banner564

Algı değişimiyle sağlıklı toplumlar yaratmak

Her bir bireyin algısı kendi gerçekliğini yaratır ve çeşit çeşit farklı algının birleşmesiyle de 
toplumumuzdaki gerçeklik yaratılır. Bu dış yaratımın içerden ve bireyden başladığı gerçekliğini ele alacak olursak; köklü bir değişim için, önce ‘Ben’ kavramına dönüyoruz. 
Peki bireyin algısını ve bakış açısını olumlu yönde değiştirmek nasıl mümkün olabilir? Ne kadar ge-niş açıyla hayatı algılayabilen bireyler yetiştirebilirsek, toplum o kadar bilinç seviyesi yüksek bir hale gelir. Bugün daha ileri seviyeye ve gelişime ulaşmış toplumların nasıl başarılı olduklarını 
araştırırsak, eğitimlerinin farklılığıyla bireylerin kendisine ve başkalarına yararlı bakış açılarına sahip olduklarını görebiliriz. 
Birlik bilincini yakalamış toplumlara baktığımızda, farklı olarak ne yaptıkları sorusunu 
sorduğumuzda küçük yaştan itibaren beden, zihin ve nefes farkındalığı çalışmalarına yer verildiği görülmektedir. 
  Bu çalışmalar kişinin kendisiyle olan iletişimini değiştirici, dönüştürücü ve geliştirici 
çalışmalardır. Kişinin kendi gelişimi, bedenin farkındalığı ve değişimi, nefesinin farkındalığı ve de-ğişimi, dolayısıyla zihnin yani algılarının değişimiyle gerçekleşebilir. 
  Yani işin daha derinine bakacak olursak bireylerin aldığı farkındalık ve dönüşüm eğitimleri, bu gibi toplumların daha başarılı, üretken ve düzenli, huzurlu toplumlar olmalarına sebep olmaktadır. Eğer bizler de daha sağlıklı bir toplum içerisinde hayatımızı sürdürmek istiyorsak bunu başaran toplumları örnek alacak kadar mütevazi olmayı öğrenmeliyiz. 
  Bunu örnekleyecek olursak, bugün İngiltere, İsveç, Portekiz, Hollanda ve daha pek çok ekonomik ve siyasal olarak gelişmiş toplumlarda, ilkokuldan başlayarak bu eğitimlere yer verilmektedir. Bu çalışmaların yer aldığı okullarda, çocukların olumlu yöndeki hızlı değişimine tanıklık edilmektedir.
  Çocuklarımızın erken yaşta başlayarak stresle baş edebilme kapasitelerini artırmak, konsantrasyon kabiliyetlerinin artışı, kendileriyle olan iletişimlerinin gelişimi, performanslarının yükselmesi ve kişi-sel potansiyellerinin ortaya çıkması ile toplumsal başarı grafiğini yükseltmemiz mümkündür. Değişi-min gerçekleşebilmesi, yüzeyi değiştirmeye çalışarak değil derin ve kökteki yapının 
geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. 
  Herkes kendi algısıyla kendi gerçekliğini yaratır ve her birimizin gerçekliği bir araya geldiğinde toplum kendi gerçekliğini yaratmış olur. Bu noktadan hareket edecek olursak köklü bir değişim için, eğitimlerimize yenilikçi bakış açılarıyla bakmaya başlamamız ve çocuklarımızın sağlıklı 
gelişimi için beden, zihin ve nefes farkındalığı çalışmalarına yer vermemiz birincil hedeflerimizin arasında olmalıdır.  

YORUM EKLE

banner608

banner473