banner564

1 Mayıs İşçi Bayramı

1 Mayıs, sözde değil, gerçek anlamda kas gücü ve kol emeği ile çalışanların haklarını aradığı, önemli bir olayın yıldönümüdür.

1880’li yıllarda, işçiler çok kötü koşullarda ve günde 14 – 15 saat, karın tokluğuna çalıştırılırdı.
Üstelik işyeri güvenliği, sağlık koşulları gibi en temel haklarının tanınmadığı siyasi ve hukuki bir sistem içinde bulunuyorlardı. 
           Bu zor çalışma koşullarına ilk başkaldırı, 1 Mayıs 1886’da  Amerika İşçi Sendikaları Federasyonu önderliğinde gerçekleştirildi.
 İşçiler günde 12 saat haftada 6 gün çalışma takvimine karşı, günlük 8 saat çalışma istemi ile iş bıraktılar. Bu olaydan sonra, 1889’da toplanan ikinci Enternasyonal’da, 1 Mayıs’ın tüm dünyada ‘Birlik, mücadele ve dayanışma günü’ olarak kutlanmasına karar verildi.
          Anavatan ve KKTC’de de 1 Mayıs, genel tatil günleri arasında olup, ‘Bahar ve İşçi Bayramı’ olarak kutlanıyor. 
Yıl boyunca ekmek parasını alın teri dökerek kazanan işçilerin, 1 Mayıs’ta tatil yapması, eğlenmesi memnuniyet vericidir. Fakat tüm resmi tatil günlerinden farklı bir uygulama ile 
1 Mayıs İşçi Bayramı’nda hiçbir iş yerinde işçilerin çalıştırılmaması mümkün değildir.
Çünkü hastane, otel, hayvan çiftlikleri, enerji santrali gibi iş yerlerinde işçilerin çalıştırılmaması ülkedeki yaşamın felç olmasına ve maddi zararlara sebep olur.
Gerçek anlamda kol emeği ve alın teri dökerek çalışanların bayramı olan 1 Mayıs, KKTC’de maalesef bazı kişiler tarafından, amacından saptırılmakta ve daha çok siyasi amaçlar için araç olarak kullanılmaktadır.
Özellikle çağ dışı ideolojik saplantılara takılıp kalan, Rum ve emperyalistlere yağ çekmeyi ilericilik ve barışseverlik olarak yutturduğunu hayal eden, anavatana saldırarak Rum yöneticilerine şirin görünme yarışı içinde olan bazı yolunu şaşırtmış kişiler, maalesef 1 Mayıs işçi Bayramı’nı da amacından saptırmaktadır.
Oysa, 1 Mayıs İşçi Bayramlarının taşkınlık çıkarılması, anavatana saldırması ve Rum tezlerine destek verilmesine basamak olarak kullanılması, gerçek işçilere karşı ayıp ve haksızlıktır. 
         Siyasi partilerin de bu anlamlı günü, istismar etmesi hoş değildir. 1 Mayıs İşçi Bayramı olduğuna göre, işçilikle hiçbir ilgisi olmayanların, kol emeği ile çalışmayanların, alın teri ile para kazanmanın ne olduğunu bilmeyenlerin, bolluk ve refah içinde yaşayanların, bu anlamlı günün tadını kaçırmaması gerekir. 
Zaten bayramlar, çatışma, kavga ve birbirimizi kırma günü olmayıp, hoş ve mutluluk içinde geçirilmesi gereken günlerdir.
Bu nedenle ülkemizde de artık, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın, çatışma, kavga, hakaret etmek ve başkalarını kırmak yerine, işçileri mutlu edecek etkinlikler düzenleyerek kutlanması gerekir.
Örneğin konser, tiyatro, iş yaşamı hakkında toplantılar, özel film gösterileri, gün hakkında özel televizyon programları, piknik, resepsiyon ve çeşitli eğlencelerle, işçilerin hoş bir gün geçirmelerini sağlayacak etkinlikler düzenlenmeli.
Bunun için de devletin çalışma örgütü ile işçi örgütleri, işçilerin hoş bir gün geçirmelerini sağlayacak kutlama törenleri düzenlemesine öncülük etmeli. Gerçek anlamda kol emeği ile çalışan tüm cefakâr işçilerimizim bayramını kutlarım.

YORUM EKLE

banner471

banner473