banner564

Adil bir düzenle bugünleri aşabiliriz

  Dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs salgını ‘ekonomisi zayıf’ ülkelere çok ciddi zararlar verecek; çok sayıda insan daha da fakirleşecek, can kayıpları daha da artacak…
  Ama ekonomisi güçlü ülkeler veya krizi fırsata çevirmesini bilenler bu olaydan az zararla kurtulacak…
  KKTC’nin talihsizliği sadece ‘tanınmamış’ bir ülke olmak değildir…
  Aynı zamanda ekonomisi zayıf; tıpkı bir Rum gazetesinin yazdığı gibi ‘kağıttan kale’ olması ayrı bir talihsizliktir…
  Tamamen tüketime bağlı bir ekonomi ve şişirilmiş kamu yapısıyla dış yardıma muhtaç olan bu küçük ülkenin tek dayanağı Türkiye’dir…
  Ancak Türkiye’nin de ciddi sıkıntıları vardır…
  Türkiye’de de çok sayıda işletme kötü durumdadır…
  Ayrıca Türkiye’deki yönetim, geçmişte yapılan sayısız hatalar yüzünden KKTC’ye karşı kırgınlık içindedir…
 Gelmiş geçmiş hükümetlerin ‘para almak için’ imzaladığı ekonomik protokollerin uygulanmadığını biliyoruz…
  Sadece bir sonraki seçimi düşünerek, sendikaların her türlü talebini karşılamayı bir yönetim şekli olarak gören iktidar partileri, alınması gereken ekonomik önlemleri sürekli erteledikleri için KKTC ekonomisi ‘kağıttan kale’ olmaktan kurtulamadı…
  Bu saatten sonra hiç kurtulamaz…

Aldınız, verdiniz

  Geride bıraktığımız yıllar içinde ağırlıklı olarak turizm ve eğitim sektöründen toplanan paralarla memur maaşı ödemenin dışında bir icraat yapılamadığı için, böylesi kriz dönemlerinde çaresizlik içine düşülmesi gayet normaldir…
  Başbakan Tatar’ın “eldeki imkanlar bu kadar” demesinin özeti, kağıttan kale yakıştırmasının tescilidir…
  Devletin kasası yıllardan beri boştur…
  Elinde güçlü kaynaklar yoktur…
  Ayrıca; hesapsız, plansız yönetim biçimleri yüzünden bu küçücük devletin sadece kamu bankalarına bir milyar Euro’nun üzerinde borcu vardır…
  Bunu kimin ödeyeceğini sormanın zamanı değildir…
  Ne şekilde ödeneceğini merak etmek de gereksizdir…
  Fakat; insanların kötü yollarda can kaybettiği günlerde bile ‘gereksiz harcama kalemlerini’ artırmak bu ülkeye yapılan en büyük haksızlıktır…
 Harcama kalemlerini artırmak suretiyle yatırım yapamadıkları için, vatandaşlara güvenlik içinde huzurlu bir yaşam sağlayamadılar…
  Ve ülkemizin bu gerçeklerini her fırsatta ortaya koymak onlara haksızlık yapmak değildir…
  KKTC devletinin uzun yıllardan beri kamuda çalışanların maaşlarını ağırlıklı olarak turizm ve eğitim sektöründeki gelirlerle sağladığını; sigorta emeklilerinin yüzde 55’inin ise çalışma izinliler adına yatırılan paralarla ödenebildiğini unutmamalıyız…
  Ayrıca; çalışma izinliler için yatırılan İhtiyat Sandığı birikimlerine ‘emrivaki ile’ el koyarak ‘Yerel İşgücünü Destek Fonu’ oluşturulduğunu da unutmamalıyız…
  Gerçekler böyle iken; ağır bir kriz karşısında düne kadar birikimlerine el koyulan bu insanlara şimdi “biz size yardım yapamayız” denmesi son derece üzücüdür…
  Daha da ilerisi insan haklarına aykırıdır…
  Bu ayrıcalığı bir an önce ortadan kaldırmalıyız…
  Zor günleri ‘ayrıcalıkları ortadan kaldırarak’ ve güçlü bir dayanışma ile aşabiliriz… 

YORUM EKLE

banner608

banner473