Öğretmenler günü, “öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür” diyor sözlük. Dünya’da pek çok ülke 5 Ekim gününü UNESCO tavsiyesiyle öğretmenler günü olarak kutlamaktadır. Ama bazı ülkeler kendilerine özel olarak da farklı tarihlerde öğretmenler gününü kutlamaktadırlar.
Türkiye’de ise Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında onun "Başöğretmen" oluşunun yıldönümlerinde ülke çapında öğretmenler günü kutlanmasına karar verilmiş ve o günden beri de düzenli olarak kutlanmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 15 Kasım 1983’te kurulmasından sonra 24 Kasım Öğretmenler Günü KKTC’de de kutlanmaya başlanıldı.
Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü. Ülke genelinde çeşitli etkinler yapıldı. Devletin etkinliği AKM’de gerçekleşti. Cumhurbaşkanı, Eğitim Bakanı ve KTOEÖS katılımı ile gerçekleşti.
Dünkü devlet törenleri sırasında KTÖS’ü gözlerim aradı ama bulamadı. Olabilir, belki başka programları vardır gelememişlerdir dedim ve sosyal medya sayfaları ile internet sitelerine baktım.
24 Kasım ile ilgili tek bir paylaşımları yok. Atatürk ile ilgili tek bir paylaşımları yok.
Atatürk’ü ağızlarından düşürmeyenler Atatürk’ün öğretmenler gününü kutlamaktan bihaber. İşlerine geldiğinde Atatürkçüler işlerine gelmediğinde Atatürk’ü anmaya bile tenezzül etmiyorlar.
Bari bundan sonra yapacağınız eylemlerde Atatürk’ün adını almayın ağzınıza. Zira yakışmıyor size…
Farkınız ne?
Turgay Deniz Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı, Dimağ Çağıner Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı, Enver Mamülcü Kıbrıs Türk İşadamları Derneği Başkanı, Hasan Sungur Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı…
Son günlerde hepsi de aynı şeyi söylüyor ve siyasetçileri ağır bir dille eleştiriyorlar. Eleştirmekte de bence sonuna kadar haklılar. Zira ülkenin bu kadar ağır sorunları var iken siyasetçilerin uzlaşmaz tutumları hem onların üyelerine hem de genelde ülkemize büyük zarar veriyor. Ama bu kadarla kalıyor bu arkadaşlar. Neden bir adım öteye geçmiyorlar? Onlar da siyasiler gibi konuşmanın ötesinde bir adım atmıyorlar. Eylem istiyoruz artık eylem. Madem üyenizi düşünüyorsunuz madem ülkeyi düşünüyorsunuz o zaman topluca gelin meclise ve oturun arka sıralara.
Size “oy vermeyeceğiz” deyin arka sıralardan ön sıralarda oturanlara. Tek tek işaret edin ve “bir tikçik bile yok sana” deyin vekil sıralarında oturanlara.
Bakın bakalım o zaman bu partiler, bu seçilmişler nasıl da sizin sözünüzü dinleyecekler, bakın bakalım nasıl da ülkenin menfaatlerini kendi menfaatlerinin üstünde görecekler. Birazcık cesaret birazcık eylem… Hadi…
Anlaştılar
CTP lideri Erhürman’a hükümet kurma görevi verilmesinden sonra dün
3 partiyi ziyaret etti. UBP, HP ve TDP’yi ziyaret sonrasında erken seçim konusunda anlaştıklarını beyan etti liderler.
Bir hükümet formülü elde henüz yok ama en azından bir erken seçim konusunda neredeyse tüm siyasi partiler anlaşmış gibi gözüküyor. O halde işi daha da uzatmadan bir erken seçim hükümeti için artık kollar sıvansın.
Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapsın, yapmak istemeyenleri de toplumun vicdanına ve kamuoyunun eline bırakalım.
MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Saraydan ayrıldıktan sonra sakal bıraktığınız görülüyor. Bunca yıldır sizi bıyıklı halinizle görmeye alıştık, sakallı halinizi ziyadesi ile merak ediyoruz doğrusu.
Candan AVUNDUK: Dün afet bölgelerini gezip vatandaşlar ve işletmesi zarar gören esnaflarla bir araya gelmişsiniz. Peki, bu zararın karşılanması için size gelen bir duyum var mı? Kim ödeyecek zararı?
Enver MAMÜLCÜ: Acilen seçim hükümeti istiyoruz açıklamanız anlaşılan siyasette cevap bulmuşa benziyor. Zira tüm partiler neredeyse bu konu üzerinde anlaştılar gibi. Bir de hükümet kurabilseler.
Hasan SUNGUR: Emlak sektörü de yavaş yavaş can vermeye başlamış. Ülkeye girişlerin çok düşmesi ve öğrencilerin de Ada’ya dönmemesi emlakçı kesimini dar boğazın eşiğine itmiş.
Tufan ERHÜRMAN: En azından erken seçim hükümeti konusunda tüm partiler sizinle hemfikir oldular. Şimdi ustalık, bu uzlaşıdan bir hükümet çıkarabilmekte. Bakalım bir uzlaşı ve erken seçim hükümeti kurabilecek misiniz?
Ersan SANER: Dün CTP heyetini UBP Merkezi’nde gayet iyi ağırlamışsınız. Hatta misafirlik sonunda heyetteki CTP’liler size ayrı ayrı teşekkürlerini iletmişler. Acaba şu meşhur kahve işine bir göndermemi yaptınız bu tavırla.
Kudret ÖZERSAY: Top şimdi sizin ayağınızda. Ya CTP’nin erken seçim hükümeti ya da UBP ile önce icraat sonra bir seçim hükümeti. Bence son kez top sizin ayağınıza geçmiş iken iyi kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
Cemal ÖZYİĞİT: Öncelikle öğretmenler gününüzü kutluyoruz. Herkes erken seçim konusunda hemfikir iken siz pek de sıcak bakmasanız da bu konuda artık geri adım atmama kararı almışsınız.
Suphi COŞKUN: “Vekiller belediye başkanlarını kıskanıyorlar. Hem de nasıl” diyerek hem bölgedeki vekilleri hem de bölge dışındaki vekilleri karşınıza aldınız. Gazanız mübarek olsun bundan sonra.
Ersin TATAR: "Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına ve Polis Teşkilatımıza yürekten güveniyorum” demeniz hem askerde hem de polis teşkilatında güven yarattı. Bu arada Pençe Operasyonu kahramanları da sizin girişimleriniz sayesinde ödüllendirilmiş.
Erhan ARIKLI: Şu divanı görevden alma konusunun altında başka başka işler yattığı konusunda haberler gelmeye başladı. Tam da tüm partiler sizin erken talebinize olumlu cevap vermeye başlamış iken çarşı karışmasın sakın.
Osman NAZLI: Bilim insanları maymunun beynini büyütmeyi başarmış. Acaba aynı bilim insanları Galatasaray’ın milyonluk transferlerinin seyirci gibi saha kenarından maç izlemesini önleyecek bir şeyler yapamazlar mı?
