Uluslararası hukukun bir parçası olmak için çok çırpındık...
  Dünyalı olalım diye elde ne varsa Rumlara vermeyi kabul ettik...
  Ama olmadı...
  Rum liderliği bizlere “Siz dünyalı değil uzaylı olacaksınız” dediği için böyle çaresiz kaldık!..
  Ne üzücü!..
  Eve giderken ağlıyoruz, çıkarken ağlıyoruz...
  İş yok veya iş var gelir az…
  Cepte para yok, kredi taksitleri ödenemiyor…
   Çocuğun okul parası, evin kirası, cep faturası bel büküyor…
  Zavallı halkımız ve devletimiz...
  Dünyalı olamadık...
  Uluslararası hukukla bütünleşemedik...
  Yine de Allah’tan umut kesilmez...
  Belki seçimlerden sonra ‘bir umut’ doğar...
  Süpermen gelir bizleri dünyalı yapar!..
  İsterseniz o zamana kadar boş durmayalım...
  Mesela Almanya ile bütünleşmeyi deneyelim...
  Böylece uluslararası hukuktan ve dünyada olup, bitenlerden dersler çıkarmış oluruz...
  Mesela kamuda işe başlama ve çıkış saatlerini kart sistemine çevirelim...
  Evine erken gitmek isteyenlere, gezi planı yapanlara, hasta anneciğine bakamadığı için üzülenlere büyük bir fırsat yaratmış oluruz...

Peki nasıl yapacağız?..

  Sabah 9.00’da işe başlarken kartımızı cihaza takacağız...
  Öğlen 12.00’de çıkmak istersek aynı işlemi yapıp ‘bay bay’ diyeceğiz...
  Böylece kamu çalışanlarına ‘çalıştığı saat kadar’ maaş ödeyeceğiz...
  Milyonlarca liralık bir tasarruf söz konusu...
  Kamu çalışanları da işlerini kaybetmeden, hem para kazanmaya devam eder hem de çocuklarına, anneciklerine, teyzeciklerine bakma, onlarla vakit geçirme şansı bulur!..
 Yazda denize, kışta Trodos’ta kayağa gider...
  İlk adımı bu şekilde atalım bakalım...
  Tüm dünya ile olmasa bile Almanya’nın bir uygulaması ile bütünleşmiş oluruz...
  Sonra İngiltere’ye geçeriz...
  Bakalım onlar trafikte, seçim çalışmalarında, eğitimde, belediye hizmetlerinde ne tür uygulamalar yapıyorlar...
  Şimdi ağlamayı bırakalım...
  Dünyalı olmak için var gücümüzle çalışalım...
  Hem popülizm, hem de uluslararası hukukun parçası olunmuyor...
  Bir tanesine karar verip yürüyelim...
  Var mısınız?..