CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros’un Ankara ziyareti kamuoyunda ciddi bir yankı yaratmış olmalıdır. Başkalarını bilmem ama dün kiminle konuşmuşsam bana bu ziyareti sordu. Benim ilk andaki ve ziyaretin detaylarına ilişkin hiçbir bilgi edinemeden yaptığım yorum “normalleşiyoruz” demek oldu. Türkiye’de bir normalleşme çabası var ya, belki ondan da etkilenilmiştir ama bu da bir tür “normalleşme” sayılmalıdır.
Normalleşme çabası varsa ve bazı hareketler “normalle dönüş” olarak değerlendiriliyorsa mevcut durumun kendisi anormaldir demektir.
Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Karatepe’nin ziyaretinden sonra yapılan açıklamaları beğenmediğini “umarım normalleşme ruhunu zedelemez” diyerek ifade etti. Hangi anormal durumdan normale dönülmeye çalıştığını ifade etmekten korkuyor olsa bile Şimşek’in ifadesi “anormalliğin” yeterli kanıtı sayılmalıdır. Normalleşme veya anormallik böyle anlaşılmalıdır diye düşünüyorum.
Erhürman-Toros ikilisinin Ankara ziyaretini de normalleşme sayacaksak, CTP ile Türkiye’deki siyasi partiler arasındaki ilişkisizliği de anormal saymamız gerekiyor. Erhürman’ın Cumhurbaşkanı adayı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Başarılı olamazsa aktif siyaseti bırakacağı da söyleniyor; her yerde! Böylesi bir “son oyuna” kalkışmışsa hem dikkatli olmak hem de elindeki bütün kozları oynamak durumundadır. Ankara ile ilişkilerini bozmak istemediği şeklindeki eleştirilere şimdiye kadar prim vermemiş ve ilişkilerini bozmamak konusunda kararlı durmuş olan Erhürman’ın şimdi Ankara’daki bütün siyasi çevrelerle iyi ilişkiler içinde olduğunu göstermesinin zamanı gelmiştir ve hatta geçmiştir. Bu ziyaret buna yardımcı olmuş görüyor. Etraftan bu izlenimi aldım… Erhürman’a oy verme eğiliminde olanlar, bu ziyareti büyük bir memnuniyetle karşıladılar.
Cumhurbaşkanlığı seçimine daha çok var… Erken genel seçim de beklemiyorum… Bu süre CTP’nin normalleşme mesajlarını halka iletmesi ve Ankara ile normal ilişkiler içinde olduğunu gösterecek hareketler planlayıp uygulaması için yeterlidir.
Bu normalleşmenin gerçekleşmesi KKTC demokrasisinin de normalleşmesine büyük bir katkı sağlayacaktır. Seçmenler, oy verecekleri siyasi parti veya kişilerin Ankara ile çalışabileceğine inanırsa siyasi eğilimleri doğrultusunda oy kullanabilme rahatlığına erişeceklerdir ki bu önemli bir “normalleşme unsuru” sayılmak durumundadır. CTP açısından ikinci adım, iktidara gelmeleri halinde Ankara’nın KKTC’deki ağırlığını hesaba katmaları ve ona uygun kararlar almalarıdır ki o da ikinci büyük bir adım olacaktır.
İşin bir de Ankara tarafı vardır tabii… CTP tarafından atılan bu normalleşme adımlarının Ankara tarafından aynı şekilde karşılanması halinde sorunlarımız çözülmüş olmayacak belki ama siyasi hayatımızdaki önemli bir eksiklik giderilmiş olacaktır. İktidar belki değişir, belki değişmez… Ama böyle bir normalleşme bugünkü iktidarın, iktidarını icra etme şeklini bile etkileyecek ve toplum hayatında çok şeyin değişmesine yol açabilecektir.
Erhürman ve Toros’un ziyareti Ankara ile ilişkilerin normalleşmesine giden yolda atılan bir adım olacak mı, göreceğiz!