banner564

Açalım Bay Karayannis ama...

   Gazetenin bir köşesinde; Güney Lefkoşa’da aracına yapılan saldırıdan şikayet eden Avukat Nil Çeliker’in açıklaması var...
   Hemen yanında Derinya Belediye Başkanı Andros Karayannis’in demeci...
   Karayannis; Derinya Kapısı’nın açılmasıyla barış ortamının gelişeceğinden söz ediyor...
   Avukat Nil Hanım ise alış veriş için gittiği yerde park halindeki aracına topuzlu saldırıdan şikayet ediyor...
   Yan yana sunulan bu iki haberi, herhangi bir Rum gazetesinde yayınlatabilir miyiz diye düşünmek, danışmak ve ona göre bir değerlendirme yapmak fevkalade iyi olacak...
   Derinya Kapısı henüz açılmadı ama Lefkoşa’da 15 yıldan beri açık olan 3 tane kapı var...
   Bostancı’da, Yeşilırmak’ta, Beyarmudu ve Gazimağusa’daki kapılar da açık...
   Gidiş gelişler devam ediyor...
   Kuzeyden güneye 3 tane Türk gidiyorsa, güneyden kuzeye bir Rum ancak geçiyor...
   Güneyden, kuzeye geçenler bir adet kilot satın aldığı zaman, tuvalete geçip eskisini atıyor, yenisini giyip de kendi bölgesine öylece geçiyor...
   Oğlu Anastaiadis’in partisinde ‘ikinci adam’ olan ünlü avukat, kendi köyü olan Kormacit’ten 2 adet hellim alıyor, Metehan Rum sınır kapısında gümrük memurları elinden alıyor...
   Bizler güneye geçip, bagajı doldurduktan sonra rahatlıkla kuzeye geçebiliyoruz...
   Rumlar kuzeye geçtikleri zaman hiç kimse onları rahatsız etmiyor...
   Elinde topuz veya demir çubukla saldırıya geçen tek bir kişi gösteremezler...
   Ama Türkler gezi için Trodos’a gittikleri zaman, lastikleri parçalanmış vaziyette geri dönüyor...
   Konferans vermek için Limasol’a giden ve adanın her iki tarafında yaşayan herkesten daha fazla barış isteyen Mehmet Ali Talat’a dahi sopalarla saldırıyor, korumasının suratında yaralar açıyor...

Ne ilk, ne de son
 
   Avukat Nil Hanım’ın başına gelenler ne ilk, ne de sondur...
   Diyalog’un dünkü manşetinde LGBT bireylerin KKTC’deki yeni hükümetten beklentileriyle ilgili bir haber vardı...
   Onlar; özellikle Zeki Çeler’den çok umutlu...
   Devlet kadrolarında daha çok istihdam bekliyor, daha çok özgürlük talep ediyor ve eksik yasaların çıkarılmasını talep ediyor...
   LGBT bireylerden bazılarının, kuzeydeki ortamdan uzaklaşmak için güneyde yaşamaya başladığını da herkes kabul ediyor...
   Fakat, güneyde başka türlü sorunlarla karşılaştıklarını da itiraf ediyorlar...
   Geçtiğimiz günlerde eşcinsel bir KKTC vatandaşı, kuzeyde iş bulamadığı için güneyde yaşamaya başladığını anlatırken, duyduğu rahatsızlığı dile getirmeden edemiyordu...
   Aracının hemen her gece hasara uğratıldığını, Rum polisine şikayet ettiği zaman kendisine “Sen işgal bölgesinden geldiğin için birşey yapamayız” denildiğini söylüyordu...
   Ne kadar üzücü!..
   Orada daha çok özgürlük, daha çok iş olduğunu düşünerek, kuzeydeki yakınlarından ayrılanlara Rum polisi bu şekilde davranıyor...
   Öyleyse Derinya’nın açılması sonrasında barış ortamının nasıl gelişeceğini Karayannis’ten duymak istiyoruz...
   Tek başına mücadele başlatması halinde bunu başarabilecek mi?..
   Trodos’a giderek, oradaki lokantalara, marketlere para akıtan Kıbrıslı Türklerin araçlarına sopalarla saldırmaya devam edenler barışa izin verecek mi?..
   Güneyde hırsızlık yapan ve kuzeye kaçanları KKTC polisi yakalayıp, mahkemeye çıkarır ve cezalandırırken, güneyde yaşamak isteyen bir avuç Kıbrıslı Türke Rum polisince sırt dönülmesi karşısında Karayannis’in yapabileceği herhangi birşey var mıdır?..
   Üzgünüz bay Karayannis...
   Hem de çok...
   Bizler bu adaya kalıcı barış gelmesi için çırpınıyoruz ama, sizin tarafta buna ters bir yaklaşımla karşılık veriliyor...
   Bırakın barış ortamının gelişmesini, can ve mal emniyetini sağlayamıyorsunuz...
   Derinya’yı açtığımızda bunu nasıl başaracağız?..
   Kıbrıslı Türklere saldıranlardan sadece bir kişinin cezaevine gönderildiğini gördüğümüz gün umutlarımız yeniden yeşerecek Bay Karayannis...
   Önce bunu başaralım...
YORUM EKLE

banner608

banner474