Güney Kıbrıs ve Yunanistan ‘doğal gaz’ sondajları konusunda istikrarlı bir politika izliyor...
   İlk yıllarda Türkiye’nin ‘sert uyarıları’ karşısında sondaj faaliyetlerini ertelemiş olsa da ana hedefinden vazgeçmedi...
   Türkiye’deki siyasilerin koro halinde “NATO’nun en güçlü müttefiki” sloganına sarılarak, zaman zaman ABD ile gerilimi tercih etmesi de Rum ve Yunanlıların planlarına büyük katkı sağladı...
   ABD bir yandan Yunanistan’ın askeri gücünü F-35’ler ve deniz altı savaş gemileriyle takviye ederken; diğer yandan Güney Kıbrıs-Yunanistan ve İsrail yakınlaşmasına ‘Yeşil ışık’ yaktı...
   Güç dengesini değiştirmeye yönelik planlara destek verdi...
   Bunun bir neticesi olarak Güney Kıbrıs ve Yunanistan; sadece İsrail’le değil, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la ‘üçlü stratejik anlaşmalar’ imzaladı...
   Söz konusu ülkelerle onlarca askeri tatbikat düzenlendi...
   Bundan 3 yıl öncesine kadar Kıbrıs açıklarında doğal gaz sondajı başladığı zaman Türkiye’nin sert tepkisiyle bu çalışmalara ara veriliyordu...
   Şimdi ABD’nin ExxonMobil şirketiyle Katar’ın dev petrol şirketi ‘Glafkos’ yatağında sondaj çalışmalarını aralıksız sürdürüyor...
   Önümüzdeki dört ay içinde sonuçları açıklamaları bekleniyor...

EastMed yeni uyandırdı

   Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın bir başka önemli başarısı, İsrail’le birlikte ABD’nin de güçlü desteğini alarak EastMed projesini hayata geçirmek için istikrarlı adımları atmaktı...
   Bundan üç yıl öncesinde doğal gazın ‘çok masraflı olduğu halde’ Avrupa’ya Yunanistan üzerinden ulaştırılacağı söylendiğinde; gerek KKTC’de gerekse Türkiye’de “bu çılgın proje hayata geçirilemez” söylemleri ön plana çıkarılıyordu...
   Peki neden ?..
   Çünkü çok pahalı bir proje ve Avrupa’ya Türkiye üzerinden ulaşmak varken, bu pahalı projeyi tercih edemezdi!!!
   Şimdi görüyoruz ki; ABD bu projeye güçlü destek veriyor...
   Avrupa’yı, Rusya’ya bağımlılıktan kurtarmak ve temiz enerjiyi hayata geçirmek için projeye sahip çıkıyor...
   Yine görüyoruz ki; Türkiye’deki bazı ulusal kanallar uykudan yeni uyanmış çocuklar gibi EastMed’i ana gündem maddesi yapmaya başlamış...
   Bizdekilerin gündeminde böylesi bir sorun hiç yok...
   Sağcısı Anavatan sloganına sarılmış, solcusu da federasyona...
   Ama; Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin çıkarları konusunda fikir yürüten, öneri sunan bir Allahın kulu yok...
   İşte en büyük talihsizlik de budur...
   Dikilitaş siyasetiyle bugüne kadar kendi kendimizi avutmuş olabiliriz...
   Ama bundan sonrası çok farklı olacak...
   Akşam saatinde hiç kimse bizlere “günaydın kardeş” demeyecek...
   Haydi şimdi hep birlikte 23 Ocak zaferine doğru ilerleyelim...