Dünyayı arkasına alan Rum lideri Anastasiadis, hem denizdeki gazı, hem de midesindekini çıkarmaya başladı...

   Denizdeki gaz değerli ve pahalı...
   Midesindeki gaz ise çok tehlikeli...
   Olası bir çözümde Kıbrıslı Türklere ‘siyasi eşitlik’ verilmesine karşı çıkarken, siyasi hayatının en büyük gafını yapıyor...
   “İyi niyetini bildiğim Akıncı’nın yerine Türkiye ile daha sıkı bağlar kurulmasını destekleyen birinin Türk lideri seçilmesi durumunda ne olacak?” diye soruyor ve ‘Dönüşümlü Başkanlık’ korkusunu bu şekilde açığa vuruyor...
   Buna ‘deli saçması’ denmez mi?..
   İster Akıncı, ister Çakıcı; Kıbrıslı Türklerin liderliğine seçilen kim olura olsun, Türkiye ile sıkı bağlar kurmasından daha doğal ne olabilir ki?..
   Güneydeki bazı lokantalara bile Yunan bayraklarının asılması, Rum ordu komutanının Yunanlı general olması, EOKA’cıları anma törenine Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın katılması, Yunanistan’ın OHİ günü nedeniyle her yıl 28 Ekim’de Lefkoşa’da askeri törenler düzenlenmesi Rum liderliğinin Yunanistan’a sıkı bir şekilde bağlılığını’ göstermiyor mu?..
   Rum okullarında, resmi binalarda, hatta muhtarlıklarda Yunan Bayrakları dışında herhangi bir bayrak var mıdır?..
   Güney Kıbrıs’a ilk kez giden yabancılar dahi “Kendimi Yunanistan’a buldum” diyerek, şaşkınlığını dile getirirken, Rum liderinin Kıbrıslı Türklere “Türkiye ile göbek bağını kesip de gelin” demesi kadar saçma bir şey olamaz...
   Aslında bunu Rum liderinin kendisi de biliyor...
   Ve aklınca ‘siyasi manevra’ yapıyor...
  Unutulmamalı ki; ne Kıbrıslı Türkler Türkiye ile bağlarını koparabilir, ne de Kıbrıslı Rumlar Yunanistan’dan kopabilir...
   Önemli olan ‘din, dil, ırk’ farkı gözetmeden bu ülkeyi birlikte yönetmek ve zenginliklerin paylaşılmasını içimize sindirebilmektir...
   Kıbrıslı Türklerin Mustafa’sı da, Ahmet’i, Mehmet’i, Ayşe’si de, Kıbrıslı Rumlarla paylaşıma ve barış içinde yaşamaya hazır olduğunu her zaman gösterdi...
   Bundan sonra da göstermeye devam edecek...
   O nedenle, ırkçı yaklaşımlarla siyaset yapan Rum liderliğinin tavır değiştirmesinden başka bir çare yoktur...
   Türkiye, Kıbrıslı Türklerin koruyucusu ve güvencesidir...
   Yunanistan da Kıbrıslı Rumlar için öyledir...
   Güney Kıbrıs’ta dönerci dükkanına Yunan bayrağı asmayan insanlara ölüm korkusu verenler, bu ülkede çözümü engelleyenlerdir...
   Başka sorumlu aranmamalıdır...