Aradan 51 yıl geçti…
Muhteşem bir turizm bölgesi tam 51 yıl süreyle kapalı tutularak harabeye döndü…
Burada mülkü bulunanların ileride çok yüksek miktarlarda tazminat talepleri olacak…
Kıbrıs Türk tarafının ortaya çıkacak tazminat miktarlarını karşılaması mümkün değil…
Ama Türkiye bir şekilde ödeyecek…
Gaz hesaplaması, güneydeki mülklerin tazminatı ve 1963-74 döneminde meydana gelen zararlar hesaplanıp, karşılıklı tazminatlar masaya konacak…
Senaryolardan bir tanesi böyledir…
İkinci senaryo ise; Avrupa Birliği’nin her iki taraftaki mülkiyet mağdurlarını tanzim etmesi ve özellikle Maraş için yüksek miktarlarda kalkınma kredisi vermesidir…
Maraş’ın yeniden ayağa kalkması ve Dubai ile yarışır bir düzeye gelebilmesi için 20 milyar Euro’nun üzerinde rakamlar telaffuz ediliyor…
Avrupa için büyük bir rakam değildir…
Güneyde hem hava, hem deniz üssü sahibi olan ABD için de büyük rakam değildir…
Kıbrıs gibi küçük bir ülkenin 1963’ten beri devam eden siyasi sorunlarını çözmek için iki toplumu da cesaretlendirici adımların atılması şarttır…
Kuzeydeki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında bu yönde ciddi girişimlerin olacağını düşünmek yanlış olmaz…
Rumlar Enosis’ten vazgeçti mi?..
Kıbrıslı Türkler açısından ‘güvenlik’ önemli bir başlıktır…
Geçmişte yaşanan acıların yanı sıra halen ‘Enosis’ yanlısı güçlerin varlığı, hatta yükselişleri Kıbrıslı Türkleri gelecek açısından endişelendiriyor…
Öyleyse; ortaya çıkacak yeni güvenlik senaryolarında Türk ve Yunan askerlerinin ‘caydırıcı miktarda’ askerle bu sistemin içinde olması şarttır…
“Amerika Kıbrıs’a askeri güç olarak yerleştiği zaman Eoka yanlıları hiçbir şey yapamaz” diyenler vardır…
Ne var ki; geçmişte yaşananlara bakınca böylesi bir iddianın peşinden sürüklenmenin macera olacağını anlamak zor değildir…
Öyleyse; her iki toplumun da güvenlik endişelerini giderecek bir sistem üzerinde uzlaşmak doğru olandır…
Güneyde ELAM’ın giderek güçlenmesinden rahatsız olan Kıbrıslı Rumlar da vardır…
Onlar da Kıbrıslı Türkler gibi Türk askerinin adada caydırıcı bir güç olarak devamından yanadır…
İngiltere, Türkiye ve Yunanistan’ın garantör olduğu bir ülkede ABD’nin de 2 üs sahibi olması, Ortadoğu’nun güvenliği açısından da önemlidir…
Kıbrıs sorununun çözümü halinde Kıbrıs’ın ekonomik yönden de uçuşa geçeceğini söyleyenlerin yanılmaması en büyük dileğimizdir…