banner564

Aklın yolu uzlaşıdır

  Rumların Dışişleri eski Bakanı Nikos Rolandis, doğal gaz sondajları konusunda kendi yönetimlerini sık sık uyaran değerli bir siyasetçi ve işadamıdır…
  Spiros Kiprianu’nun Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Rolandis dışişleri bakanıydı…
  Ve o dönemde doğal gaz konusu gündeme geldiği zaman Türkiye’den güçlü bir ses yükselmişti:
  “İzin vermeyiz…”
  Eski arşivleri karıştırmak suretiyle o dönemde nelerin yaşandığını bulabilirsiniz…
  Türkiye’nin “İzin vermeyiz” diyerek, sondaj gemisini ‘vurma’ konusundaki ciddiyetini anlayan Rolandis, Cumhurbaşkanı Kiprianu’yu ikna ederek gerilimi önlemişti…
  Kiprianu sonrasında bu konu sık sık gündeme geldi…
  Türkiye 2003 yılına kadar, tek yanlı sondaj faaliyetlerine girişilmesi halinde Doğu Akdeniz’in cehenneme döneceğini söylüyordu…
  Ne var ki; Anastasiadis’in göreve gelmesinden sonra, Türkiye’nin içte yaşadıklarını fırsat bilen Rum-Yunan tarafı, ABD’nin desteğini de alarak sondaj faaliyetlerine başladı…
  ExxonMobil şirketinin Afrodit bölgesinde kazıya başlaması onlar için en büyük güvenceydi…
  Ne yani; Türkiye ABD ile savaşa mı girecekti?..
  Nitekim bu çalışmalar ilerledikçe ilerledi…
  ExxonMobil sonrasında Katar Petrolium, Fransız Total, İsrail’in Delek ve İtalya’nın ENI şirketleri de bölgeye geldi…
  Rum Yönetimi, dünyanın dev şirketlerini yanına almak suretiyle doğal gaz faaliyetlerini sürekli ileriye taşıdı…
  Türkiye; bu durum karşısında haklı olarak “O zaman ben de kendi egemenlik sahamda ve KKTC’nin izin verdiği bölgelerde arama yaparım” diyerek kararlılığını ortaya koydu…
  Barbaros Hayreddin Paşa’nın sismik araştırma yapmasının ardından Fatih gemisi bölgeye geldi…
  Yakında Yavuz sondaj gemisi de bölgede olacak…
 
Suçlu biz mi oluyoruz?

  Rumların tek yanlı girişimlerine destek çıkan ülkelerin şimdi Türkiye’ye ‘geri çekilmesi’ yönünde mesaj göndermeleri anlamlıdır…
  Tamamen tek yanlı bakış açısıyla Rum tarafının yanında yer almaları insan haklarına ve Kıbrıs’la ilgili uluslararası anlaşmalara tamamen aykırıdır…
  Buna karşın “Biz güçlüyüz ve yaparız” diyorlarsa; o zaman gerilim kaçınılmazdır…
  Böylesi bir gelişmenin hiçbir tarafa fayda sağlamayacağı bilinmeli ve yanlıştan dönülmelidir…
  Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye sırf müzakereler başlayabilsin diye zamanında Barbaros gemisini geri çekerek iyi niyetini ortaya koymuştu…
  Buna karşın Rum tarafı “Münhasır Ekonomik Bölge” diyerek, sondaj çalışmalarını durdurmadı…
  Çalışma alanını sürekli genişletti ve bunu müzakere konusu yapmayacağını açıkladı…
  Ancak; önümüzdeki günlerde daha da artacağı belli olan büyük bir gerilimi önlemek için bu kez onların geri adım atmasından başka çare yoktur…
  Ya müzakere masasına oturulur ve iki toplumun hakları teyit edilir…
  Ya da güneyin yaptıklarını Türkiye ve KKTC de yapar…
  İşte o zaman nelerin olacağını kestirmek çok zordur…
  İşin ciddiyetini anlarlarsa ne ala…
 Anlamazlarsa yaşanacakların sonucuna katlanırlar…
 Aklın yolu uzlaşıdır…
 Bizim tavrımız da budur… 

YORUM EKLE

banner608

banner473