Diyalog Gazetesi
2025-12-01 10:34:43

Dördüncü için ondan beklenen bir şey yok zaten!

Hasan ERÇAKICA

01 Aralık 2025, 10:34

Rumları yola getirecek, bir anlaşmaya razı olmalarını sağlayacak şey korkudur! Çözümsüzlükten veya çözümsüzlüğün bugünkü şeklinden yeterince besleniyorlar. Çözümsüzlük halinin bu şekilde devam edemeyeceğini anlarlarsa çıkarlarını, çözüm arayışlarına katılarak korumayı düşüneceklerdir. Bu noktaya gelirlerse “teşvik edici” yaklaşımların gücü de; sonuçta çözüme ulaşma olasılığımız da artacaktır.

Bir yanda korku, diğer yanda teşvik, her türlü sorununun temel motivasyon kaynaklarıdır zaten… Kimileri bunu, ödül ve ceza olarak formüle eder!

Cumhurbaşkanı Erhürman’ın kapsamlı çözüm müzakerelerine başlamak için önerdiği yöntem, Rum tarafında tam anlamı ile reddedilmeyecek gibi görünüyor. Dört maddenin üçüne itiraz edilmeyecekmiş… Asıl sorun dördüncü maddede…

Erhürman’ın önerdiği müzakere yönteminin dördüncü maddesi, müzakere sürecinin Rum tarafının isteksizliği yüzünden başarısız olması halinde “şimdiki duruma” geri dönülmeyeceğinin BM Güvenlik Konseyi tarafından garanti edilmesidir. Bu dördüncü madde, Kıbrıslı Rum lider tarafından onaylanması gereken bir madde olmaktan daha çok, uluslararası güçlerin ve asıl olarak BM Güvenlik Konseyi üyesi devletlerin üzerinde düşünmesi gereken bir maddedir.

Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmazlığı, geçmişte başlatılan müzakere süreçlerindeki tutumları ne olursa olsun uluslarası satülerinin, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasal temsilcisi olma durumlarının” bundan zarar görmemiş olmasından kaynaklanıyor. Annan Planı referandumundan sonra yaşananlar bu durumu çok iyi anlatmaktadır. Kıbrıslı Rum lider Hristodulidis de, önemli devletlerle savunma iş birliği anlaşmaları yaparak bu durumu pekiştirmeye çalışmaktadır. Bize kalan, müzakere masasında uzlaşıcı davranmak ama uzlaşma arayışına başlamadan önce uzlaşıya nasıl ulaşabileceğinin yollarının da göstermektir. Erhürman tarafından uluslararası topluma verilen mesaj tam da budur.

ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna topraklarını Rusya’ya peşkeş çekme girişimleri veya ABD Türkiye Büyükelçisi Barrak’ın Kıbrıs’ı çözümlenmesi gereken Türk-Yunan sorunları arasında sayması, Rum tarafında belli bir telaşa neden olmuşa benziyor.

Bu telaş hiç dinmemeli; Rum tarafı çözümsüzlüğün zevkini süren taraf olamamalıdır. Bizi çözüme götürecek olan budur. Erhürman’ın Hristodulidis tarafından kabul edilmesini beklemediğimiz dördüncü önerisi uluslararası caima tarafından ilgi ve kabul görürse çözüme ciddi bir şekilde yaklaşmış olacağız.

Ölümü gösterirsen sıtmaya razı edersin!

Atalarımız böyle demiş!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.