Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, kalabalık bir heyetle birlikte Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret etmesi ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde kararların alınması sevindirici bir gelişmedir…
Ancak; bu ilişkilerin artık ‘sözden öteye’ geçmesi gerekiyor…
“Kıbrıs bizim canımız, göz bebeğimiz, her şeyi yaparız, ederiz” mesajlarının ötesinde icraat istiyoruz…
Özellikle de ‘ambargolardan’ söz edilmesi karşısında, somut adımların atılması kaçınılmazdır…
Bunlardan bir tanesi, Türkiye’den ithal edilen ürünlerin adaya sıfır gümrükle girmesidir…
Bazı kesimler “Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşması olduğu için bunu yapamayız” diyebilir…
Ancak bu tutarsız mazeretleri artık bir kenara bırakma zamanıdır…
KKTC hükümeti, Türkiye’den ithal edilen ürünlerden stopaj, KDV ve bir sürü vergi almayı kaldırırsa, hiç kimse bunu engelleyemez…
Ortaya çıkacak gelir kaybını bir şekilde formüle ederseniz, KKTC çok kısa sürede çok ucuz bir ülke haline gelebilir…
Uçaklar nerede?
Bir diğer önemli sorun ulaşımda yaşanan sıkıntılardır…
Ercan ile dış ülkeler arasında doğrudan uçuş yapılamadığı için Kıbrıs Türk turizmi bundan büyük zarar görüyor…
Hatta sadece turizm sektörü değil, bu sektöre malzeme temin eden tüm sektörlerin ve KKTC devletinin ciddi zararları vardır…
Haksız ambargolar devam ettiği sürece, bu konudaki olumsuzlukları asgariye indirebilmek için yapılması gereken, Türkiye üzerinden aktarmasız sefer yapmaktır…
Geçmişte KTHY’nin İngiltere-Ercan arasında Antalya veya İzmir üzerinden aktarmasız sefer yaptığı günleri anımsayalım…
Yolcular kısa bir süre uçak içerisinde bekletildikten sonra aynı uçak ile adaya taşınabiliyordu…
KTHY kapandığına göre bu önemli görevi THY’nin üstlenmesinden başka çare yoktur…
KKTC hükümetlerinin ve ekonomik örgütlerin bu konuda Türkiye hükümetlerinden ısrarla yardım talep etmeleri kaçınılmazdır…
Hisarcıklıoğlu destek vermeli
Ticaret Odası yönetimi de, Sayın Hisarcıklıoğlu’nun ziyareti sırasında bu konuyu ciddiyetle gündeme getirmeli ve yardım talep etmeliydi…
Ama yapılmadı…
Her ne halse önümüzdeki helvayı yemek gibi bir niyetimizin olmadığı anlaşılıyor…
Sadece “Yandık, bittik” masalıyla kendi kendimizi avutmaya çalışıyoruz…
Tüm başarısızlıkları ambargolara bağlıyoruz…
İddia edildiği gibi, bizleri çaresizlik içinde bırakan bir ambargo uygulaması da yoktur…
Ambargonun en büyüğünü kendi kendimize uyguluyoruz…
Ercan Havaalanı’ndaki yüksek vergileri aşağılara çekme gibi bir girişim yapmıyoruz…
KKTC devletinin ve ulaşım şirketleriyle, turizm sektörünün bu konuda ne kadar zarara uğradığını hesaplayamıyoruz…
“İşin içinde bazı kesimlerin kişisel çıkarları olmasaydı, Ercan vergileri çoktan aşağılara indirilirdi” diyenler vardır…
Birileri bunun yanlış olduğunu göstermek istiyorsa, elini uzatmalı ve havaalanı vergileri ucuzlatılmalıdır…
Vergiler aşağılara çekilirse, ulaşımda bir miktar ucuzluk sağlama şansımız vardır…
Aksi halde Güney Kıbrıs ile turizm alanında yarışabilmemiz mümkün değildir…
Son yıllarda her biri 200 milyon dolar değerinde mükemmel tesisler yapan yatırımcılara, istihdam edilen binlerce insana, ürünlerini bu işletmelere satıp geçimini sağlayanlara, ithal ürünlerini pazarlayanlara daha fazla haksızlık yapamaz, devleti yüz milyonlarca dolarlık gelirden mahrum edemeyiz…
Hayalini dahi göremeyeceğimiz tesisler bugün, Rumlara karşı en büyük gururumuzdur…
“Her şeyi batırdınız, bitirdiniz, yok ettiniz” diyenlere, büyük bir gururla yeni yatırımları gösteriyoruz…
Gelip görenler parmaklarını ısırıyor “Bizde böylesi muhteşem tesisler yoktur” diyor…
Bunların kıymetini bilmeli, kişisel kaprislere kapılmadan KKTC’nin ulaşım sorununu çözecek adımlar atmalıyız…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Temmuz’da adamıza yapacağı tarihi ziyaret, KKTC ekonomisinin sıkıntılardan kurtulabilmesi açısından da tarihi bir önem taşıyor…
Güzel günler elimizin altındadır…
