Kalbin gelecek olan ideal hâline gelebilmesi için hülâsa; usûl, ekber olan Allah’tan geçmektir. Kaderi tayin edip kalbin fihristine bütün harflerin kodlarını fezleke eden Rabbin’dir. Nefsin her zaman dünya şöleninde adı sayılmak ister, o şölende sana sunulanları riyazatla alt etmelisin. Kendini oruçla cephanelemelesin. Sakınmalısın ve kalp düzlüğünde piknik kurmalısın çünkü orası kalbin tohumlarının noksan noktasıdır. Nefs kalpte simsiyah bir noktadır, onu post modern insanlar çoğaltmışlardır. Kalbin kabrinde her dem Allah’ın ziynetli nûrunu hatırlatır. Allah merhameti için bahane, affetmek için tövbe arayışındadır. İnsan kendi hatasını kendi yumurtlayan tavuk gibidir. Geleceğe asla şirk ve kul hakkıyla kayıtlanmayın.
Kendi kusurunu söyle başkalarınınkini daima mevcut güzel nevresimlerle ört. Kalbin Rabbanî bir nûr âyetidir, incitebilir misin? Kalp masumiyetiyle dünyanın sulh elçiliğinde insanların arzularına veda etmeleri için tahammül diplomasisiyle kurtulmalarını sağlar. Varın yoğun Allah, dost Kur’ân’dır. Ten de can yaşarken ölmeye vuslattır, kalpte makam akıldan gönle medresedir. Müşahede mücahede ve mücadele hepsi an’dan âşkın yoluna hayatın şulesindeki yaman hâldir. Kalpte hayâ mertebesi bütün putlara en büyük ilâhî darbedir. Aşırılık tez kayboluştur. Uykuda bile uyanık insan gaflete karşı koyuşta en büyük ibadet ameli Hakk’ı ve kendini adaletle birlikte her daim hatırlayıştır.
Kalp fizik ve fizik ötesi eşyada muvazenesini kurmalı; kalbin kabrinde cesetlerden rûhları çekip geri koyacak güzel ahlâklı, nefsi tevhide götürecek, yalnızca Allah’a kulluk, fen ve ilim tarikatı kurmalı, içerisinde ihlas lokmasıyla tok; bilim saliki, ilim saliki, teknoloji saliki, felsefe saliki, vesaire cümle salikler olmalı ruhbilimin matematiğini öğrenen, birbirilerine öğreten. Alevler içinde ama yanmayan, müstesnâ, hüküm fermâ şuursuzluğun saadetiyle acılarının içinde erimiş gönülden çağlayan payeli müminler. Haslet ve meziyetleriyle insan kendisinin devasıdır. En büyük müderris olan Allah’ın fazilet nümûnesi Hz. Muhammed’dir. İnsanın ahde vefası gönül seyyahlığı yapmasıdır. Âşk ve iman yolcusunun görevi Allah’ın sevdalı yüreğini diğer yüreklere aktarmaktır.
Lâv gibi mehtap gökyüzünde, zemin varlığımı yaşatmak için inanmak ihtiyacıyla gözlerimden kayıyor, mezarlıkların kimsesizliğine eş karanlığına muhtaç bir ruhi bunalım debdebesinde insan, hazin rüzgâr estiriyor zerre tekâmülü, billurdan kalbin sayfalarına yazıyordu İlahi kâtip ince sızıdan kasidelerle, belagatle. Hoş bir nefesti dilârâ kokusu kalbimin yastığında her gün O’nunla uyuyorum.
Dinsizleştirmeye, Ateistliğe, İnkâra, Modern Putların Diktatörlüğüne, Monşerlere, Tabulara, Dogmalara, ‘New Age’ din safsatalarına karşı mutlak hakikati kuşatıcı, İslâm’ın ana kaynaklarından beslenen, Kur’ân’ın maneviyatının temel umde alındığı felsefi doktrinler üretmeliyiz. Nihayet nihayetsizliktir, Allah’ın salt tekâmülü devamlı insanın içinde tecelli içindedir. Unutma! Tatmin gıdasını doyurucu şekilde alamayan nefs daima kendine ve dünyaya isyankârdır. Bu yüzden, kafa kazanını felsefeyle patlatmalısın ki fikir istikrarsızlığından ruhi boşluğa düşüp ruhi ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmeyesin. İnsan iç âleminde (öz cevherinde) kalp gözleriyle Allah’ın nurunu, metafizik akılla dış âleme nazar etmelidir.
