banner564

Ya siz olsaydınız?

Kimse bu ülkede mağduriyet yaşamak istemez. Aynı zamanda çalışmak için gittiği bir ülkede de mağduriyet yaşamaz istemez. 
Yazının da girişinden anlayacağınız üzere mağduriyetler dizisinden bahsedeceğim. İlk olarak polislerimizden başlayalım. Polislerimiz mağdur. Kendini bilmezler tarafından toplumun huzurunu sağlamaya çalıştıkları için dövülüyorlar, sövülüyorlar ama ses çıkaramıyorlar. Kimse onlar için de ses çıkarmıyor. Ülkede infiale sebep olan suçlar işleniyor, suçlulardan çok polis teşkilatı konuşulup suçlanıyor. Peki neden? 
Çünkü polislerimiz sendikalar, sivil toplum örgütleri gibi eylem yapamazlar, açıklama yapamazlar da ondan. Başka şeyler de yaşıyorlar, örneğin azılı bir suçluyu gözaltına al tahkikat sırasında konuşturmaya çalış sorgu sırasında sana “çoluğunu çocuğunu seviyor musun, eşin anan baban nasıllar” diye sorup üstü kapalı tehdit ediliyorlar. Bu yazdığımı siz yaşasaydınız ne hisseder ne düşünürsünüz? Yaklaşık 400 bin nüfusun olduğu bu ülkede kaç asayiş polisi kaç trafik kaç narkotik polisi var sokakta olan? Neden alınmadı teknik açıdan neden güçlendirilmedi? Parlamento neden gerekli çalışmaları yapmadı yasal düzenleme, gerekli bütçe neden ayrılmadı? Her birimizin başına bir şey gelse ilk aradığımız ilk aklımıza gelen polisler değil mi? Hepimizin başvuracağı ilk yer karakollar. Daha o kadar çok mağduriyet yazabilirim ki buraya şimdilik bu kadar yeter. 
Bir başka mağduriyetten daha bahsedelim. Bu ülkeye gerek çalışmak gerekse okumak için gelen “yabancılar” yani Türkler. Türkiye’den gelen soydaşlarımız için “yabancılar” tanımlaması beni hep rahatsız etmiştir. Çünkü benim aldığım eğitim ve aile kültürüme göre “Ulus Tektir” . Bu ülkenin başına ne geldiyse sistemsizlik, ötekileştirmeden geldi. 
Buraya çalışmak için gelen bir bireyden örnekler verelim şimdi, diyelim ki geldi iş buldu işe başladı varsayalım ki işten ayrıldı veya kovuldu bir ay içerisinde iş bulmak zorundasın ya da gitmek zorundasın, aksi halde cezaya giriyorsun atıyorlar zaten seni ülkeden. Çalışma ve oturma izni için de yapılan kan testleri var bir de. Örneğin, yılda bir kez kan alıyorlar, bir de iğne yapıyorlar ki tüberküloz gibi hastalıkları taşıyıp taşımadığına bakılıyor, diyelim ki bu ülkede bir bankaya gittin yerel bir banka hesap açmak istiyorsun para yatırmak istiyorsun ilk istenen şey “ Kıbrıslı” bir kefil. Diyelim ki bir 15-20 yıl bu ülkede yaşadın evlendin iş kurdun adli bir suç işlemedin konut edinmeye karar verdin yine soru “Kıbrıslı” bir kefile geliyor başka türlü kredi alamıyorsun. Gelelim neden insanlar vatandaş olmak istiyor kısmına. Konuştuğum birçok insanın bana söylediklerini sıralamak istiyorum. 
Neden vatandaş olmak istiyorsun? 
*İnsan muamelesi görmek için abla. Her yıl kobay faresi gibi testlere tabi tutulmak istemiyorum. 
*İş kurarken, ev alırken kendi memleketim gibi işlem görmek istiyorum. 
* Okula çocuğumu kayıt yaptırırken önce “bizimkiler” yer kalırsa kaydedeceğiz sözünü duymamak için abla. 
*Türkiyeli mi “bunlar gelmeden önce” diye başlayan ayrılıkçı ırkçı söylemleri duymamak için. 
*Bir sohbet sırasında nerelisin diye sorulduğunda Türkiyeliyim demenin yeterli olduğunu hissetmek istiyorum. Hataylı, Adanalı, Antepli, İzmirli, İstanbullu değil Türkiyeliyim diye rahat rahat söylemek istiyorum. 
Yine de bu ülkeyi bu ülkenin insanlarını seviyoruz sadece öteki olmak istemiyoruz. Türkiye kimliği ve pasaportu ile dünyanın her yerine gidiyoruz, her yerde çalışabiliyoruz KKTC kimlik kartı bizim için sadece “öteki” olmadan yaşayabilme olanağı. Ötekileşmeden yaşamak istiyoruz. Sadece bu insanların dediklerini paylaşmak istedim takdir sizin. Ya onların yerinde siz olsaydınız?
YORUM EKLE
YORUMLAR
yucel uzgoker
yucel uzgoker - 8 yıl Önce

Harika yazip yansitmissiniz tesekkurler.

banner471

banner473