banner564

Beşparmaklar ve biz

   Tam 20 yıl öncesiydi...
   Beşparmak dağlarında meydana gelen tarihin en büyük orman yangını nedeniyle asırlık ağaçlar yok olmuştu...
   Bugün oldu hala orman yangınını kimlerin, neden çıkardığı aydınlığa kavuşmadı...
   Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı yanan ormanların fotoğrafını çekerken, Ankara’ya şu mesajı gönderiyordu:
   “Memleket yanıyor, bizim bakanlar ise piknikte kebap yiyor...” 
   Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel kurt politikacıydı...
   Orman yangınlarının gerekçe gösterilerek, olağanüstü hal ilanına onay vermedi...
   “Yarın geliyorum, yaralarınızı sararız...” mesajını gönderdi...
   Ve dediğini yapıp, Kıbrıs’a geldi...
   Ana-Yavru kucaklaşmasının ardından Antalya’dan getirilen oduncular işbaşı yaptı...
   Yanan ağaçlar temizlendi ve bir süre sonra yine Türkiye’den getirilen fidanlar dikildi...
   Yangında kül olan ağaçların birçoğu yüz yaşın üzerindeydi...
   Kıbrıs’ın geçmişini bilen İngiliz uzmanlar tarafından yapılan açıklamada şu noktaya dikkat çekiliyordu:
   “Aynı ormanların yaratılması için 150 yıla ihtiyaç var...”
   Böylesi bir mesaj, burada yaşayan insanlar açısından utanç vericiydi...
   Umursamadık bile...
   Güldük, geçtik...





Şimdi de oyuluyor
   Beşparmaklar, 20 yıl önce orman yangını yüzünden ağır yara aldı...
   Ardından bu ülkede inşaat patlaması nedeniyle onlarca taş ocağı kuruldu...
   Beşparmakların eteklerinde kurulan taş ocaklarının yarattığı tahribat çok büyüktür...
   Memleket ve insan sevgisi olan insanlar buna tahammül edemez...
   Ne var ki; Kıbrıs’ın siyasileri bu hayati soruna da el atmadı...
   Hatta bazıları “Ne yani inşaatları da mı durduracağız” diyerek, olaya sadece parasal açıdan yaklaştı...
   Beşparmakları oyma ve yok etme süreci devam ediyor...
   Kıbrıslı Rum çevreciler de bu konudan oldukça rahatsız...
   Avrupa Birliği nezdinde yapılan girişimlerden herhangi bir sonuç elde edemedikleri için, farklı eylemler planladıkları belirtiliyor...
   Bizimkiler, Rumların girişimlerini hiç umursamıyor...
   “Bırak koştursunlar” diyerek, işi ciddiye almıyorlar…
 

 
Ormansız ülkede yaşam kötüleşir
   Ormansız ülkede yaşayan insanlar, birçok olanaktan mahrum kalırlar...
   Susuz bir yaşam sürerler...
   Tarımda ve turizmde istenilen başarıyı yakalayamazlar...
   Zaman içerisinde yaşam biçimleri değişir...
   Çevresinde yeşil olmayan beton bir binaya baktığınızda ne düşünürseniz, yeşilsiz ülkenin insanları hakkında aynı şeyleri düşünürsünüz: 
   Kaba, sorumsuz, duygusuz, yıkıcı, yok edici, merhametsiz...
   Suçlardaki patlamaya baktığımız zaman, betonlaşmanın ve çevreyi yok etmenin, yaşantımızı, en önemlisi psikolojimizi nasıl etkilediğini daha iyi anlayabiliyoruz...   
   Ne var ki; bu toprakları bu şekilde yönetmeye devam edemeyiz...
   Bu topraklar üzerindeki yaşamı, bu şekilde sürdüremeyiz...
YORUM EKLE

banner471

banner474