Küçük bir ülkede hemen her gün bir farklı sorun yaşanıyor ve insanları gelecek açısından kaygılandırıyor…
Adli olaylarda meydana gelen artışlar, trafik kazaları, yolların durumu, elektrik kesintileri gibi ciddi sorunlarımız vardır…
Bir de çevre rezaleti…
Adam çöpleri kamyonete yüklüyor, bir süre sonra yol kenarına ve dere yatağına boşaltıyor...
Az ileride yaşayan vatandaş ise isyan ediyor bu duruma...
Yetkililere sesleniyor:
“Önlem alınız çevre mahvoldu, her taraf kirlendi”...
Haksız mı?..
Haklı olmasına haklı da kimin umurunda?..
Çevre Bakanlığı var, Çevre Dairesi var, 18 Belediye var, Kaymakamlıklar var...
Makam sahibi çok da, iş yapan insan yok...
Sorsanız “araç yok, personel yetersiz” diyecekler...
Öyleyse vurun kilidi, gidin evinize...
Müşavirleri ödeyen devlet sizi de öder...
Yazıklar olsun...
Yaşadığımız her yer, nefes aldığımız mahallemiz, köyümüz, kentimiz çöplerle kaplanmış durumda...
Ama kimin umurunda...
İnanın kimsenin umurunda değil...
Çevrenin ne kadar bozulduğunu görmek için başların kumdan kalkması gerekiyor...
Ama başların kumdan kalkması çok zor...
Yollarda can güvenliği kalmadı
Trafikte yaşananlar, özellikle ölümlü kazalar artış gösterirken, etkin önlemlerin alınmadığını üzülerek görüyoruz…
Gece vakti yolda seyreden aracın ışıkları yanmıyor...
Arkadan gelen az kalsın üzerine çıkıyormuş...
“Çıksaydı facia olacaktı” diyor...
Yaşadığına şükrediyor vatandaşımız...
Peki bunlar neden oluyor?..
Yeterli denetim yok da ondan...
Devlet korkusu kalmamış da ondan...
Bir de cezaların yetersizliği…
Ölümlü bir kaza sonrasında yüzde yüz suçlu olduğu kanıtlanmış adama en fazla 7 yıl hapislik cezası veriliyor…
Adam 200 promilin üzerinde alkol alıp yola çıkıyor, hiçbir suçu olmayan insanları öldürüyor ve siz ona 5 veya 7 yıl hapislik cezası verebiliyorsunuz…
Kaldı ki; hafifletici nedenlerin ortaya konmasından sonra ceza süresi 5 yılın altına düşebiliyor…
Bunun caydırıcı bir yanı var mıdır?..
Elbette yoktur…
Kimse gücenmesin…
Sahipsiz bir ülke görümündeyiz...
Varlık içinde yokluk çekiyoruz...
Her evin kapısında veya garajında 2 tane araba vardır...
Ama bu araçları yollarda kontrol edecek polis yok...
Bu araçların emniyetle seyredeceği yollar yok...
Yollarda koruyucu bariyer yok...
Aydınlatma yok...
Yeterince ikaz işareti yok...
Çok üzücü bir durum…
Hasan Nuri 2 Gün Önce
PİSLİK İÇİNDEKİ İNSANSANLARI PİSLİK İÇİNDEN KURTARIP TEMİZLEYEBİLİRDİNİZ ‘ İNSANLARIN İÇİNDEKİ PİSLİĞİ TEMİZLEYEBİLMENİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR ! “ bir İngiliz Atasözüdür “
Tamer Karadeniz 2 Gün Önce
Bu memlekette devlet icin calisacak personel eksikligi yoktur. Sadece rahat memurluklarda olmasi gerekenin 8 kati memur vardir. Buna ragmen gorevlerini yapmazlar.
Tamer Karadeniz 2 Gün Önce
Kapisinda en az 2 arac tutan insanlar var. 5 kisilik ailede 5 arac var. Bu insanlar devlete karsi 1 inci olan vergi verme odevlerini yerine getirseler, zaten arabanin ucyz oldugu bu ulkede kamuya yeteri kadar arac rahat alinir..
Tamer Karadeniz 1 Gün Önce
Iskele bolgesindeki ucube yapilasmaya derhal dur denilmelidir.. Simdilik gelir getirdigi icin tesvik edilen Iskele bolgesinde devasa ucube yapilasma belki de tum KKTC yi kara bir delik gibi yutacaktir.
Muslihiddin 1 Gün Önce
KKTC yakin bir gelecekte, arabalardan sonra beton binalarin da yenmeyecegini anlayacaktir...
Hasan Nuri 1 Gün Önce
KKTCde Varlık içinde Youkluk mu yaşıyoruz yani ? KKTCdeki var olanı Yok etmedik de ne yaptık ki ? Hangi varlıktan söz ödüyoruz acaba ! KKTC öncesi her şeyimiz ile var olan Ülkemizde Milli Hava Yolumuz , Elektriğimiz Üretim İhracat ve Turizmmimiz Yokmuydu yani ! Neden var olanı yok edip de şimdilerde akın akın Güney Kıbrıs’a kayıyoruz acaba ! Gerçekçi olmalıyız 200,000 Rum’dan kalan tüm Zenginlikleri KKTCde yok ettik ! Uluslararası tutuklamalar sonrası Yağmalayıp Sattığımız Rum Mülklerinin de sonuna geldik ! Yoklar Ülkesi KKTCyi getirdiğimiz noktada bugüne kadar Var olanı Yok Etmeyip de Ne Yaptık yani ?