banner564

Ramazan Bayramı

Dini bayramlar, yeryüzünde yaşayan çeşitli dinlere mensup toplulukların belli bir tarihte, yılda bir kere bir veya birkaç gün sevinç gösterileriyle ve ayinlerle, ritüellerle kutladığı günlerdir. Müslümanlar her yıl iki dini bayram kutlar: 1. Ramazan Bayramı, 2. Kurban Bayramı. Dini bayramlar; insanların birbirlerine sevgi ve saygı ile yaklaşma, yardımlaşma, birbirlerinin gönlünü alma, yakınlaşma, mutluluk, sevgi ve huzuru dolu dolu yaşama günlerdir. Ramazan Ayı, manevi duyguların, Allah'a yaklaşma duygularının en yüksek ve insanlık duygularının en yoğun olduğu önemli aylardan birisidir. Müslüman olan toplumlar, İslam dini ve Müslümanlık ilkeleri doğrultusunda, Ramazan Ayında sağlığı sıhhati yerinde olanlar, bir ay kendilerine farz kılınmış oruçlarını tuttular, zekât ve fitrelerini vererek görev ve sorumluluklarını yerine getirdiler. Bayram, sevinç ve neşe günü demektir. Ramazan Bayramı inananlar üzerinde çok müspet tesirler meydana getirir, inanların dini duygularını kuvvetlendirir. İnsanlara yeni bir heyecan ve çalışma zevki kazandırır. Diğer zamanlarda insanların gözüne benlik, çıkarcı ve acımasız olmak, fakir ve fukaranın halini bilip anlamamak, insanlara kırmak zarar vermek… gibi olumsuz duygu ve davranışlar Ramazan Ayında ve bu ayın sonunda kutlanan Ramazan Bayramında azalır yok olur. Bayramlar Toplumları birlik beraberlik kardeşlik ve dayanışma içinde tutan, saygı ve sevgi temelinde insanları birleştiren önemli günlerdir. 
Bayramlar, millî ve dinî duyguların, inanışların pekişmesi, taze ve canlı tutulması fonksiyonu yanında, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada ve bunun bireylerin bilincinde yer etmesinde de büyük rol oynamaktadır. Milli bayramlar Ulus olma, beraber aynı kaderi aynı tasayı aynı kıvancı yaşama gücünü kuvvetlendirir. Gerçekten dinî bayramlar, insanlar arasında kaynaşmanın, dostlukları ilerletmenin bir yolu olarak belli bir öneme sahip oldukları gibi, dinî his ve şuurun sosyal hayatta tazelenmesinin de bir vesilesidir. Bayramlar, sosyal dayanışma şuurunun fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir. Dargınların kucaklaşması, aralarında kin, nefret bulunan kabile, aile ve şahısların, düşmanlık ve husûmet duygularının sevgiye dönüşmesi, küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek küçük hediyelerle çocukların gönüllerinin alınması, hısım ve akrabanın bir kere daha yeniden kaynaşması, genellikle bayram günlerinde mümkün olmaktadır.
Dini bayramlar, ulusal bayramlardan farklı olarak ay takvimine göre düzenlendiğinden her yıl 10 gün erken gelirler. Bir insan ömründe (ortalama 70 yılda) dini bayramların bu dönüşümünü üç kere izleyebilir. Yani bir kışa, yaza veya baharlara gelen bayramları ömründe üç kere görebilir. Bayramın ilk gününden önceki güne arefe veya arife denir. Ramazan Bayramı, Şevval ayının birinci günü başlar, üç gün olarak idrak edilir. Kurban Bayramı, Zilhicce'nin 10. günü başlar, dört gündür. Bayram günü oruç tutulmaz, çalışılmaz, herkes sevinç içinde eğlenir. Dini bayramlar, dini inanç ve ibadet çıkışlıdır. Ramazan Bayramı'nın oruç, Kurban Bayramı'nın kurban ve hacla ilgili olması gibi. Her toplumun ve inanç sisteminin kendine has hem milli hem de dini bayram günleri vardır. Bugünlerde insanlar yakın akrabalarını ve çevresinde bulunan hastaları ziyaret ederler. Bu durum insanlar arasında kaynaşmayı, birlik ve beraberliğin daha da pekiştirmektedir. 
Bayramla ilgili üzerinde durulması gereken en önemli konu, bugünkü koşullarda kutlanan bayramların, eski bayramlardaki kadar sevinç ve coşkuya kutlanamamasıdır. Çünkü yeryüzü ve özellikle de yakın çevremiz, insanlık adına her türlü ilkellik içinde, insanlık ve insaf dışı muamelelerle sürdürülen savaşların yapıldığı günleri yaşamaktadır. Bu vahim durumu, ruhumuzun derinliklerinde hissetmek insani bir zorunluluktur. İslam ve insan olmak bunu zorunlu kılmaktadır. İnsan bir hata bir yanlış ile karşılaştığında onu eli ile düzeltmelidir. Şayet buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Şayet buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. O da imanın en zayıfıdır. Hadis-i şerif bu hususta hatırdan çıkarılmamalıdır. Bu vesile ile Ramazan Bayramının, aramızdaki dargınlık ve kırgınlıkların ortadan kalkmasına, sevgi ve saygı çerçevesinde dayanışmanın ve yardımlaşmanın kuvvetlenmesine vesile olmasını yüce rabbimden can-ı gönülden niyaz ediyorum. Bu bağlamda 28 Temmuz 2014 Pazartesi günü idrak edeceğimiz Rahmet, Mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan Bayramınızı en kalbi dileklerimle kutlar, tüm İslam âlemine, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim. Dua ile…
YORUM EKLE

banner471

banner473