banner564

Acaba ben ne yaptım?

   Dünyanın en gururlu insanları; çalışıp, başaran ve kazananlarıdır…
   En mutsuz olanları ise; çalışmadan kazanmak isteyen, bunu başaramayınca hırslanan ve sağa sola çatmaya başlayanlardır…
   Bu tip insanların en önemli ilacı saldırı kültürüdür…
   Saldırdıkça rahatladıkları inancına kapılırlar…
   Ancak bir süre sonra da kaybederler…
   Kişisel hayatta, şirket ve devlet yönetiminde başarılı olmak için belirli kuralları yerine getirmelisiniz…
   Öncelikle araştırma, planlama, çalışma ve başarma prensibi…
   Başarı merdivenlerinden yükseldikçe, kazancınız da artar…
   Böylece elde ettiğiniz mutluluğu yakınlarınızla paylaşmaya başlarsınız…
   Onları da mutlu eder, hayata güvenle bakmalarını sağlarsınız…
   Birler Kıbrıslı Türkler olarak, özellikle 1974 Barış Harekatı sonrasında yaratılan ganimet düzeninin verdiği cesaretle üretimden kopma noktasına getirildik…
   Tarıma, sanata, üretmeye önem vereceğimize ‘devlet garantili’ kamu işlerine yöneldik…
   Eğitim konusunu ‘çıkarcılığa’ göre şekillendirdik…
   ‘Oku, öğren ve uygula’ prensibi yerine “oku da ne okursan oku, askerliğini subay olarak yap, bitince kapağı devlete at, rahat yaşa” anlayışı egemen oldu…
   İşte bu yüzden üretecek insan kalmadı…
   Meslek sahibi insanların sayısı parmakla gösterecek kadar azaldı…
   Tornacı, demirci, kalıpçı, tuğlacı, kaportacı, boyacı ustaları gibi, tarlada kombay kullanacak insanlar da yurt dışından getirildi…
   Bu anlayış çerçevesinde sosyal sigortalara prim yatıran yabancıların sayısı, yerlilerin üzerine çıktı…

Gerçeklerle yüzleşme

    Bunlar yaşadığımız gerçeklerdir ve artık bunlarla yüzleşmekten kaçınamayız…
    Özellikle bölgemizde yeninden tırmanan savaşlara bakınca üretmenin, kazanmanın ve her alanda ‘başarılı olmanın’ önemini kavramak zorundayız…
   Kazandıkça bunun bir kısmını belirli kesimlerle paylaşmanın ve bazı zorunlu ihtiyaçlara yönlendirmenin ayrı bir önemi vardır…
   Ne var ki; Kıbrıs Türk halkı neyin önemli olduğunu kavrayamadı…
   Hayatı ‘ye iç yaşa’ mantığıyla sürdürme anlayışı öne çıktı…
   Olmayanı yaratma anlayışı da öyle…
   Borca girip, lüks araba veya ev alıp etrafa hava atma anlayışı çok gelişti…
   Özellikle güvenlik ihtiyacı hiç gündeme gelmedi ve tartışılmadı…
   “Nasıl olsa Anavatan güvenliğimizi sağlıyor” diyerek, savunma gerekleri yerine getirilmedi…
   Şimdi ‘özellikle milliyetçi kesim’ İsrail-Hamas savaşına bakarak, elinde güçlü silah ve asker bulunduranları eleştiriyor…
   Hatta 1963-74 döneminde Kıbrıs’ta yaşananlarla kıyaslama yapıyor…
   İyi güzel de “bugüne kadar ben ne yaptım” sorusunu aklına getirmiyor…
   Olacak şey değil…
   Önce sormalıyız:
   “Ben ülkem için, güvenliğim için ne yaptım…”
   Cevabı ‘hiçbir şey’ olacak…
   Öyleyse; bu saatten sonra şunu soralım:
   “Bundan sonra ne yapabilirim…” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 7 ay Önce

74 sonrası Devlet eliyle de Rum mülkleri üzerinde ganimet düzenine alıştırılan Kıbrıslı Türkler maalesef çalışmadan Rum mülklerini satmakla gecici bir zenginlik sahibi olup Turizm , Üretim ve Ekonomiye hiç de önem verilmemiştir?
Her güzel şeyin bir sonu var gerçeğiyle Ganimetin de sonuna doğru geldiğimiz bir gerçektir , Ganimet sarhoşluğu ile batırdığımız tüm sektörler neticesi bugün Fakirlik ve Yoksulluğu kemiklerimizde hissetmeye başlamış durumdayız , Elimizde kalan son Rum mülklerini de Yabancılara Satma çabasına düşen KKTCde ise gideceğimiz köyün minaresi şimdiden görünüyor ! Bu çağda kimin Malını kime SATIYORUZ sorusunu soracağımız günler ise yakındır ?? TMK tüm uyarılara rağmen yok sayıp çalıştıramanın bedelini ise ağır ödeyeceğimiz kesindir , Kıbrıslı Türklerin Gamimet düzeni olmayan İngilterede ve yurt dışındaki Başarıları kayda değerdir , KKTCde ise Turizm ve Üretimden koparılmış Toplumumuz için söyleyebileceğimiz tek şey ‘ Bugünkü Ganimet Düzenin Acısını Gelecek Günlerde Çok Çekeceğiz olmalıdır !! Bizim olmayan Rum Mülklerini Bugün satıp satıp Yiyelim ‘ PEKİ YA YARIN ???

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 7 ay Önce

Maraş’a karşılık Ercan ile Mağusa Limanının Uluslararası Uçuşlara açılma kararını Elimizin tersi ile geri çevirmenin Kıbrıslı Türklere ne kazandırdığını bilen var mı ??
Kırk yıldır bir çivi bile çakamadıgımız ve işleyişini bitirme noktasına gelen Mağusa Limanını Neden Yüzlerce milyon Dolar harcanıp Avrupa standartlarına getirilip Dünyaya açılmasını istemeyelim ki ?? Yine Sadece iki veya üç Uçak şirketinin kullanabildiği Uluslararası Uçuş yasağı olan Ercan’ın Dünyaya açılıp neden Ekonomimizi güçlendirmeyelim ki ?? Geleceğimizi göremeyip gelecek için bir plan ve program yapamayan Liderlerimiz neden Kıbrıslı Türklerin Dünyadan kopuk kalmasına ve Fakirleşip Yoksullaşmasına Göz yumuyor acaba ? BM Güvenlik Konseyi Kararı olan Maraş zatan istesek de istemesek de verilmeyecek mi yani ? Dökülen Mağusa Limanını Avrupa Standartlarında Dünyaya açmadık da daha iyi mi olduk yani ? Neden Limanlarımızı Dünyaya açıp Uluslarası Ticaret gemileri ve Binlerce TURİST taşıyan Yolcu Gemilerinin Ülkemize gelmesini istemeyelim ki ?
Bu kafayla gitmeye devam edersek Şayet !
Söylenebilecek tek söz ‘ KESKİN SİRKE KABINA ZARAR VERİR ‘ olmalıdır ..

öz
öz - 7 ay Önce

Biz kendimizi bildik bileli, Kıbrıs Türk Cemaatı olarak tanınırdık. Hatta meclisimiz de vardı. Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi.1960, 1973, ve hatta 1083 e kadar Kıbrıs Türk Cemaatı ya da Kıbrıs Türk toplumu idik. Sonra birden Kıbrıs Türk Halkına evrildik. Peki bu Kıbrıs Türk Halkında kimler var? Nüfusu ne kadar? öncelikle, Kıbrıs Türk toplumu var. Türkiye'den getirilip yerleştirilenler var. Bakanlar kurulu kararı ile vatandaş yapılanlar var. Kıbrıs Türk halkı nüfusu'nu başbakan biliyor ama söylemiyor. Kimine göre 500 bin, kimine göre 1 milyon. Peki Kıbrıs Türk toplumu iken yukarda şikayet edilen sorunlar var mıydı? Yoktu denemez ama başlamıştı, denebilir. Galiba her şey Kıbrıs Türk halkı olunca oldu.Bu durumda yapılması gereken ne olabilir? Düzeltilmesi isteniyorsa, yeni bir sayfa açarak, uluslararası standartlarda bir yapılanmaya gitmek olmalı. Mevcut statüko buna olanak verir mi? Vermez. O halde çözüm ve AB olmadan bir şeylerin düzelmesini beklemek ham hayal.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 7 ay Önce

Kırk Yıldır Maraş Abdullah Paşanındır , vakıfındır veya bizimdir diye diye Dünyanın Tepkisini Çekip kendi kendimizi kaldırmaktan başka ne yapabildik ki ? Liderlerimizin söylemi gibi Bu güne kadar Maraş bizimdir diye diye ‘ SİNGPUR mu olduk ? TURİZM patlaması mı yaşadık Milli gelirimiz 25bin Dolar mı oldu ? KKTCyi ihya mı ettik ? Maalesef Tam Tersi daha da fakirleşip yoksullaştık ve Yalanlarla Yönettiğimiz KKTCnin tutulacak yerini bırakmadık ! Ne Yatırım Ne onarım ve Ne de Yönetim yapabildik ! Gerçekçi olalım 50 yıla yakındır bizimdir veya Abdullah Paşanın malıdır dediğimiz Maraş’ı bu güne kadar niye açamadık acaba ? İki varil asfalt dökmekle kendi kendimizden başka kimleri kandırıyoruz bilen var mı ? BMGK , Avrupa’yı Dünyayı veya Maraş kararını veren BMGK’ni mi kandırdık ?? Dikili Taş etrafında Dünyadan kopuk Biz Çalıp Biz Oynamaya devam edelim ! FOREVER trnc

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 7 ay Önce

Sayın Power Bey ,Dua Edelim de İsrail’deki Savaş Tüm Doğu Akdeniz’e yayılmasın !! Aksi Halde Türkiye Turizmi de Darbe yerse KKTC de dahil maaşsız günlerimize merhaba diyeceğiz !!!

Turkish Power
Turkish Power - 7 ay Önce

Palavracilar klavye basinda ne aliyon ne veriyon babanin malini mi veriyon yalarsaniz abd baskani ingiliz hint donmesi almanya sansolyesi basinizi mi oksayacak palavracilar

Turkish power
Turkish power - 7 ay Önce

Kavuklu muhip pisekar mangal kozu at babam at yok bm yok ab yok uk yok ahim arkadas filistinde myanmarda bosnada karabagda bunlar nerdeydi acsaniz para toplayalim cami cikisi yok toksan cocukluk travmalarinizi tedavi ettiriniz

Turkish power
Turkish power - 7 ay Önce

Muhip omgiliz uslerinin neye yaradigini anladin mi kimine qna kucagi kimine palilarya ingiliz kucagi

banner471

banner474