banner564

ADHOC Komite ve Battoz Hali

Deprem sonrası gerek o cinayet alanı olarak tanımladığımız İSİS Hotelle ilgili hukuk sürecini, gerekse Türkiye’deki Depreme destek ve Kuzey Kıbrıs’ta depreme hazırlık için üç Komite kuruldu. Bunu çok önemli bulduk. ADHOC Komite, önemli toplumsal ve siyasal konularda Meclis içi ve dışı ortak toplumsal mutabakata ulaşılması için önemli bir organdır. Çünkü Meclisin zaten olağan Komiteleri var. Bu Komitelerde Mecliste gurubu bulunan siyasi partiler temsil ediliyor. Ancak ADHOC Komitede Mecliste gurubu bulunan siyasi partiler yanı sıra, gurubu bulunmayan siyasi partiler de temsil edilir. Böylece çok hayati konularda kurulan bu ADHOC Komite vasıtası ile tüm siyasi güçlerin katılımı ve ortaklığı oluşur. Ancak bu kez Meclis, ADHOC Komite oluşumunda katılımcılık açısından çok daha ileri bir adım attı. Gurubu olan ve olmayan siyasi partilerden Komiteler kurulduktan sonra, bu dönemin siyasi gelişmeleri nedeni Mecliste gelişen iki Bağımsız milletvekilinin de Komitelerde görev almasına oy birliği ile karar verdi. Sayın Ayşegül Baybars ve Sayın Jale Refik Rogers’in de kurulan ADHOC Komitelerde temsili gerçekleşti. İşte bu toplumsal ortak mutabakat yolunda çok değerli bir tutum oldu. İş bununla da sınırlı kalmadı. Oluşan ADHOC Komiteler çalışmalarına, sivil toplum örgütlerini ve meslek birlik ve odalarını da davet ederek ortak bir sonuç elde etmeyi amaçladı. Yani oluşacak ortak mutabakatın yalnız Meclis içi değil, toplumsal en geniş zeminde gelişmesi amaçlandı. Ama bu, deprem gibi doğal bir afet yanı sıra, depremle daha da tetiklenen ve halen artçısı ile  kendisi de şiddetini artırarak devam eden bir nevi, sosyal deprem olan  ekonomik kriz içinde çok önemli ve ciddi bir adımdı. Çünkü bu sosyal ve ekonomik depremin etkisini kırmak  içinde, toplumsal mutabakat gereklidir. Toplumsal kutuplaşmanın ve siyasal kırılmanın derinleştiği bir dönemde bu çok hayati idi.
Özellikle fon oluşumu ve bunun kullanılması esasları  ile ilgili sonuçlar çıkartacak  olan ADHOC Komite başattı. Bunun çalışmalarına tüm sivil toplum örgütleri katıldı. Gerek basından alınan  bilgiler, gerekse kulislerden gelen haberler çok sevindirici idi. Çünkü yalnız siyasi güçler arasında değil,  ayni zamanda emek ve iş dünyasının örgütleri arasında da ortak mutabakat zemini doğdu. Sanayi, Ticaret, Turizm, İnşaat, Esnaf örgütleri ile kamu görevlileri ve işçi sendikaları, bu felaketi göğüslemek noktasında ortak ilkeler ve zemin üzerinde yakınlaştılar. Kulis bilgilerine göre CTP ile görüşüp, ortak ilkeler ve değerler bütününde de ciddi temel oluşturdular.
İşte bu temelde işler ilerlerken, ansızın bu pişen aşa soğuk su dökmeyi bırakın, bir tekme vurularak tencere ocaktan yere düşürüldü. Çünkü hükümet, Ticaret Odasından tutun, sendikalara kadar uzanan bir yelpazede karşı çıkılan, tepki konan; Yasa Gücündeki Kararnamenin benzerini yasa tasarısı olarak gündeme taşıdı. Bunun üzerine Ana Muhalefet Partisi CTP, bu önemli ADHOC Komiteden çekildi.
Ben bu hükümet tutumunu, yalnızca, hükümet partilerinin yanlış tavrı ile izah edilmesinden yana değilim. Bunu, son zamanlarda doruğa çıkan ve Kuzey Kıbrıs’ta halk iradesi dışında, tüm siyasi ve devlet düzenini ve yaşamın her alanını dizayn etmeye kalkan, iç ve dış, siyaset üstü odakların ellerindeki gücü kullanarak yaptıkları girişime, hükümet ortaklarının boyun eğmesi olarak tanımlarım. Çünkü eğer tüm siyasi güçler ve sivil toplum, hele iş ve emek dünyası, kendi iradeleri ile bu toplumsal mutabakatta, hükümet ile buluşurlarsa; o zaman bu iç ve dış siyasi güç odaklarının etkinliği çok azalacaktı. Bunun için ocaktaki tencereye tekmeyi vurdurdular. Ama buna karşın, hiç bir yılgınlık olmamalıdır. Bu atılan olumlu adım, iş ve emek dünyası, meslek örgütleri ve sivil toplumla siyasi güçler arasında devam ettirilmelidir. Ekonomik çöküşü engellemek için. Demokratik Hukuk Devleri ilkelerini yeniden başa ve en öne koymak için, bunu yapmak gerekir. Çünkü Siyaset dışı gibi görünen, ama Siyaset Alanını ve Halk iradesini etkisiz kılmak isteyen odaklara verilecek cevap, toplumu umutla doldurarak; halk iradesini ve demokratik hukuk devleti ilkelerini sahiplenmektir. Bu esastır, temeldir. 
 

YORUM EKLE

banner608

banner473