Hemen peşin söyleyeyim bu ifadeler bana ait değil! Bu ifadeleri bugün bir milletvekili söyledi. Bir başka milletvekili de bu ifadeyi söyleyen milletvekilini onayladı. “Olmaz olsun böyle meclis”
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun dünkü birleşimi, Dr. Fazıl Küçük’ü anma törenleri nedeniyle sabah saat 10’dan öğlen saat 12’ye ertelendi.
12’de ise Danışma Kurulu kararıyla ertelenen Genel Kurul, 19 Ocak Pazartesi günü toplanma kararı aldı. Ve alınan karar SMS olarak 50 milletvekiline iletildi.
Mesajın atıldığı dakikalarda Cumhuriyet Meclisi’nde bulunuyordum. İçeride, Dr. Ahmet Kaşif, Dr. Arif Albayrak, Ferdi Sabit Soyer, Birikim Özgür, Dr. Hamit Bakırcı, Fazilet Özdenefe, Dr. Ergün Serdaroğlu, Zorlu Töre, Armağan Candan, Mehmet Çağlar, Hüseyin Avkıran Alanlı bekliyordu. Bazı milletvekilleri de kendi odalarında veya komitelerde çalışıyordu.
Meclisin toplanmayacağı haberi gelince ilk öfkelenen UBP’li Dr. Ahmet Kaşif odu. Taa Gazimağusa’dan gelmişti ve Gazimağusa’da cenaze olmasına karşın gelmişti. İptal kararını meclise adım attığında mesajla almıştı. O’nun yanında ise CTP’li Dr. Arfif Albayrak vardı. O’da Gazimağusa’dan meclis çalışmalarına katılmak için gelmişti. Tıpkı Güzelyurt’tan gelen Mehmet Çağlar ve Armağan Candan gibi.
Ergün ağabeyle Fazilet Hanımda Girne’den gelmişlerdi. Onlarda geri dönmek zorunda kaldı.
Alanlı ve Bakırcı ise en talihsiz vekillerdi. Taa Karpaz’lardan gelmişlerdi. Onca yolu gelip milletvekilliği görevini yerine getireceklerdi; Olmadı… Olamadı…
Meclis Başkanı Dr. Sibel Siber’in özel kalemine sorduk; “NEDEN” diye? “Biz almadık bu kararı, Danışma Kurulu karar aldı. Başkanda bu karara uydu” dedi. Hay uymaz olsaydı…
Ana Muhalefetin başkanı olan UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ü aradım. Aynı “NEDEN” sorusunu bu kez ona sordum. Hüseyin Bey’de “Dr. Küçük’ü anma törenlerinde sayın başbakan rica etti, “-toplanamayacağız bugün Pazartesine bırakalım” deyince bizde “Olur dedik” dedi. Netice’de meclisi açması gereken hükümettir.
Öyle veya böyle dün Meclis gene toplanamadı. Hafta başı 30 dakika toplanan meclis bir önceki hafta da toplanamamıştı.
Yani yeni yılda sadece 30 dakika toplanan bir meclis ile Ocak ayının yarısına geldik. Sibel Hanım Meclisin başıdır. Ve zorlu bir yarışa katılmıştır. Ama asli görevi olan Meclisi çalıştıramayacaksa bu görevi daha fazla sürdürmemeli. Zira çalışmayan bir meclisin başkanı olarak insanlardan nasıl oy isteyecektir.
Gerekiyorsa kendi üyesi olduğu partisinin Genel Başkanın ricasını bile dinlemeyip meclisi açıp çalıştırmalıdır. Bu gidişle tarihin en kötü meclis yönetimi ile tarihe geçecektir.
Açıkça hemen söyleyeyim; bu sadece benim değil! Başkanlığını yaptığı mecliste, kendi partisi de dahil olmak üzere, vekillerin büyük çoğunluğunun genel kanaatidir.
MESAJLAR:
Ali Özmen SAFA: Geçtiğimiz günlerde çok önemli bir misafiri ağırlamışsınız gene. Ve gelen misafiri Cumhurbaşkanı ile de tanıştırmışsınız. Misafiriniz her halde memnun dönmüştür ülkesine.
Asım VEHBİ: Zamanında sizi eleştirenleri şimdi siz aynı acımasızlıkla eleştirmiyorsunuz. Ne tuhaf demi, dün kahraman kesilenler bugün ortalıkta yok.
Rasıh REŞAT: Hafta üç akşam yeme içme yaparsanız sonunda olacağı buydu! Neyse çok korkuttunuz bizi. Çok ama çok geçmiş olsun. Bundan sonra yeme içme yok size.
Hasan ERÇAKICA: Yeni imajınız hayırlı ve uğurlu olsun. Yalnız son günlerde yaptığınız çıkışlar CTP içinde deprem etkisi yarattı. Belediye seçimlerinde sizi dinlemeyenler ile bugün aynı tepkiyi verenler aynı.
Çiğdem DUVARCI: Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı basın danışmanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Burhan kardeşimizde sayenizde bir nebze olsun artık dinlenebilir.
Selda İÇER: Günlerdir bir orada bir burada canlı yayın yapmaktan ve haber yorgunluğundan birkaç kilo birden vermişsiniz. Neyse şimdilik başka tören falan yok.
Nezire GÜRKAN: Meclis haberleri artık sizin için bile gündemin en alt sıralarına düşmeye başladıysa meclis çalışmıyor demektir. Nerde o meclis genel kurulları değil mi?
Dr. Nuri GÖKŞİN: Çok geçmiş olsun, umarız İstanbul’dan müjdeli haberler ile dönersiniz.
Dr. Ahmet KAŞİF: Adınızı taşıyan torununuz dün nihayet dünyaya gelmiş. Dün ayaklarınızın yerden kesilmesinin nedenini şimdi daha iyi anladık.
Börke KAŞİF: Pars Ahmet bebek hoş geldi. Allah analı babalı büyütmeyi nasip etsin. Gözünüz aydın olsun.
Ersoy İNCE: Sizi Lefkoşa’da görenler hemen telefonlara sarıldı dün akşam. Gazimağusa’da taşlar yerinden oynayacak gibi.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Bu gece için çok büyük bir hazırlık yapıyormuşsunuz. Bakalım salon dolup taşacak mı?
Dr. Arif ALBAYRAK: Dün meclise geldiniz ama meclis açılmadı, geri de dönemediniz çünkü akşam bir toplantı vardı. Ee aradaki zamanı nasıl doldurdunuz?
Süha TÜRKÖZ: İki haftadır meclise gelip aradığınız kişiyi bulamamak nasıl bir duygu? Meclisi hiç böyle gördünüz mü?
Aydın BAHRİ: Dünkü paylaşımınız ders verir gibiydi. Ovaların ortasında yağmurda çamurda kalan bir lider var. Yazık ki ne yazık.
Önder SENNAROĞLU: Nasıl bir kısmetsizlik ise sürekli bize gelen samanların başına bir şeyler geliyor. Ne dersiniz siz bu işe?
Çilem ESENYEL: Yakında televizyonda programa başlıyormuşsunuz. Bu konuda gelen sayısız teklifleri en sonunda kabul etmişsiniz.
Arif Salih KIRDAĞ: Amerikan gazeteleri bile sizin ilk turdan seçimleri kazanacağınız yazmaya başladığına göre bu sefer kesin gol olacak demektir.
GÜNÜN SÖZÜ
“Dr. Küçük’ün, kendi özverileri ile Kıbrıs Türk halkının şanlı varoluş mücadelesindeki dirayetli önderliğini ve özverili katkılarını minnet ve şükranla anıyoruz. Dr. Fazıl Küçük’ün engin vatan sevgisiyle engel tanımayan cesareti, kararlılığı ve Atatürk ilke ve devrimlerine olan inancı bize her zaman ilham ve güç vermektedir”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy