Genelkurmay eski başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, geçtiğimiz pazartesi akşamı, yani
9 Ekim 2017’de CNN Türk’te; Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge’ programına konuk oldu...
Tam 3 saat 23 dakika süren bu programı “Türk’üm” diyen herkesin YouTube üzerinden izlemesini tavsiye ediyorum...
Program; kuşkusuz Türkiye’nin iç ve dış sorunlarıyla ilgiliydi...
“Güçlü ordu, güçlü Türkiye” sözünün altını çizmek istiyorum...
Bulunduğu coğrafya itibarıyla Türkiye’nin ayakta durabilmesi için ordunun daima güçlü ve caydırıcı olmasından başka bir seçenek yoktur...
Sayın Başbuğ’un üzerinde durduğu diğer konuları Türkiye’deki köşe yazarları farklı bakış açılarıyla yorumlayabilirler...
Ancak uzaktan bakınca söylenenlerin oldukça önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum...
Atatürk’ün ve İkinci Murat’ın eğitim ve bilimle ilgili sözlerini hatırlatması ise; tarih bilgisi açısından fakir olan milletimize önemli bir mesajdır...
Ayrıca hepimizin atladığı Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) eğitimle ilgili dünya raporunda Türkiye’nin durumunu gözler önüne sermesi son derece önemlidir...
Türkiye; fen alanında binde 0.3, okumada yüzde 0.6, matematikte yüzde 1 olarak listenin en alt sıralarında görülüyor...
Bunun, KKTC açısından da üzerinde ciddiyetle durulması gereken son derece önemli ve hayati bir sorun olduğunu kabul etmeliyiz...
Okuduğunu anlamayan bir gençlik yetiştiriyoruz....
Önemli olan sayı değil kalite
KKTC’de üniversite sayısının hızla artması, hatta bu konuda aşırı bir enflasyonun yaşanması, başarılı gençler yetiştirdiğimiz anlamına gelmiyor...
Milli nutuklar atarken “Üniversitelerimizde okuyan öğrenci sayısı 90 bini aşmıştır” demek, bu konuda başarılı olduğumuz anlamına gelmiyor...
Başarılı olabilmek için; Türkiye, Somali, Nijerya, Kenya dışındaki ülkelerden de öğrenci çekebilecek bir kaliteyi yaratmak gerekiyor...
Ayrıca vatandaş olanların mezun olduktan sonra başarılı bir çalışma hayatına hazır olduklarını kanıtlamaları da gerekiyor...
Ne var ki; İngilizce ağırlıklı eğitim verdiği iddia edilen üniversitelerimizden mezun olan gençlerin tamamına yakını derdini anlatabilecek kadar dahi yabancı lisan bilmiyor...
Bu yüzden de iş bulmaları zorlaşıyor...
Ülkenin ihtiyaçlarına göre de bir düzenleme yapılmıyor...
Yurt dışından personel getirtilmesinin ana nedeni budur...
İşsiz kalanları devlet kurumlarında istihdam ederek, ülkeyi iflasa sürüklemek yerine; üniversite bitirmiş olsa bile gençlerin ‘gerekli alanlarda’ ek bir eğitim sürecinden geçirilmeleri şarttır...
Hele ‘Avrupa için canını vermek isteyenler’, böylesi bir eğitim standardı ile çocuklarının herhangi bir AB ülkesinde iş bulamayacağını artık içlerine sindirebilmeli ve olmayacak taleplerden vazgeçmelidirler...
Türkiye gibi, KKTC’nin eğitim alanında yerlerde sürünmesi hepimizin üzüntüsü ve gelecek açısından derin kaygısıdır...
