banner564

48. aç karnına ilaç fayda etmez

 “Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde “tok karnına” yazıyordu.” Charles Bukowski.
Kalbin başkentindeki keşmekeş trafikte hayat yanlış deliğe iliklenmiş huysuz yaşlı bir kadının ithal getirip sattığı pahalı bir düğme gibidir. Kalbimin kolajı Allah’ın tüm sır renklerinde, kalbimi hayata karşı protesto rengine boyamışım, kırık kalpleri onarmak ve okumak için tamirhanemde insanların vicdanlarından dökülen sadakaları zekât niyetine gönüllere bağışlıyorum. Öğrenmiş olduğum ilâhi iradeyi, Allah’ın kimya madeninden çıkan hakikatleriyle fragmanlaştırıp önceden seyir ile keşke acizliğini ekarte etmeye çalışıyorum. Hayatın anksiyetisini azaltabilmek için özel olarak kurduğumuz Allah’ın varlığını ikame ve idame merkezindeki odamızda; aydınlık, bembeyaz tahtaya kalbin ve aklın boyasıyla yazıyoruz. Kalpte tatmini sağlamak, aza kanaat getirmek, kendini arayış ve sorgulamada izbe şeyleri söküp çıkarmak, kendine saygı ve insanlara hoşgörüyle yaklaşım, kalplerden gönüllere köprüler kurup onları sağlamlaştırmak, ruhu sükûta soyut imgelemeyle rüya âleminde ferahlama ve somutun acısını azaltma, zihni inziva ve beslenmeyle detokslamak, termal sularda şifa ve fiziksel rehabilitasyon döngüsünü düzenli kılmak, yaşama isteği ve sevincini doğal ve bütünsel terapilerle artırma, idealler koyup ulaşmak için savaş verme, yeni hobiler edinme ve fobilerden kurtulma seansları düzenleme, iletişimde samimiyet dengesi, kendine bakımı hiç bırakmamak aynada her sabah kendine gülümsemek, içsel arınmada meditasyon uygulamak, dua ve şükür, istiğfar ve zikir, namaz ve oruç, zekât ve bir işi yaradığının bilinci, ‘ben’ merkezci olmamak, olduğun kişiyi ve olmak istediğin kişi arasındaki tüm olasılıklarda kendini doğruya adamak, iyi niyetin ahengiyle anda durmak düşünmek ve yaşamak, kadere inanç ve Allah’a mutlak teslimiyet. Kalbin rejimi bu odada Allah’ın iktidarında nefsi diyete sokarak onu zayıflatmaktır amaç, çünkü kalbin emarını ahirette çekeceklerdir mutlaka. 
Allah’ın kardiyoloji kliniğinde kalbine iyi bakarlar sakın korkup endişeye kapılma, tüm fitneler orada kaybolur. İnsanın tüm iddialara çürür morarır, kalbin tomografisinde bir Allah bir de anne duası gözükür. Bütün ruhunla hakikate kavuşabilirsin, unutma dualar kalbin nefs aynasında demokratik bir rejimdir. Sıfırdan geldik dünyaya tüm amaç bire tamamlanmakta. Günahımız boynumuzda nefs celladı arkamızda, kalbimizde sonsuz yıllar saklamış Allah’ın âyetlerinin sesi var. Çocuklar tabiatın duasıdır, zihnin muhakemesini aşan ruhun inkılap felsefesidir gülüşleri. Kendi kalbinde duygu yerine düşünce arayışı içinde olan kişi tımarhanede akıllı arayışı içinde olur. Kalpte iman, akılda analitik felsefe mutlaka olmalıdır. On ikinci oda bakın çok ferah, zemin parke, biraz tango çalışabiliriz. Tanrı kadere tekmil inanırsanız size hiç gülemez, gülünecek hale gelen yalnızca insanlardır insanlar tarafından güldürülürler. E dayıcığım hani tango çalışacaktık, evet haklısınız çocuklar ama kafam o kadar doluymuş ki bir türlü başka bir faaliyete geçemiyorum. Durmadan anlatasım konuşasım geliyor içimdekini, dünya halini halse eğer, dünyanın acizliğinde nasıl ve neden kaldığımızı, hatta insanlıktan çıktığımızı, insanlığa nasıl geri dönmemiz gerektiğini anlatmak istiyorum. Umarım beni anlayışla karşılarsınız, artık dünyada da çocuklar saflıklarını ve merhametlerini kaybederlerse halimiz ne olur tahmin bile edemem edemezsiniz. Tüm hakikatlerin kuvvetinin kaynağı merhamettir. Merhameti olmayanın vicdanı da olamaz, vicdanı olmayanın imanı ve imanı olmayanın da bir kalbi. Böylelikle de onu olgunlaştırıp gönle döndürecek hiçbir güç olamaz. 
Nefs veya ego yüzünden insan hayatında plan yapmaya zorlanır ve bu planlarda gerçekleşmeyince üzülüp hayal kırıklığına düşer. Bu düştüğü derin ve karanlık kuyudan çıkmak, aydınlığa bakabilmek o kadar uzaktır ki duygularına, akıllıca ve doğru düşünmek ne elde ne de kalpte değildir. Bu çıkmaz durumdaki bir insan nasıl kurtuluşun vuslatına erecektir. Daha kendi içinde hesaplaşması sürüp giden, kendi arayışını tamamlayamamış beşer vücut nasılda kendi varlığına hükmedebilecektir? 

YORUM EKLE

banner608

banner474