Yine Arap saçına dönmüş bir gündem var karşımızda. Neyi nasıl yazacağımıza karar vermek bile, böyle ortamlarda çok zor. Sosyal medyada kalem oynatanlar bizim bugün yazacaklarımızı bir gün öncesinden yazdılar bile. Tekrarlamanın da bir anlamı yok! İşte ülkenin gündemi sizin kaleminizden…. 

“Hayır”ın Ayak Sesleri

Mr. Anastasiadis İstanbul'u da terk etti. 

Sürpriz mi?

Kesinlikle hayır.

Doğru mu yaptı?

Kesinlikle hayır.

Görüşmeyi de iptal etmiş. Bu olumlu mu olur?

Kesinlikle hayır.

Bu davranışların (Haklı – Haksız) çözüme faydası olur mu?

Kesinlikle hayır.

Anastasiades ELAM'dan etkilenmedi diyebilir miyiz?

Kesinlikle hayır.

Aynı olay bizim başkan üstünden gelişse terk eder mi?

Kesinlikle hayır.

Öyle kısa vadede çözüm olabilme umudu kaldı mı?

Kesinlikle hayır.

Bu işten Kıbrıslı Türkler fayda görür mü?

Kesinlikle hayır.

Peki ya Rumlara fayda sağlar mı?

Kesinlikle hayır. 

“Bülent Dizdarlı”

Çalışanı siyasete kurban etmekten vazgeçin

“Son günlerde medyada çıkan açıklamalara göre, Kamu’da çalışan tüm geçici işçilerin kadrolaması için yoğun bir mesai harcanmaktadır. Ancak, aynı uygulamanın geçici memur için şu anda uygulanması yönünde bir çalışma yapılmaması kabul edilebilir değildir. Kamuya alınış biçimleri hemen hemen aynı olan geçici memur ve geçici işçi arasında ayırım yapmak, tarihi bir hatadır. 

Meclisten geçirilen yasa ile artık kamuya geçici memur alımının yasaklanması da göz önünde bulundurulduğu zaman Kamuda Çalışan Tüm Geçicilerin Sınıfına Bakılmaksızın Kadrolaması ya da İş Güvencesine Kavuşturulması zaruridir. Geçici işçilerin kadrolama çalışmalarına paralel olarak derhal geçici memurlarımızın da yasal bir çerçeveye konabilmesi için çalışma başlatılması ve kamuya artık geçici istihdamına son vererek, Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılacak adil bir sınav sonrası, kadrolu istihdamı yapılması çökme noktasına gelen kamuya yapılacak en iyi tedavidir. “

İzzet Türkmen

İnsanlık Öldüyse

“Dün, 1989’da Ada’ya bekâr ve saçlı gelmiş, evlenip eşini getirmiş, iki çocuğu burada doğmuş bir arkadaşımı gönderdiler. 

Bugün saçı kalmadı! İşvereninin ihmali yüzünden oğlu ile hanımı ve kızı burada. Kız, talebe; buyurun buradan yakın!

Ne elçilik ne bazı makamlar bir şey yapmadılar. Alenen kınarım. Akşam 02.30’a kadar uykularım kaçtı, asablarım bozuldu. Bu mu insanlık? Bu mu adalet?

Türkiye Cumhuriyeti 3 milyon mülteciyi iaşe ve ibadesiyle idame eder bugün. Yaparım gardaşcığım! Bu gibi çok insan var ve yasalar tamir ve tadil edilmeye mecburdur be arkadaş. Bunu bilir bunu söylerim...!

İnsanlık öldüyse, başsağlığı ilanı vereceğim!

Hasan Nihat Erduran

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Belli ki Güney’de yapılan seçimlerin sonuçları Rum lideri derinden etkilemiş. Bu yolda ölmek var dönmek yok, yola devam.

Serdar DENKTAŞ: “Ercan ihalesini iptal ederim” kılıcını biraz erken çekmediniz mi? Zira kar paylaşımına daha 7 ay var. Ürkütmeyin vakvakları, kaçar sonra birileri. 

Ziver HAYATSEVER: Pek muhterem dedeniz hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz. Başınız sağ olsun.

Hasan UZUN: Önümüzdeki yarış için ralli arabanızı baştan aşağıya bakıma almışsınız. Gazimağusa’da mutlak derece için çıkacakmışsınız piste. 

Mehmet YÜCEL: Sonunda siz de tozlu etaplara girmeye karar vermişsiniz ve önümüzdeki yarışta pilot koltuğuna oturacakmışsınız. Hadi hayırlısı… 

Murat KARALAR: Federasyon yasa tasarısı taslağını içişleri Bakanlığı’na sunmuşsunuz. Umarız bir an önce gerekli işlemler yapılır ve taslak yasallaşır. 

Kemal ALTUNCUOĞLU: Yeni Başbakan Binali bey ile görüşmek için önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gidecekmişsiniz. Merak etmeyin, kendisi zaten çok yakında gelecek Ada’ya. 

Kadri FELLAHOĞLU: Evde toruna salıncak kurmaya kalkınca, epeyce zorlanmışsınız. Eee bu işler kolay değil, Eskiden olsa, duvara iki çivi ve bir ip ile bu işler olurdu değil mi? 

Hasan Nihat ERDURAN: Siz ilanı hazırlayın, ben gazetede bastırtacağım. Zira insanlık çoktan öldü…

Kutlu EVREN: Vatandaşlık konusundaki politikalarınızı ne zaman kamuoyuna açıklayacaksınız. Zira bu konuda çok büyük bir beklenti var. 

Ahmet ARSLAN: Girne Kaymakamlığı olmadı ama merkez kaymakamlığı için yine iki adaydan birisiniz. Bakalım bu sefer olacak mı?

Cenk ŞEREN: Mehmetçik’te Cuma günü genişletilmiş bir toplantı yapıp yol haritasını yakın dostlarınızla ve partililerinizle belirleyecekmişsiniz.

Niyazi DEMİREL: Sporcularınız yine büyük başarılara imza atıp kupalarla ülkemize döndü. Emeği geçen herkesi kutluyoruz. Ülkemizi başarı ile temsil etmeye devam. 

Gürkan KARA: Bugüne kadar tavlada çok dayak yedik ama hiç müsteşar dayağı yemedik. Bir denemekte fayda var hafta sonu. 

Mehmet HULUSİOĞLU: Dün tüm günü İşçileri Bakanlığı’nda geçirmişsiniz. Bu arada Lefkoşa’da bazı eski dostlarla da buluşup hasret gidermişsiniz. 

Dr. Raif HIZAL: Dün, Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile görüşüp bazı önerilerinizi kendisi ile paylaşmışsınız. Belki de yakında Girne’deki çocuk doğum servisi açılır, belli mi olur.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bizim oradaki varlığımızı hazmedememek gerçekten anlamsızdır. Niye bu hazımsızlık? Önce bunun sorgulanması gerekir. Ben BM'nin bir organizasyonuna katılmadım. Bizi tek tanıyan ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Tayyip Erdoğan'ın düzenlediği bir yemeğe katıldım. Ne bekleniyordu yani? Dost, kardeş ülke bildiğimiz ülkenin davetine katılmamamız mı? Bu noktada kimseye, özellikle Rum lidere söz söylemek düşmez. Şu gayet iyi bilinmelidir ki, Kıbrıslı Türk Halkı Ara Bölgeye Sıkıştırılacak bir halk değildir, olmayacaktır."

 Mustafa Akıncı