Diyalog Gazetesi
2025-12-26 10:47:34

Boş konuşma örneği olarak Stefanu!

Hasan ERÇAKICA

26 Aralık 2025, 10:47

Boş konuşmanın bazı teknikleri vardır… Olan-biteni sıralarsınız, konuşmuş olurusunuz ama “boş” konuşursunuz.

Olaylar çoğu zaman çeşitli tehditler içerir… Bunları sıralamak ama nasıl berhava edilecekleri üzerinde durmamak da “boş” konuşma sayılmalıdır.

Eğer bir siyasetçiyseniz, sizin göreviniz haberleri tekrar etmek değil, bu haberlere bağlı olarak “farklı bir tutum” açıklamak veya muhataplarınızın tutumuna destek vermektir. Siyasetçiler tehditleri görüyorlarsa nasıl gerileteceklerine ilişkin öneriler de yaparak halkın desteğini almaya, güç sahibi olmaya ve sonuçta bu tehditlerin geriletilmesinde görev almaya da talip olmalıdırlar.

Ne yazık ki, “boş konuşma”, siyasetçilerin önemli bir kesimi tarafından marifet sayılıyor. “Konuşayım, görünürlüğüm artsın ama öneri yaparak risk almayayım” anlayışı statükocu siyasetçilerin ortak özelliğidir herhalde…

Bir süreden beri izliyorum. Kıbrıs Rum sol hareketinin kalesi olan AKEL, neredeyse her konuda bu tutumu izliyor. Genel Sekreter Stefanu’nun açıklamalarını dikkatle okuyorum ama ne dediğini anlamıyorum.

Dünkü Haravgi gazetesine göre Stefanu, Kıbrıs sorununda yaşanan hareketliliğin fırsatlar yarattığını belirtmiş… Bu fırsatların ne olduğunu merak ettim ama hiçbir ip ucu bulamadım!

Stefanu liderliğindeki AKEL, KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman tarafından önerilen dört maddelik metodolojiden bir yıldan beri haberdardır. Biz de onların bu metodolojiye onay vermediklerinden haberdarız. Bu durumda bekledikleri fırsat, Hristodulidis’in bu metodolojiyi kabul etmesi ve kendilerine saldırı olanağı tanıması mı; yoksa Erhürman’ın geri adım atmaya zorlaması ama başaramaması mı? Hristodulidis bu metodolojiyi kabul etmez ve Erhürman da ısrar etmeye devam ederse ortaya çıkacak fırsat ne olacak?

Bugünlerde esas tartışma konusu budur. AKEL’in ve Genel Sekreter olarak Stefanu’nun bu konuda söyleyecekleri olmayacak mı?

Bu tartışma konusu orta yerde dururken AKEL sözcüleri “Rum tarafının yeni gelişmeler için uygun şekilde hazırlanmasından” veya “müzakerelerin 2017 yılında kaldığı yerden yeniden başlamasına dair hedefe nasıl ulaşılabileceği konusunda da net olmasından ve bir yol haritası oluşturmasından” söz ediyorlar.

Bir sürü laf! Laf-ü güzaf!

Kıbrıslı Türklere çözüm sürecinde birlikte çalışacakları Kırbıslı Rum siyasiler ve liderler lazımdır ama AKEL, her kritik aşamada Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasından yana ağırlık koymuştur. Tarihi gerçek budur…

AKEL, bugünkü tutumu ile de çözüm arayışlarına katkı koymamaktadır. Aslında ne istediği veya yaptığı bile belli değildir. Günümüzün gerçeği ise budur!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.