banner564

AB’nin müzakerelere katılması

   Yeni Rum lideri Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlaması için büyük çaba harcıyor…
   Ayrıca, yeni süreçte Avrupa Birliği’nin de müzakerelerde taraf olmasını istiyor…
   Kıbrıs Türk tarafı ise bu teklifi kabul etmiyor ve müzakerelerin ‘eğer olacaksa’ Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülmesini şart koşuyor…
   Kuşkusuz; Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda önemli sorumlulukları vardır…
   Adanın iki kesiminde farklı yaklaşımları dikkate alarak hiç olmazsa bundan sonraki süreçte daha dengeli bir siyaset gütmelidir…
   Öncelikle Güven Artırıcı Önlemlerin kapsamını genişletmeli; ortak iş, üretim, ihracat ve pazarlama konularında projeler geliştirip, bunu uygulamaya koymalıdır…
   Kuzeydeki eğitim sistemini örnek alarak güneydeki eğitim sisteminin düzeltilmesi ve Türk düşmanlığını körükleyen derslerin müfredattan kaldırılmasını sağlamalıdır…
   Irkçı, faşist örgütlenmelerin yasaklanması için Rum Yönetimine ağır şartlar koymalıdır…
   Bunların yapılmaması halinde, varılacak herhangi bir çözümün uzun süreli olmayacağını görebilmek gerekiyor…
   
Kıbrıs Türkler dünden hazır

   Annan Planı federal çözümü öngörüyordu ve Kıbrıslı Rumlar referandumda yüzde 75’lik bir oyla bunu reddetmişti…
   Şimdi Türk tarafı ‘eşit-egemen-iki devlet’ formülüne sarılınca, Kıbrıslı Rumlar da federal çözüme sarıldı…
   Öyleyse; tarafları ‘çözümün şekli’ konusunda uzlaştırıcı bir formül geliştirilmelidir…
   Kıbrıslı Türklerin bu konuda en önemli şartı güvenlik ve garantilerdir…
   Geleceğini garantiye alan, geçmişteki acıları yaşatmayacak sağlam bir çözüm şekline Kıbrıslı Türkler 2004’te olduğu gibi bir kez daha ‘evet’ demeye hazırdır…
   Önemli olan yarım asırdan beri ayrı bölgelerde yaşayan ve kendi hayat düzenlerini kendi bölgelerinde kuran insanların, olası bir çözümden sonraki yaşamlarını organize edebilmektir…
   Acı vermeyecek bir formül mutlaka bulunmalıdır…
   Ve ırkçı, faşist grupların etkisizleşmesi halinde; iki toplumun ‘eşit şartlarda’ çalışıp kazanması; birlikte zenginleşmesi ve birlikte sevinmesi mümkün olabilir…
   İşte o yüzden Avrupa Birliği’nin önemli sorumlulukları vardır…
   Bunu yerine getirmek için daha fazla zaman harcamaya da gerek yoktur…
   Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi, Avrupa’nın geleceği açısından da son derece önemlidir… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

AB toprağı KKTC olarak AB’nin Kıbrıs’ta görüşmelere dahil olmasını istemiyoruz güzel de ! AB ve BM’nin önerdiği Güven artırıcı önerileri niye reddediliriz acaba ? Daha çok geçiş Kapılarının açılması , Dökülen Mağusa Limanının yenilenip Ercan ile Dünyaya açılmasını reddeden AB mi yani ? KTFD zamanındaki Avrupa’ya yaptığımız muazzam Üretim ve İhracat ile Yatırımcı ve TURİZ’min tavan yaptığı Ülkemizde kurduğumuz KKTC ile bitirmemizi bilmeyen mi var ? Hangi AB Ülkesi ortağı olduğumuz Kıbrıs Cumhuriyetimde ayrı bir Cumhuriyete ( KKTC) onay verebilir ki ? AB’nin önümüze koyduğu Yeşil Hat tüzüğünü öncelerde istemeyip Rum’a Yama olamayız dedik fakat bugün Yeşil Hat tüzüğünün daha da gelişletilmesini istiyoruz ?Bizlere AB’nin Kovid aşı yardımlarımı bile reddeden Kimsenin tanımayacağı KKTC ile gerçekten ne istediğimizi biliyormuyuz acaba ! Bugün kapanıp batırıp talan ettiğimiz KKTC’deki bu halimizden gerçekten AB ‘Rumlar veya ‘BM mi sorumludur ? Bu soruyu sormamızın zamanı çoktan gelmiştir !

banner471

banner473