Duydunuz mu neler oluyor bu ülkede?..
İşçinin paralarına el koyuyorlar!!!
Ayağa kalkın ey insanlar!!!
Fonları yağmalama dönemi başlıyor!...
Hep birlikte hücum…
Kim diyor bunu?..
Eski Çalışma Bakanı Zeki Çeler…
Ekonomik bilgisi, yönetim deneyimleri dünyanın ilk 10’u arasında!..
Başka kimler diyor?..
Her fırsatta devlete ve özel sektöre saldıran sendikacılar…
İnsanlar yollarda ölürken kılını dahi oynatmayan bu insanlar; yabancı işçilerden ve işverenlerden kesilen İhtiyat Sandığı primlerini ‘sendikalaşma uğruna’ kullanmak istiyor…
Devleti batırdılar, sıra özele geldi…
Bir yandan “nüfus patlaması yaşanıyor” diyerek yabancı çalışanlara saldırırken, diğer yandan onların paralarını ‘kendi çıkarları’ için kullanma kavgası veriyorlar…
Halbuki; hem bizim, hem de yabancı çalışanların bu ülkede daha iyi bir sağlık hizmeti alma hakkı vardır…
Ama alamıyoruz…
Devlet hastanelerinde çok büyük sorunlar yaşanıyor…
İlaç ve doktor; bina ve yatak sıkıntısı yaşanıyor…
Çoğu hastaya doğru teşhis konulamıyor…
İkinci bir Adli Tıp Uzmanı tayin edilemiyor…
Ama sözde ‘devrimci’ olanlar bunu görmüyor, önlem alınması için akılcı proje üretemiyor…
Çöken yolları kim yapacak?..
Ayrıca önemli bir gerçeği gözden kaçırıyorlar…
İhtiyat Sandığı fonunda biriken paralar, tüm sektörlerde yerli istihdamı sağlayacak miktarda değildir ve olamaz…
Öyleyse sadece belirli bir kesimi destekleyip, diğerlerine haksızlık yapmak ‘insan haklarıyla’, ‘adil düzenle’, ‘devrimcilikle’ ne kadar bağdaşıyor?..
Bunu da kimse tartışmıyor…
Çöken yollarımızda insanlar hayatını kaybederken, fonda biriken paranın bir kısmını kullanmak ve tüm insanlara daha güvenli seyahat hakkı sağlamak doğru olandır…
Yanlış olan ‘gözü kapalı’ bir şekilde saldırıya geçmek ve siyasileri yıldırmaya çalışmaktır…
Siyasilerin ciddi bir duruş sergilemesi halinde bu çarpık düzeni değiştirmek mümkündür…
Ne var ki; her 10 ayda bir hükümet değişikliği yaparak veya iki yılda bir seçime giderek bunu başaramayız…
İyi Pazarlar…
