Kıbrıs’ın güneyinde banka iflaslarından kaynaklanan ağır bir ekonomik kriz vardır...

   İşsizlik oranı yüzde 20 dolayındadır...

   İşini kaybeden insanlar çaresizlik içindedir...

   Bundan iki yıl önce işveren pozisyonundaki binlerce kişi; şimdi işsiz, parasız ve çaresizdir...

   Bundan 40 yıl önce büyük bir felaket yaşayan Kıbrıslı Rumlar; şu anda daha ağır bir çöküntü yaşıyor...

   Kuşkusuz; onların bu hale düşmesi bizim mutluluğumuz olamaz...

   Böylesi ırkçı bir düşünce içerisine asla girmeyiz...

   Neticede aynı adanın insanlarıyız ve mutlaka bir gün yeniden birlikte yaşayacağız...

   İnsan kendi karnı tok iken, komşusunun aç olmasından mutluluk duyamaz...

Kuzeydeki durumda kötü

   Ne  var ki; Kıbrıslı Türklerin durumu da iç açıcı değildir...

   Özellikle son bir yıl içinde dövizde meydana gelen yükseliş nedeniyle, hemen herkesin yaşamında ciddi bir gerileme vardır...

   Esnaf eskisi gibi iş yapamaz haldedir...

   Bankalara olan borçlar ödenemediği için mahkeme gündemindeki alacak-verecek davalarında patlama yaşanıyor...

   Gençlerin önemli bir kısmı işsiz ve parasızdır...

   İnşaat sektörü çökmüş durumdadır...

   Buna bağlı sanayi ürünlerinin imalat ve satışları sürekli geriliyor...

   Ve bu durum istihdamları olumsuz yönde etkiliyor...

   Bugün borçlanan bir fabrika çalışanının, yarın işini kaybedip, kaybetmeyeceğini kimse bilemiyor...

Her alanda çöküntü var

   Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik sorunların yanı sıra, eğitim, kültür, sosyal ve çevre konularında çok ciddi sıkıntılar vardır...

   Ülkenin her yanı çöplük ve pislik içindedir...

   Trafik felaketin de ötesindedir...

   İnsan arabası ile yola çıkmaktan korkar mı?..

   Evet bu ülkede hemen herkes korkuyor...

   Çünkü bu ülkede, kent içinde dahi aşırı sürat yapanları durdurabilecek bir güç yoktur...

   Bu ülkede denetimsizlik ve güvensizlik en üst düzeydedir...

   Yapanın yanına kaldığı bir ülke haline getirilmemizin ana nedeni siyasettir...

   Çökmüş bir siyasi yapı ile bugünkü sorunların hiçbirini düzeltemeyiz...

Mazeretlerin geçerliliği kalmadı

   İşte o nedenle ‘çözüm kaçınılmazdır’ diyoruz...

   Artık ‘ama’larla başlayan çözümden kaçma manevralarını terk etmeliyiz...

   Sadece bizler değil, Kıbrıslı Rumlar da...

   İki liderin imzaladığı ‘Ortak metin’, adanın herhangi bir şekilde başka bir ülke ile birleşmesini engellediğine göre; diğer detayları kısa sürede aşmak zorundadırlar...

   Bundan böyle ne Kıbrıslı Rumlar ‘ENOSİS’ isteyebilir...

   Ne de Kıbrıslı Türkler ‘Ya taksim, ya ölüm’ diyebilir...

   İki toplumun, barış ve güvenlik içinde yaşaması için gerekli önlemler alınmalıdır...

   Başta AB olmak üzere ABD ve BM Kıbrıslılara yardımcı olmalıdır...

   Önümüzde örnek alabileceğimiz birçok ülke vardır...

   En başta Singapur...

   Kısa sürede çözüm olursa, Kıbrıs ikinci bir Singapur olabilir...

   O zaman hiç kimse işsiz kalmaz...

   Açlık ve sefalet sona erer...