Vatandaşların ezici bir çoğunluğu 2023 yılını değerlendirirken, en fazla pahalılıktan şikayet ediyor…
Çok sayıda insan, mutfak masraflarını dahi karşılayamaz duruma gelmekten yakınıyor…
Yine çok sayıda insan kıyafet harcamasını kısıtladığını, hatta sonlandırdığını belirtiyor…
Bunun ana nedeni zorunlu tüketim maddelerindeki kontrolsüz artışlardır…
Gelirlerin, giderleri karşılayamaz duruma gelmesi nedeniyle insanlar ciddi tasarruf önlemleri almaya başladı…
Devlet kurumlarının da benzeri önlemler alması kaçınılmazdır…
İzaz-ikramların, örtülü ödeneklerin sonlandırılması, Resmi Hizmet Araçlarının sadece zorunlu kurumlarda kullanılması, diğerlerinin elden çıkarılması gibi…
Bir de ciddi anlamda kayıt dışılık ve buna bağlı olarak vergi kayıpları vardır…
Kıbrıs gibi küçük bir ülkede bu çarpıklığı düzeltmek zor değildir...
Ama bilinen engeller vardır...
Ya partisel, ya da kişisel ufak tefek çıkarlar, devletin büyük kayıplarından daha önemli sayılıyor...
Böylesi bir durum kabul edilemez...
KKTC’yi yönetenlere “İnsanların boğazına sarılın” diyen yok...
Ancak yüz lira kazandığından emin olduğunuz insanlardan bir lira olsun alabilmelisiniz...
Devleti başka türlü kalkındırmak mümkün değildir...
Sisteme göre tahsilat
Kuşkusuz; vergi gelirlerinin azlığı, KKTC’de yaratılan sistemin bir sonucudur…
Adam milletvekili seçilip, sonrasında bakan olmak için ister istemez çok sayıda kişinin ayağına gidiyor ve destek istiyor…
Ya oy, ya da parasal destek işin içine girdiği zaman, bir süre sonra o insandan vergi talep etmek de mümkün olmuyor…
Binlerce işletme, çalışanların maaşını asgari ücret üzerinden gösteriyor…
Durum böyle olunca gelir vergisi ödemiyor…
Adam en pahalı arabayı kullanıyor, en pahalı evlerde oturuyor, lüks bir yaşam sürüyor ve bunu da özellikle siyasilerden gizlemiyor; ama diğer yandan vergi beyanında zarar gösteriyor…
Ve siz bunun hesabını soramıyorsunuz…
İşte bu ülkenin en önemli sorunu budur…
Başka suçlu aramayalım…
Daha etkili bir siyasetle, daha güzel işleri başarmak ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratmak mümkündür…
Kırk yıldır Çürümüşlüğün son safhasına geldiğimiz KKTCde Bizlere içine düştüğümüz bu halimizle daha beter olun diyenlere ne diyebiliriz ki ? Güzelim Ülkemizde Kırk yılda olanı yok ettik Fakirleşip Yoksullaştık , Turizm Üretim İhracat yapamaz duruma düştük, Güzelim Ülkemizi Plansız Programsız Betonlaştırıp Yaşam Kalitemizi yarı yarıya düşürdük ! Turizmin can damarı olan Doğamızı, Çevremizi , Tarihi Eserlerimizi sahiplenmeyip mahvettik ?
Kırk yıl önceki KTFD milli gelirimizi yarı Yarıya düşürdük ve yine Kırk yıl önce Yaşadığımız muazzam Turizm , Üretim ve İhracatımızı yerle bir ettik , Yağmalayıp Sattığımız Rum mülkleri ile Anavatan Türkiye’nin gönderdiği milyarlara güvenerek Seçenlerimiz ve Seçilenlerimiz ile Kırk yılda bir arpa boyu gidemedik ! Daha da kötüleşip Karanlık günlere geldik ? Bugün Anavatan Türkiye’nin gönderdiği milyarlar da artık Su tutmaz KKTCye yetmiyor , Son sefhasna girdiğimiz Rum Mülkleri üzerindeki şişirdiğimiz İnşaat Sektörünün de Elimizde Patlayacağı günler yakındır, KKTC için Lale devri bitti Şapka düştü ve Kel göründü Bu saatten Sonra Batırıp Talan ettiğimiz KKTCde ne mi yapabiliriz ? onu da KKTCyi Yönetemeyen Koltukları boş Yüce meclisimizin kararına Brakalım ??