banner564

61’inci yıl ve güven artırıcı önlemler

  Rum Yönetiminin bir yandan Türk askerinin çekilmesi ve garantilerin tamamen sonlandırılmasını şart koşarken, diğer yandan Yunanistan, İsrail, Fransa, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleriyle birlikte attığı ortak adımlar dikkat çekiyor…
   Birincisi ve en önemlisi Ortak Savunma Doktrini’dir…
   Çözüm olması halinde dahi, herhangi bir savaş durumunda bu ülkelerin birlikte hareket etmesine yönelik kalıcı bir anlaşma imzaladılar…
   İkincisi; yine Yunanistan, Mısır ve İsrail’le birlikte doğal gazın sevkiyatı ve pazarlanmasıyla ilgili anlaşmalardır…
  Üçüncüsü; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü kutlamalarında bile Yunan bayraklarının ön plana çıkması, Yunanistan Savunma Bakanı’nın da askeri geçit resminde hazır bulunmasıdır…
   Adanın güneyinde şu an için yaşanan gerçekler bunlardır…
   Evet; bizler kalıcı bir çözüm istiyoruz…
   Ancak bu çözüm Türkiye’yi dışlayan ve bizleri de Rumlarla birlikte Yunanistan’ın kucağına iten şartlar altında olamaz…
   Hiç kimse böylesi bir anlaşmaya razı olamaz…
   O nedenle bir yandan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na dönüşü savunan, diğer yandan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünü Yunan bayrakları altında kutlayan Rum lideri Anastasiadis’e kendi sözleriyle cevap verelim:
   Söylediklerinizi ve yaptıklarınızı bir daha düşünün…

Garantilerin önemi

  Kıbrıs müzakerelerinde ‘Güvenlik ve Garantiler’ konusu listenin en sonunda yer almıştı...
  Öncelikle ilk 5 başlık sonuçlanacak, uzlaşı olması halinde sonuncusuna geçilecekti...
  Fakat; Rum lideri Anastasiadis müthiş bir diplomatik manevrayla ilk 5 başlık tamamlanmadan garantör ülkelerin Dışişleri Bakanlarını bir araya getirmeyi başardı...
  Ayrıca 43 yıl sonra ilk defa Türk tarafından harita aldı...
  Kuşkusuz; Crans Montana’da masanın dağılmasıyla birlikte harita ve diğer uzlaşılmış konular geçerliliğini yitirmiş oldu…
  Gelelim bugüne…
  Yapılması gereken işlerin başında Güven Artırıcı Önlemlerin geliştirilmesi geliyor…
  İki toplum arasında daha çok temas, daha çok işbirliği…
  Yeni kapıların açılması…
  Bir de Maraş ile Ercan’ın ‘sağlam bir anlaşmayla’ dışa açılması…
  Maraş’ın eski sakinlerinin geri dönüşüne izin verilerek, Ercan Havaalanı’na uluslararası statü kazandırmak son derece önemlidir… 
  Bunu başarabilirsek, hem binlerce Maraş göçmeninin yüzü güler, hem de Ercan’a doğrudan uçuşlar başlar…
  Ve KKTC’nin ekonomisi ayağa kalkar…
  Kıbrıs konusunda yeni adımların atılması tartışılırken, her iki toplumun da kazançlı çıkacağı formüller üzerinde çalışmaktan başka çare yoktur…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

KKTC siyasetini çok iyi bilen Sayın Akar’ın önerileri çok güzel de tüm bunlara Liderimiz Cumhurbaşkanımız hiç de öyle demiyor !
Maraş KKTC toprağıdır BM ye verilmez diyor !
Ercan’ın BM ye devri ile Uluslatarasi ulaşımına hayır diyor ! Bırakın Güney’le daha çok sınır kapıları açılmasını Egemen ayrı Devlet isteyen Cumhurbaşkanımız şimdiki açık olanları bile peklik İstemiyor! Yunan bayraklarına gelince ise biz KKTC deki kutlamaları hangi Bayraklarla yapıyoruz acaba !! Aynaya bakıp gerçekçi olalım bugünkü Siyasetimiz ile kendimizi istenmeyen Toplum yaptık! Rumlar ise çevre Ülkeleri de dahil Dünyayı dost yapar iken Biz Dünyayı kendimize düşman yaptık !
Sayın Akar’ın önerileri çok güzel şeyler fakat maalesef onları kayde alan Liderimiz yok !

Öz
Öz - 3 yıl Önce

1960 KC kuruluş ve ittifak anlaşmalarında,
Cumhurbaşkan vekilinin veto hakkı var mıydı? Vardı.
Her toplumun Cemaat Meclisi var mıydı? Vardı.
Temsilciler meclisi yüzde 30-70 oranında olmasına rağmen nitelikli çoğunluk var mıydı? Vardı
Devlet bürokrasisi yüzde 30-70 oranında mıydı? Evet
Bu devletin garantörleri Türkiye, Yunanistan ve İngiltere miydi? Evet
KC K/Türkler ve K/Rumların ortak devleti miydi? Evet
Anastasiyadis Bakir Doğum diye adlandırılan Annan Planı yerine İhtiyaç hukuku ile birçok değişikliğe uğramış ve 1964 yılındaki BM kararlarına göre Türkiye Cumhuriyeti de onay vermiş, KC ne dönülmesini istemesini öneriyor. Yıllarca Denktaş ve Klerides neyi tartışmışlardı? Türkiye KC garantörü olarak, 1974 de Kıbrısa KC ni bölmek için mi? Yoksa faşist Samsonun yıktığı KC tinin devamını sağlamak için mi çıkmıştı?
Gelinen noktada, K/Türkler 1974 e kadar olan göçlerden çok daha fazla sayıda Kıbrıstan göç etmiş, Sırf oy uğruna K/ Türklerin nüfusundan 2-3 misli fazla adaya nüfus taşınmış, siyasi irade değiştirilmiş, K/ Türklerin demokratik tercihlerinin hilafına başbakan ve cumhurbaşkanı atanmıştır.K/Türkler için ya Çözüm ve AB, ya da ta dedelerimizden beri süregelen mücadelenin sonu olacaktır.

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Mr köz ve ingiliz muhiplerinden yorum bekliyoruz 1)!60 a donulsun 60 yıl öncesinden başlayalım oramizi buramizi verelim palikaryadan komisyon kemik alalim2) muhteşem ingiliz emperyalizmine kurban olalım sonora rahatca gezelim sahip ilişkisine tekrar başlayalım misterler artık annan planının reddi crans montajdan kaçış sonrası ok yaydan çıktı geçti borun pazarı

banner471

banner474