banner564

AB’nin ciddi sorumlulukları vardır

   Kıbrıslı Türklerin ‘mal satmaya’ meraklı olduğu bilinen bir gerçektir...
   Varsa iki tarla; birini sat, aldığın parayla keyfine bak!..
   Geçmiş yıllarda gerçek durum böyleydi...
   Ama bunun nedenlerini iyi tahlil etmek gerekiyor...
   Özellikle de 1974 öncesini...
   Binlerce mal satıldı, ama bunların bir kısmı keyif için değildi...
   Kıbrıslı Türkler dar bölgelere sıkıştırılmış vaziyetteydi...
   Özellikle kamu hizmetinde yüksek makamlara ulaşabilenlerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azdı...
   Ticareti ve turizmi yöneten Rumlardı...
   Kıbrıslı Türklerin; baskı, tehdit ve şiddet yoluyla sürekli göçe zorlandıklarını unutmamalıyız...
   Göçe zorlanan insan ne yapar?..
   Öncelikle elindeki malı satıp, gideceği yerde barınabilmek için bir miktar para toparlar...
   Bir anda mal satmak kolay mı?..
   Hele 1974 öncesindeki koşullarda, bu gibi işler hiç de kolay değildi...
   Bugün bir milyon Euro değer biçilen Lefkoşa’nın Tahtakale bölgesindeki bir evin, mecburiyetten 800 Kıbrıs Lirası’na satıldığını biliyoruz...
   Silahlı saldırıların başlaması arifesinde satılan bir evin parası ile ‘daha güvenli olan’ bir Türk bölgesinde  ev kiralandı...
   Ve bu para sadece 5 yıllık kira bedeliydi...
   Bazı insanlar canlarını kaybetmemek için paha biçilmez yerlerdeki mülklerini varlıklı Rumlara satmak suretiyle İngiltere ve Avustralya’ya göç ettiler...
   O yıllarda Kıbrıslı Türklerin satmaktan başka çaresi yoktu...
   Yaratılan yaşam koşulları, Kıbrıslı Türkleri mal satmaya zorluyordu...
   Yaklaşık 11 yıl devam eden bu uygulama sonucunda binlerce dönümlük Türk arazisi el değiştirerek, Rumların eline geçti...

Sonrasında ne oldu?..

   Önce darbe, sonra Barış harekâtı...
   Kıbrıslı Türklerin mülkleri güneyde, Rumların da kuzeyde kaldı...
   Aradan 48 yıl geçtiği halde can yakan bu soruna çare bulunamadı...
   Çözüm olmadığı sürece de mülkiyet sorununun kökten çözülmesi asla mümkün değildir...
   Öyleyse; Rum mülk sahipleri için sadece iki seçenek vardır...
   Bir tanesi beklemek ve bir gün belki torunların bu mülkleri geri alabileceğini hayal etmek...
   İkincisi ise Mal Tazmin Komisyonu’na başvurup, satışını gerçekleştirmek...
   Kıbrıs sorununun çözümünden umut kesilirse, doğru olan yöntem de budur...
   Fakat Mal Tazmin Komisyonu’nun parası yoktur…
   Yani Kıbrıslı Rumlar, kuzeydeki mülklerini satmak isteseler de bunun gerçekleşmesi mümkün değildir…
   Öyleyse çözüme odaklanmak doğru olandır…
   Çözümün gerçekleşebilmesi için de ‘karşılıklı güvene’ ve eşit paylaşıma ihtiyaç vardır…
   Kıbrıslı Türkleri, 1974 öncesine, yani tehlikeli bir maceraya sürükleme gayretleri boşunadır…
   Bunu denemek yerine; dürüst bir siyasetle, karşılıklı güvenle bir sonuca ulaşılmalıdır…
   Avrupa Birliği’nin de bu konuda taraflara eşit davranması ve çözüm sonrasında ortaya çıkacak maliyeti karşılamalıdır…
   Bütünleşmiş bir Kıbrıs AB için hayati bir meseledir…
   Bunu görmezden gelemezler…  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Sayın Akar , Anavatan Türkiye’nin de çabaları ile elimize verilen Mal Tazmin Komisyonunu Paramız yoktur veya çalıştıramayiz diye bir Lüksümüz yoktur ! Gerçeklerden kaçamayacağımiz ise kesindir yüzde seksenden fazla Rum malı KKTC’deki Rum mallarını yağmalayıp sattık bükük paralar kazandık halen de kazanmaya devam ediyoruz ! Bu rüyadan uyanıp gerçekleri görmeliyiz Çözüm olsun veya olmasın Yağmalayıp sattığımız Rum malları için ne Türkiye ve ne de AB veya başkaları kimse elini cebine koyup yasadışı ve Hukuk dışı Tüm Hukukçuların uyarılarına rağmen sattığımız Rum malları için bize yardım etmeyecektir ! Bu konuda İngiltere Hükümetinin web sayfalarında vatandaşlarını uyarmaktadır KKTC’de Rum Malı alır veya satar iseniz Devletten hiçbir parasal ve Hukuk yardımı beklemeyin uyarıları halen mevcuttur,
Bu konuda bugün bizler değilse bile yarın Evlatlarımızın veya Torunlarımızın bedel ödemeleri kaçınılmazdır ! Kimse kimsenin malını mal sahibinin haberi ve izni olmadan yağmalanıp sayılamayacağı Dünyamızda Uluslararası Hukuk Sistemini KKTC’nin değiştiremeyeceğine göre MTK’nu Şerefiye vergisi ile hemen harekete geçirip Rum mallarını Türkleştirmeye başlamalıyız bu konuda ne yandan, sağdan veya soldan başka bir çıkar yolumuz ise Yoktur !!!

Öz
Öz - 1 yıl Önce

TMK nunu çalıştıralım da, nasıl? Adama vermişsin 100 lerce dönüm arazi. Deniz manzaralı, dağ manzaralı, orman görür vesaire. KKTC tapusu da vermişsin. Parselleyip satıyor. Villalar yapılıp satılıyor. Apartmanlar, rezidanslar yapılıp satılıyor.Kim yapıyor? Kim satıyor? Kimlere satılıyor? Hangi enayi TMK na gider ki? Elinde Koskoca KKTC tapusu olan TMK neden para ödesin? Akanthou, Ayguruş,Lapta gibi bölgelerde, havuzlu villalar kaça satılıyor? Ya Trikomodaki apartmanlar? Buradaki arazi, parsel sahipleri TMK na müracaat edebileceklerini düşünen var mı? Rumun ganimetlenen malı deniz, yemeyen domuz.

Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Mangal kozu bile olamayacak palikaryaci ne öz ve İngiliz Muhibbi hasan bey he para vermiyoruz ne olacak Rum picleri türk mallarına vakıf mallarına para verdiler mi neayaksin Rum'un İngiliz emlakcisimisin İngiliz Hindistan'da Afrika'da guyanada para mi verdi Rum'un malının derdi sizin gibi sahip yalakalarini mi gerdi he ganimete konduk ne olacak size mi soracağız sağdan yürüyün cüzdan bulursunuz yAllah palikarya İngiliz yancilari

Nermin Erdemli
Nermin Erdemli - 1 yıl Önce

Sayın Hocam Türkiye Yalova'da sizin programınızı takdirle hep izliyorum. Affınıza sığınarak 30 Ekim programinizdaki tabirde elinize yüzünüze benzettiniz değil bulastirdiniz diye biliyorum. Yanlışım varsa affediniz. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Sayın Akar, 74 öncesi Kıbrıslı Türkler Canlarını kurtarmak için göç etmişler de ‘ Son 25 yılda Muazzam oranda göç eden Kıbrıslı Türkler Rumlar’dan Canlarını kurtarmak içi mi göç etmişlerdir acaba !!

Ck
Ck - 1 yıl Önce

Sanki size kaldi düzeltmek!!!! Canli yayinlar esnasinda olabilecek şeyler bunlar!!!

banner608

banner474