Diyalog Gazetesi

Genç Vizyon’a konuk olan Özdemir Berova, Covid-19 salgınını değerlendirdi

GENÇ VİZYON

 Eller dezenfekte edilmeli

 Cemre AKAR

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Milletvekili Doktor Özdemir Berova, Covid-19 salgınıyla ilgili görüş ve düşüncelerini Genç Vizyon’a anlattı. Berova, özellikle ellerin yıkanması ve dezenfekte edilmesi konusunda ciddi uyarılarda bulundu.

Soru: Dünyamızı sarsan Covid-19 salgınını bir doktor olarak derin bilgi ve deneyimlerinizle okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz. Öncelikle Covid-19 salgınını herkesin anlayacağı bir dilde kısaca özetleyebilir misiniz?

Yanıt: Virüsler kendi kendini çoğaltabilen, en basit organizmalar olarak bilinmektedir. Bu kadar basit bir organizmanın kendi kendine dışarda çoğalma yeteneği yoktur. Virüsler konak adı verilen hücrenin içerisine girdikleri zaman çoğalma yetenekleri olur. Bu durumu bilgisayar virüslerine benzetebiliriz.
Yeni Coronavirüs (Covid-19) ise, ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü virüsün neden olduğu hastalığı tanımlamak için Covid-19 terimini kullanmaktadır. 30 Ocak 2020'de Covid-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık acil durumu ilan edilmiştir. 11 Mart 2020 tarihinde ise virüs pandemi, yani küresel salgın hastalık olarak ilan edilmiştir.
KKTC’de ilk vaka tespiti 9 Mart tarihinde ülkemize gelen Alman turist kafilesindeki kişilerde yapılmış bugüne kadar yüze yakın hastada virüs pozitif olarak saptanmıştır. İlk tespit edilen iki Alman hasta maalesef hayatlarını kaybetmiştir. Ülke olarak yakın temas içinde olduğumuz Rum kesiminde dört yüzün üzerinde vaka tespiti vardır ondan fazla kişi de hayatını kaybetmiştir. Anavatan Türkiye’de, İngiltere’de ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde ise binlerce pozitif vaka olup çok sayıda can kayıpları yaşanmaktadır.

Soru: Bu virüsün bulaşma şekli nedir?
Yanıt: Covid-19 virüsü genel kabule göre damlacık yoluyla yayılmaktadır. Şu ana kadar kanda tespiti yapılmamıştır. Feçeste tespit edilmesine rağmen bulaşıcılığı ispatlanmamıştır. Bu virüs damlacık yoluyla ya direkt olarak hastadan diğer kişilere ya da damlacıkların yüzeye düşmesi ile buradan elle alınmak ve ağız, burun, göz teması ile bulaştığı ifade edilmektedir. Virüsü alıp semptomsuz olarak geçiren kişilerin 14 gün bulaşıcı olabildikleri bilinmektedir. Semptom gösterenlerde bu semptomların virüse maruz kaldıktan sonra ortalama 5-7 günde ateş, kas ağrısı, kuru öksürük bazı hastalarda ishal gibi belirtilerden bir ya da birkaçı olduğu bilinmektedir. Bu virüs akciğer dokusunu tutmak suretiyle nefes darlığı semptomu ile Çift Taraflı Pnömoniye sebep olabileceğinden nefes darlığı şikayeti olanlar mutlaka sağlık servislerine başvurmalıdır. Semptom gösterenlerde eğer pnömoni gelişmemişse virüs alımı itibarı ile yirmi bir günlük bir bulaşıcılık süresi vardır. Pnömoni geçiren hastalarda bu süre bir aya kadar uzayabilmektedir.

Eve taşınan ürünlere dikkat

Soru: Marketten eve getirdiğimiz bir üründen bu virüsün bulaşıp bulaşmayacağı merak konusu. Kağıt, karton, plasik, kağıt-madeni para, kumaş vb. maddeler aracılığıyla bu virüs bulaşabilir mi?

Yanıt: Bu virüsün daha önce yüzey alanlarından da bulaşabileceğini ifade etmiştim. Bu konuda yapılan araştırmalar çeşitli yüzeylerde bu virüsün farklı zaman uzunluklarında kalabildiğini göstermiştir. Ancak virüsün yoğunluğu da bulaşımda önemlidir. Bir kişinin hasta olabilmesi için bir milyon kadar virüsü ağız ya da burun yoluyla alması gerekir. Bu yoğunlukta bir virüsün yüzeyde kalma süresi ancak birkaç saatle sınırlıdır. O yüzden madde farkına bakmaksızın ev dışında herhangi bir yüzey ile temas varsa ellerimizi antiseptik solusyonlar ile üsülüne uygun dezenfekte etmek gerekir. Marketten alınanlar eve getirildikten sonra bir iki saat daha sonra temas edilmeyecek bir yüzeyde bekletilirse faydalı olur. Marketten dönünce ellerimizi yıkamayı unutmamalıyız. Yine poşet içerisinden çıkarılan ve yıkanabilen ürünlerin yıkanması ambalajlı ürünlerin de alkol içeren bezlerle silinmesi faydalı olur. Tek kullanımlık poşetleri atmayı bez torbalarımızı da yıkamak faydadır. Son günlerde marketler girişlerde dağıtılan eldivenler ile alışveriş esnasında maske kullanırsak bu tür bulaşların önüne geçme oranı çok çok yükselir.

Soru: Maske ve eldiven kullanımı hakkında sizden biraz daha detaylı bilgi alabilir miyiz?

Yanıt: Korumak amacıyla maske kullanılması önerilmektedir. Tıbbi maskelere sağlıkçılarımızın esas ihtiyaç duyan kesim olduğunu hatırda tutarak internette de çok kolay ulaşabileceğimiz ev yapımı maskeler hazırlayıp bunları sosyal mesafeyi koruyamayacağımız yerlerde ki bu mesafe artık 2 m civarında olduğu belirtiliyor. Bu maskeyi kullanmak virüsün yayılım hızını azaltacaktır. Eldiven kullanımı ise sadece alışverişlerde kullanılması yeterlidir. El yıkama esas olandır.

1. Virüsü taşıyan biriyle temas edildiği takdirde kaç gün sonra test yapılması gerekmektedir?

Yanıt: Bir başka çokça sorulan soru virüs pozitif olan hastalar ile temas edilmişse ne yapılması gerektiğidir. Temaslılık yakın ve uzak olarak kabaca ikiye ayrılabilir. Yakın temas 2 metreden yakın bir mesafede virüs pozitif hastanın tespit edildiği günden ya da semptomları çıktıktan en fazla iki gün önce temas etmiş kişilerdir. Bu kişiler derhal izolasyona alınmalıdır. 
Ülkemizde şu ana kadar iki çeşit test yapılmaktadır. PCR denilen moleküler test ve antikor bakılabilen hızlı testler. PCR testinin pozitif olabilmesi için temastan en az 5 gün Hızlı Testlerin ise en az 7 gün sonra yapılması gerekir. Uzak temasta bulunanlar 2 metreden uzak ortak yüzey alanlarında temas olması ihtimaline karşı en azından evde kalmaları. Temastan 5 gün sonra ise test yaptırmaları uygun olur kanaatindeyim. Aşağıdaki tabloda Covid-19 için hastalık evreleri ve antikorların ortaya çıkma süreleri verilmiştir. Biz ancak bu süre aralıklarında testten doğru faydalanabiliriz. 
Kimler risk grubunda?

Soru: Risk gruplarını bir kez daha okuyucularımız için hatırlatır mısınz?
Yanıt: 60 yaş üzeri kişiler, hipertansiyon, diyabet ve kronik hastalıkları bulunan hastalar yüksek risk grubundaki kişiler olarak söyleyebiliriz.

Soru: Kişinin kendini koruması için neler önerirsiniz?
Yanıt: Son olarak şunu ifade etmek isterim ki bu salgına bağlı tehditler Avrupa, Türkiye ve Kıbrıs Rum kesiminde bu hastalık sonlanmadıkça ülkemizde de bitmeyecektir. O yüzden bundan sonraki uzun bir süreçte el hijeni ve sosyal mesafelere uyma konusunu hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekecektir. Bu iki temel konuda gerekli hassasiyeti gösterirsek sıkıntı yaşamayız. Şu anda ise etrafımızdaki ülkelerde artış hızı devam ederken evde kalmamız en önemli korunma yöntemidir. “Evde Kal Sağlıkla Kal” bu dönem için sloganımız olmalıdır. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.