Diyalog Gazetesi
2025-07-09 09:36:32

Böylece, tangodan da mahrum kaldık!

Hasan ERÇAKICA

09 Temmuz 2025, 09:36

Aslında gayleyi Kemal Baykallı çekmelidir; tangocu O’dur!
BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin, “iki kesimli, iki toplumlu federasyon çözümünün, iki taraf için artık ortak bir referans noktası olmadığını” söyledi ve ekledi, “Bilindiği üzere tango yapmak için iki kişi gerekir!”
Bu ifadeler 8 Temmuz Salı gününün en fazla paylaşılan ifadeleri oldu herhalde. Böylece tangonun sonuna geldiğimiz ilan edilmiş oldu diye düşünenler var ve bundan fazlasıyla memnundurlar. 
Holguin, Politis gazetesine verdiği demeçte yukarıdaki ifadelerin yanısıra daha pek çok şey söylemiş gördüğüm kadarıyla ama biz bunlarla o kadar mutlu olduk ki gerisine aldırmadık!
Bu mutluluğumuzu pekiştirmek için tek kişilik bir modern koreografi geliştirmemiz gerekecek sanırım. Tango yapmayacağız, kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız!
Bu arada, Cumhurbaşkanı Tatar, Fidias ile olan muhabetini “Rum tarafı bizi rahat bıraksın, kalkınalım! Kalkınalım ki Türkiye ile entegre olmayalım ve daha rahat bir şekilde müzakere edebilelim” noktasına kadar getirdi.
Ben her şeyi karıştırdığımı itiraf etmek zorundayım…
1- Ortak zemin yok olduğuna göre bundan böyle kaderimiz ile başbaşa olduğumuzu anlıyorum. Her ne kadar iş birliğinden söz edip duruyorsak da Fidias’ın da kestirmeden söylediği gibi Rum tarafı bizi baskı altında tutmayı, istediği çözümü kabul etmemizi sağlayacak bir kaldıraç olarak kullanıyor. Ortak zemin de yok olduğuna göre istediği gibi hareket etme özgürlüğünü tepe tepe kullanacaktır.
2- Bu belirsizlik ortamında “ekonomik olarak kalkınmak ve Türkiye ile entegre olmamak için yine Rum tarafının icazetine sığınacağız galiba… En azından Cumhurbaşkanı Tatar, ekonomik olarak kalkınabilmemiz için Rum tarafının bizi rahat bırakması gerektiğini söylüyor.
Anlamadığım şeyleri bir kenara bırakır ve ne anladığıma bakarsam “kendi kendimize yetmek ve kendi kendimizi yönetmek” gibi bir hedefimiz olmadığını anlıyorum.
Hiç hoş değil!
Hiçbir toplum böylesine iki seçenek arasına sıkışıp kalmamıştır. Her zaman için bir üçüncü yol vardır. O yol, kendi kaynaklarını mümkün olduğunca verimli değerlendirmek, kendi insan kaynaklarını harekete geçirecek proje veya vizyona sahip olabilmek ve çevrenle mümkün olduğunca olumlu ilişkiler kurmaktır. 
Bizim çevremizde belirleyici güç Türkiye’dir. İlişki kurmak konusunda rahat olmamız gerekir. Bir diğeri Rum tarafıdır. Sorunlu olsak bile ilişki kurmak için çeşitli olanaklar vardır.
Bırakın iki kişilik tangoyu, tam bir dans gösterisi bile çıkarabiliriz. Bu dans gösterisi bir başlasın, göreceksiniz ki katılan pek çok kişi ve devlet olacaktır!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.