Diyalog Gazetesi
2025-05-02 09:28:19

Devletin adını değiştireceğimize kendini değiştirelim!

Hasan ERÇAKICA

02 Mayıs 2025, 09:28

Bir 15 Kasım yıldönümünde, üstelik BRT ekranında Sayın İsmail Bozkurt’a sormuştum: Kıbrıs Türk Federe Devleti olarak neyi yapamıyorduk ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan ettik?
Yanıt çok basit ve ürkütücüydü: Hiçbir şeyi!
Bozkurt, KKTC olarak yapmaya çalıştığımız her şeyi, KTFD olarak da yapabileceğimizi ama bu görevleri yerine getirmeye çalışmak yerine devletin adını değiştirmeyi tercih ettiğimizi basit olduğu ölçüde çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştu.
Tam da bu nedenle, KKTC’nin Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünü pekiştirmek ve bu arada Rauf Denktaş’a seçilebildiği kadar seçilmek şansı vermek için ilan edildiği öne sürülebilir tabii… En güçlü gerekçe bu görünüyor!
Şimdilerde KKTC’nin adının Kıbrıs Türk Devleti olarak değiştirilmesi zaman zaman gündeme gelmektedir. İsim değişikliğini nasıl algıladıkları belli olmamakla birlikte bu “isim değiştirme” sevdasının Kıbrıslı Türklerden daha fazla Türkiye yetkililerini etkisi altına almış olması da ayrı bir ilginçliğe sahiptir doğrusu. Israrla adımızı değiştirmeye çalışıyorlar.
Şimdi, Cumhurbaşkanı Tatar da bu kervana katıldı: KKTC’nin federasyon için kurulduğunu ve değişirse iyi olacağını söyledi. Kendisi bu inançtadır ama Anayasa önemli bir engel olarak önünde durmaktaymış…
Bu yaklaşıma karşın, toplumun farklı kesimlerinden yükselen sesler oldu: Kimimiz isim değişikliğinin mafya türü işleri engelleyemeyeceğinden söz etti; kimisi ismi değişse bile KKTC’nin uluslararası statü kazanamayacağını anlattı. 
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, dünkü TV programında konuğumdu. KKTC devletinin mülkiyet sorunları, Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmaları ve yabancılara mülk satışı konusunda nasıl bir aymazlık içinde olduğunu anlattı. Mülkiyet sorununu en önemli sorun sayıyoruz ama çözümü için hiçbir şey yapmıyoruz; para ayırmıyor, istihdam yapmıyor, uzman desteği almıyoruz.
Devletimiz sadece mülkiyet konusunda değil, sağlıktan eğitime; altyapıdan sosyal dayanışmaya kadar pek çok alanda tam anlamı ile işlevsizdir ama adını değiştirerek yaşadığımız sorunlardan kurtulacağımızı hesap edenler bile var.
Garip bile değiliz doğrusu… “Etkisiz eleman” da değiliz… Enerji harcayarak dönüp duran avara kasnak gibi bir şeyiz biz; dönüp duruyoruz ama bir hava kestiğimiz yoktur.
Kim olduğumuzu, ne olduğumuzu veya olamadığımızı gerçekçi bir şekilde masaya koymadan hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunamayacağımız ortadadır. Konuşup duracak; bazı makamları ele geçirerek kamusal kaynaklardan yararlanmaya bakacağız anlaşılan! 
Şimdiki durumda ne olduğumuzun farkında olmak, kendimizi tanımak birinci önceliğimiz olmalı…


Ne işe yaradığını anlayamadığımız devletimizin adını değiştirerek sorunlardan kurtulacağımızı düşünenler olabilmesi, kendi başına ilginçtir. İşe yaramazlığımızı tek başına anlatmaya bile yeterlidir!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.