banner564

Yoklukta sırlanmış hazineler!!!

 Küçüklüğümde ,  1980 li yıllarda bilirsiniz özellikle ilkokul veya ortaokul olarak o zamanlar , pek de özel okullar olmadığı için köyün tüm çocukları aynı okula giderlerdi. Haliyle zengini de fakiri de orta hallisi de aynı sıraları paylaşıyordu. Ne gariptir ki , o zamanlar sınıftaki sıraları dahi bir başka arkadaşımızla paylaşıyorduk , şimdilerde ise yalnızlık oralardan başlıyor ,neyse …İşte o yıllarda sıramı paylaştığım bir arkadaşım o zamanlar hakikaten köyün en yoksul  ailelerinden birisinin çocuğu idi.   Dostluğumuz yalnızca sınıfta , okulla sınırlı kalmıyordu, okul dışında da evlerimiz yakın olması nedeni ile birlikte bahçelerde oyunlar oynar, birlikte kuzuları otlatırdık. Ben sonradan ailemden duyuyorum, o sıralarda o arkadaşımı o kadar çok seviyor ve de ailesinin ekonomik durumunun iyi olmadığını da bildiğim için bir gün gönülden bizimkilere o arkadaşımı niye kardeşim olarak ailemize almıyoruz diye sormuşum…..

Neyse aradan 20-30 yılı aşkın bir zaman geçti ve taktir i ilahi , benim de arkadaşımın da evlenip ailelerimizi bir birimize yakın mahallelerde kurmamıza neden oldu .Tabi ki ,o arkadaşım belki ailesi ekonomik olarak fakirdi fakat kardeş sayısı yönünden pek de öyle değildi . Yanılmıyorsam 6-7 kardeşti, ben se 2 kardeş  .O arkadaşımın her ne kadar da durumu iyi olmasa da Güney göçmeni olmaları nedeni ile  devletin kendilerine verdiği 1-2 dönümlük arazinin içerisine ,  zaman içerisinde neredeyse tüm kardeşler  birer arsa alarak evlerini kurmuşlar. Tahmin edersiniz ,  6-7 aile ve en azından 1-2 şer çocuk, yaklaşık 25-26 kişilik bir yakın yeğenler vs. Benim ilk oğlum doğup da 4-5 yaşlarına geldiği zaman evimin önünde tek başına çok sıkılıyordu çünkü ,bilirsiniz , geldiğimiz bu zaman itibarı ile çocukları artık sokaklara pek de salamıyoruz, eskisi kadar güvenli olmadığı için. Neyse oğlumun bu evde tek başına sıkılmaları ve bunu sık sık dile getirdiği o günlerde hakikaten çok üzülüyordum. Bir gün gözüm bu bahsettiğim arkadaşımın kardeşleri ile birlikte oturduğu sokağa takıldı. O sokakta tam 8-9 tane çocuk kimileri top oynayıp maç yapıyorlardı   , kimileri ise birlikte bisiklet yarışı yapıyordu ve hakikaten çok mutlu ve güvenli gözüküyorlardı .Bir anda aklıma “ nerde birlik orada dirlik “ ,”bir olmalıyız diri olmalıyız “ sözleri geldi. Yani uzun lafın kısası , öyle zenginlikler gizlidir ki yoksullukta, göremez ancak yaşarız doya doya.

            Değerli arkadaşlar, dayanışma, sırtını güvenle dayayacağın insanların günlük hayatındaki sayılarının çokluğu çok önemli bir özgüven unsurudur diye düşünüyorum.

“BU TOPRAKLARDA KÖK SALAN GELECEKLERİMİZİN GÜN GEÇTİKÇE ARTMASI DİLEĞİ İLE … 

YORUM EKLE

banner471

banner474