Kıbrıslı Türklerin zaman zaman güneye geçmesi, alış-veriş yapması, kar görmek için Trodos’a çıkmasıyla; fanatik Rumların insanlarımıza veya araçlarımıza saldırması farklı şeylerdir...
Kıbrıslı Türkler; geçmişte yaşanan büyük acılara karşın Rumlara karşı kin ve nefret duygusu taşımadığını her fırsatta ortaya koyuyor...
Güzel ülkemizde bir daha insanlar katledilmesin, hiç kimse evini, köyünü terk etmek zorunda kalmasın diye kalıcı bir barıştan yana olduğumuzu çok kez kanıtlamış insanlarız...
En önemlisi, Birleşmiş Milletler kayıtlarına geçen 24 Nisan 2004 referandumudur...
Referandumda çözüme ‘evet’ diyen taraf bizleriz...
Yaklaşık 60 bin insanımızın bir kez daha göç etmesi pahasına, adanın yeniden bütünleşmesini öngören bir çözüm planını destekleyen bizler olduk...
Bunu engelleyen ise bizlerle paylaşımdan yana olmayan Rum siyasi liderliği ve kilisedir...
Hal böyle iken, Avrupa Birliği’nin; çözüme “hayır” diyen tarafı üyelikle ödüllendirmesi ve “evet” diyen tarafı ambargo altında tutması, Rum liderliğinin uzlaşmazlığını teşvik edici bir tavırdır...
İyi niyeti istismar
İkinci önemli bir husus ise Türkiye’nin son 15 yılda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda gösterdiği iyi niyetin istismar edilmesidir...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu ilk günden itibaren Kıbrıs konusunda bir adım önde siyaseti izledi...
Burgenstock’ta Yunanistan Başbakanı ile görüşüp, dünya medyasının önünde “Gel bu işi bitirelim” diye çağrı yapan Sayın Erdoğan beklediği karşılığı göremedi...
Annan Planı referandumunda “evet” için Kıbrıslı Türkleri cesaretlendiren de oydu...
Rum tarafının “hayır” ına karşı, çözüm konusunda sabırla adım atmaya devam etti...
En sonunda garantilerin müzakere masasında ele alınmasını kabul etti...
Türk tarafı ilk defa masaya harita koydu...
Ama ne yaptıysa olmadı...
Rum tarafı müzakere masasında federal çözümü görüşür gibi yaparak, bir türlü uzlaşı noktasına gelmedi...
Bundan sonra da gelmeyecek...
Onların hedefi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini adanın tümüne yaymaktır...
Bu hedefe varıncaya kadar Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasından rahatsızlık duymuyorlar...
Yaşanan gerçeğin özeti budur...
İşte o yüzden Türkiye’nin daima güçlü ve dik durması tek tesellimizdir...
