banner564

Nüfus politikası, dış Türkler ve lobicilik

   Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakere sürecinde, vatandaşlıklar konusunda uzlaşıya varıldığı açıklandı...
   Peki bunu kim açıkladı?..
   Rum tarafı!..
   Rum tarafının açıklamasında her 4 Yunanlı’ya karşı sadece bir Türk’ün vatandaş olabileceği duyuruldu...
   Türk tarafının müzakerecisi Özdil Nami ise Diyalog’a yaptığı açıklamada bunu yalanladı...
   Öyleyse; Rum taraf bu konuda neden kafa bulandırmaya çalışıyor?..
   Belli ki amaçlanan, Kıbrıs Türk tarafında karışıklık yaratmak ve müzakereleri çıkmaza sürüklemek...
   Kıbrıs Rum tarafı; nüfus politikasını değerlendirirken, yurt dışındaki vatandaşlarına sahip çıkmasını da biliyor...
   Ayrıca, propaganda konusunda onlardan çok büyük yardımlar görüyor...
   İngiltere,  ABD ve Avustralya başta olmak üzere birçok ülkede örgütleri vardır...
   Lobicilik faaliyetlerini yürüten bu örgütlerdir...
   Kıbrıs Türk tarafı ise, yurt dışında yaşayan 300 binden fazla kendi vatandaşını unutmuş görünüyor...
   Bu insanların öz vatanları ile bağlarını güçlendirici hiçbir şey yapılmıyor...
   Onları lobicilik faaliyetlerinde değerlendirmek ve yardımlarını sağlamak hiç kimsenin aklından geçmiyor...
   Böylece büyük bir güç, ulusal bir davada devre dışı bırakılmış oluyor...
   Hâlbuki aklın yolu yurt dışındaki insanlarımızla kucaklaşmaktan ve onların Kıbrıs ile bağlarını güçlendirmekten geçiyor...
   Peki bunu niçin yapmıyoruz?..
   Parasızlıktan mı?..
   Beceriksizlikten mi?..
   Bu sorulara yanıt verecek bir makam varsa buyursun versin...
   
Eskiyi arar olduk
   İtiraf etmeliyiz ki; KKTC’nin 30 yıl önceki yönetimleri dahi, şimdikinden çok daha iyi ve daha başarılıydı...
   Londra’da “Türk Kıbrıs’ın Dostları” adı altında bir oluşuma gidilmişti...
   Bir aralar, Lordlar Kamarası’ndan 82 veya 88 kişi bu oluşuma destek vermişti...
   Rum tarafının her adımına anında karşılık veren bir oluşumu yıllar içinde dağıtma becerisini gösteren herkesi kutlamak gerekiyor!..
   Böylesi bir başarısızlığı sindirmek kolay değildir...
   Ama bizler bunu çok iyi beceriyoruz...
   Dikkat ediniz, hiç kimse bu oluşumun neden yok edildiğini sorgulamadı...
   Hiç kimse, yeni bir ruh ve heyecan ile yeni bir oluşum için harekete geçmedi...
   Kıbrıs Türk politikası, Dikilitaş’ın etrafında dönmeyi benimser hale geldi...
   Halbuki; İngiltere bizim için çok önemli bir ülkedir...
   Bir defa 3 garantör ülkeden biridir...
   İkincisi 200 binden fazla insanımız bu ülkede yaşamaktadır...
   Böylesi bir potansiyeli kullanmamak, parmaklardan birkaç tanesini koparmak demektir...
   Daha da geç olmadan, İngiltere ve diğer ülkelerde yaşayan KKTC kimliği veya pasaportu sahibi insanlarımıza  artık seçme ve seçilme hakkı vermeliyiz...
   Onların, öz vatanları ile bağlarını güçlendirmeleri için adımlar atmalıyız...
   Onlara büyük kolaylıklar sağlayarak, öz vatanlarına yatırım yapmalarını teşvik etmeliyiz...
   Tıpkı Rumların yaptığı gibi...
   Herkese iyi pazarlar...
YORUM EKLE

banner608

banner474