...

Değişim ve yenilenme böylece tam anlamda gerçekleşmiş olsun.

Ayrı kutu

 

 

MESAJLAR:

Dr. Sibel SİBER: Temayüllere uymayınca az kalsın mecliste istenmedik görüntüler oluşacaktı. Artık şu temayüllere bir uyum sağlasanız ve birilerin başını yakmasanız hiç fena olmayacak. 

Mehmet Ali TALAT: 25 maddelik manifestonuzun birçoğu bugün de yerine getirilebilir. İlla ki sizin genel başkan olmanıza gerek yok bunlar için. Birçoğu şuan ki hükümetin programında yazılı. 

Özdil NAMİ: Dün Saray’da resmen görüşmelere katılmışsınız. Çok zor ve çetin bir süreç sizi bekliyor. Halkın sizden yana beklentisi de oldukça yüksek. 

Özkan YORGANCIOĞLU: Mecliste ne temayül bıraktınız ne kural. Ne olacak bu işin sonu hiç düşünmediniz. Üstelik muhalefeti susturmak içinde elinizden geleni yapıyorsunuz. Ne olacak bu işin sonu bizde çok merak ediyoruz doğrusu. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Haklı iken haksız bir duruma düştünüz. Öfke kontrolü için Dilek Hanım size bir eğitmen bulacak bu gidişle. Biraz daha sakin…

Serdar DENKTAŞ: Dün siz araya girmeseydiniz çok kötü şeyler olabilirdi. Bir kez daha ortalığın yatışmasını sağladınız. 

Ersan SANER: Sizinle birlikte siyasete başlayan herkes genel başkan olmak istiyor şu günlerde. Bir tek sizin böyle bir istenciniz olmadı. Bu arada sakallarda hayli yakışmış. 

Hüseyin ANGOLEMLİ: Saraya atanmak isteyen koruma ve danışmanlar sizin peşinize düşmüş. Bu aralar telefonlarınız 24 saat çalıyormuş. 

Ertan BİRİNCİ: Genç TV’nin yeni yaşı kutlu ve mutlu olsun. Yıllar ne çabuk geçiyor değil mi? 

Savun GÖKSU: Son beş yılda kaç bakanla çalıştınız? Valla biz bile hesabı karıştırıyoruz siz saydınız mı? 

Harun DENİZKAN (Garga): Akıncı kazanmasa gazeteciliği bırakırım demiştiniz. Kazandığına göre sorun yok, ufukta yeni iddialar var mı? 

Özel KADIOĞLU: Seçimler bitti ama tartışmalar bitmedi. Göçmenköy’de durumlar ne? Seçim sonrası herkes bir şeyler söylüyor ama siz hiç konuşmuyorsunuz. Bir seçim yorumu da sizden alsak? 

Ömer YILDIZ: Hafta sonu gene ralli de tozu toprağı arkanıza katıp ralliyi birinci bitirdiniz. Bu arada bu yeme içmeler devam ederse co pilotunuz ön koltuğa sığmayacak ona göre. 

Afet ÖZCAFER: Tam ayağınız iyileşmiş iken şimdi de kolunuz gitti. Bence bir zeytin dalı alıp tütsülenin. Göz var bugünlerde üstünüzde. 

Savaş TİLKİ: Siyasetçiler ara veriyor ve geri geliyor. Siz ise daha çok erken bir yaşta hakemliğe jübile yaptınız. Aceleniz neydi? 

Mine GÜRSES: Kapadokya sonrası bir türlü iyileşememişsiniz. Aman bir müddet lütfen istirahat edin, zira sizi çok seviyoruz…

Gürdal HÜDAOĞLU: Cumhurbaşkanlığı Müsteşarlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Zor bir dönemde önemli görevleriniz olacak. Yürekten başarılar diliyoruz. 

Barış BURCU: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olarak aktif siyasete yeniden geri dönmüş oldunuz. Yalnız basın olarak bir talebimiz var. Her basın toplantısı sonrası ekmek kadayıfı isteriz. Yoksa Saraya gelmeyiz haberiniz ola. Şaka bir yana çok sevindik sizin sözcü olmanıza. 

Cenk GÜRÇAĞ: Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem müdürlüğünüz hayırlı ve uğurlu olsun. Zor bir dönemde bu göreve geldiniz, şimdi herkes bir randevu için sizin peşinizde olacak. 

GÜNÜN SÖZÜ

“Halk; artık samimiyeti, şeffaflığı, ilkeli olmayı her zaman olduğundan daha fazla istiyor. Bu nedenle, bu konudaki samimiyetimin gerçek anlamda anlaşılması dileği ile geri dönüş çağrımı bir kez daha yineliyor ve Kıbrıs Türk Kadını’nın en büyük özelliği olan cesareti ve kalp kırmadan, kırılıp bükülmeden yol aldığı için eşim Sevgili Sibel Tatar’ı yürekten kutluyorum.”

Ersin Tatar