Ersin Tatar; Başbakanlıkta iki yılını bile doldurmadan Cumhurbaşkanlığı’na terfi etti…
   Böylece hem Başbakanlık makamı boşaldı, hem de UBP Genel Başkanlığı…
   UBP Genel Başkanlığı için seçime gidildi…
   Altı bini aşkın üye sabahın erken saatlerinden itibaren oy kullanmak için güneşin altında sıra bekledi…
   Sonrasında en çok oy alan iki aday ikinci tura kaldı…
   Ne var ki; sihirli bir değnek uzatılınca; ikinci tura saatler kala kurultay iptal edildi…
   Bunun ardından hükümeti kurma görevi UBP’nin genel sekreterine verildi…
   UBP’nin genel sekreteri, yasalara göre hakkı olan 14 günlük süreyi saatine, dakikasına kadar kullanarak dün görevi iade etti…
   Daha işin başından başarılı olamayacağını bildiği halde 14 günü neden saatine, dakikasına kadar harcadı?..
   Ülkenin bu kadar sorunu varken, yeni bir hükümetin kurulması için aynı kişilerle defalarca görüşmenin ve olumsuzu, olumluya çevirme beklentisinin yarattığı sıkıntılar neden dikkate alınmadı?..
   Ve perde gerisinde rol alanlar neden çelişkili tavırlar izledi?..
   Küçücük bir ülkede ‘siyasi manevraları’ alışkanlık haline getirdikleri bir gerçektir…
   Ancak; bu tür manevraların faturası da ortadadır…
   Rumlardan kalanların büyük bir kısmını batırma becerisinin dışında kendi imkanlarımızla yarattığımız veya ileriye taşıdığımız bir tane eser var mıdır?..
   Sakın üniversitelerden ve yeni otellerden söz edilmesin…
   Onların tamamı Türkiye’den sağlanan krediler veya destekler sonucunda gerçekleşti…
   Üç tane gölet yapılmışsa Türkiye sayesinde oldu…
   Onları da bizler kuruttuk…
   Narenciye üretimini 220 bin tonlardan 60 binlere düşürdük…
   Telekomünikasyon hizmetlerini geliştiremedik…
   Karayolları, Su ve Posta dairelerini iş yapamaz hale getirdik…
   Nerede başarılarımız?..
   
Top şimdi Erhürman’da

   CTP; UBP’nin ‘icraat hükümeti’ önerisini geri çevirdi…
   Yoksa geniş tabanlı bir hükümet kurulabilirdi…
   İkinci alternatif olan HP de ortaklığa girmedi…
   Ve Ersan Bey 14 günlük süreyi son dakikasına kadar kullandıktan sonra görevi iade etti…  
   Şimdi hükümeti kurma görevi CTP lideri Erhürman’da…
   UBP ile kurabilir mi?..
   Kesinlikle olmaz…
   HP ile?..
   Sayısı yetmez…
   HP’ye ilaveten DP ve TDP’yi de alırsa, o zaman eskisine döneriz…
   Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘dış müdahalelerden’ yakınan ve Akıncı’nın seçimi kaybetmesinde CTP’yi de suçlayan TDP şimdi 4’lü koalisyona girme cesaretini gösterebilecek mi?..
   Göstermesi halinde ortaya çıkabilecek sorunları aşabilecek mi?..
   UBP başkanlığındaki bir hükümete girmeyeceğini, hatta milletvekilliği görevinden ayrılma düşüncesinde olduğunu söyleyen; kendi partisinin kararına da uymayan Serdar Denktaş ile arkadaşı Koral Çağman, bakanlık karşılığında 4’lüye destek verecek mi?..
   DP’li Denktaş’ın, Maliye Bakanlığı dönemindeki icraatlarına tepki göstererek, bunu hükümeti düşürmeye kadar götüren HP, şimdi “Dün dündür bugün bugündür” diyerek, aynı ortaklığa dönüş yapabilecek mi?..
   Bunları önümüzdeki günlerde göreceğiz…
   Tufan Hoca da hükümeti kuramazsa, o zaman topu bir başkası alacak…
   Ali topu at…
   Tut Ali tut…