banner564

2023 beter çıktı!

6 Şubat depreminin yarattığı aile dramları, yaşama olan kayıtsızlık içimizi burkmaya devam ediyor. Kırk beş binin üzerinde olduğu düşünülen, artık açıklanmıyor ama giderek yükselen can kayıplarının her biri bir facia. 
Kurtarılan ancak kalıcı yaralar alanların durumu ise bir başka facia!
Zamanında müdahalede bulunamama basiretsizlikleri konuşuluyor. 
Gerçeklerin, yaşananların balçıkla sıvanamayacağı aşikar. Zaman denilen kavram bunların da gün ışığına çıkarılmasını sağlar. 
Yaşananları, var olan iktidarın hatası diye düşünenler de var. 
Halbuki hatalar zinciri çok ama çok eskilere kadar uzanmaktadır. 
Nasıl ki depreme dayanıksız binaların kısa zamanda dayanıklı olabilme olasılığı imkansızsa, bu binaları Türk insanına uygun görenlerin tarihi de uzun zaman öncesine dayanmaktadır.
Değişik zamanlarda yaşanmasına, hatta yüzyıllar öncesinde depremin Anadolu toprağının kaderi olduğunun bilinmesine rağmen, bile, bile bu cinayetlerin işlenmesine göz yumanlar bu gün mezarda yatsalar bile lanetle anılacakları kesindir.
Doğanın kurallarını yerine getirmeye bu günden başlayarak uygulamaya kalksak bile, bizden sonraki kuşağın deprem felaketiyle yüzleşmesi kaçınılmazdır!
“Zararın neresinden dönülse kardır” derler ya, işte bu bilinçle yeni bir yaşam şeklini uygulamak zorunluluğu kaçınılmazdır!
Harıl, harıl deprem çantaları hazırlığına başlandı. Telefondur, düdüktür su’yu anlarım da, diş fırçası önerisinde bulunanlar var. Toprağın, molozun altında diş fırçası acaba ne işe yarar?
Hala daha konuşmak için konuşanlar var! 
Keşke bu gün düşünülen önlemler yıllar, yıllar önce uygulanmış olsaydı. Rant uğruna, günü kurtaracak rüşvet adına, günümüzde yaşanılan felaketler yaşanmamış olurdu.
2023 ün ülkemizde yaşayan kimseler için olumlu geçmeyeceği 2022 den belli değil miydi?  Bu gün deprem felaketi korkusunun iliklerimize kadar işlediğini yaşıyoruz ama dün pandeminin yaşattığı olumsuzluklar yanında dövizdeki dalgalanmalar, piyasa denetimindeki ve de çarşı murakabedeki yetersiz uygulamalar gelecek kaygısını artırdıkça artırıyordu.. Halbuki bu ülkede kendi kendimize yetecek öylesine büyük potansiyel var ki! 
Hele depreme karşı mücadele bizimkisi gibi küçük ölçekli ülkelerde o denli kolay ki!
Düzen ve sistem geliştirilmesi yanında insan potansiyelini yerinde kullanma bir de doğrulardan yana olma!
İşte bütün mesele bunda! 

YORUM EKLE

banner608

banner473