banner564

Afrodit Hamamı ve turizm

  Coronavirüs salgınından en az etkilenen 10 ülkeden biri Kıbrıs’tır…
  Özellikle bizim taraf bu konuda büyük bir avantaj yakaladı…
  Güneyde vaka sayısı ve can kaybı daha fazla olmasına karşın; onlar turizmde ‘yeni projeler’ üzerinde kafa yoruyor ve bazı iddialı adımlar atıyor…
  Bu yıl içinde özellikle İngiliz turistlerden ortaya çıkacak kayıpları dikkate alarak, iç turizmi geliştirme üzerinde duruyorlar…
  Afrodit Hamamları’nın bulunduğu bölgede 45 yıldan beri dokunmadıkları Türk arazilerini bu yıl karavan turizmine tahsis etmeleri oldukça anlamlıdır…
  Kuşkusuz; bunun da kurallarını belirleyerek, sözleşmeye ve şartlı izne bağladılar…
  Afrodit Hamamları’nın çevresindeki araziler, bir süre önce kaybettiğimiz eski Başsavcı, ünlü avukatlarımızdan Oktay Feridun ve ailesine aittir…
  Rumların “kuzeydeki oteller çalıntıdır” şeklindeki propagandasına karşılık; Afrodit Hamamları’nı, Larnaka ve Baf havaalanlarını, Larnaka’nın Mckenzie bölgesini daima gündemde tutmalıyız…
  Kalıcı bir çözüm olması durumunda tüm mülklerin ‘takas’ veya ‘tazminatının’ mutlaka gündeme geleceğini biliyoruz…
  Ama bu süreçte tek yanlı propaganda faaliyetlerini karşılıksız bırakamayız…
  Güney Kıbrıs’ta bir başka önemli çalışma ise, Coronavirüs açısından ‘iyi durumda olan’ ülkelere yönelik reklam kampanyalarıdır…
  Rum Yönetimi’nin bu amaçla önemli bir kaynak ayırdığı belirtiliyor…
  İsveç, Norveç, Finlandiya, Avusturya, İzlanda gibi ülkelerde yoğun tanıtım kampanyaları düzenleyecekler…

Kuzeyin durumu

  Kuzey Kıbrıs’ın da “Virüs açısından en temiz ülkeyiz” söylemini, ülke temizliği ile bütünleştirerek benzeri tanıtım kampanyaları başlatmasını bekliyoruz…
  Ülkenin hemen her yanı pislik içerisindedir…
  Girne Antik Limanı’nın ivedilikle elden geçirilmesi ve buradaki sorunların giderilmesi şarttır…
  Geçmiş yıllara oranla turizme çok daha fazla önem verilmeli; sadece bu yıl için değil 2021’in tanıtım kampanyaları başlatılmalıdır…
  Turizm faaliyetleri canlanmadığı sürece, KKTC’nin çok büyük gelir kaybına uğrayacağını, maaş ödemekte zorlanacağını kabul etmeliyiz…
  Ayrıca yerli üretici ve ithalatçıların da büyük sıkıntılar yaşayacağını, ürünlerin elde kalacağını; bunun da işsizliği artıracağını akıllarda tutmalıyız…
  Öyleyse yapılması gerekenleri süratle yapacağız…
  Bugünün işini yarına bırakmayacak ‘parasızlık’ edebiyatının arkasına saklanmayacağız…
  İyi bir çalışma ile krizi fırsata çevirme şansımız vardır…  

YORUM EKLE

banner608

banner473