Diyalog Gazetesi
2020-12-24 10:05:33

Hellim, Azerbaycan, BM ve AB

Ferdi Sabit SOYER

24 Aralık 2020, 10:05

Hellim ile ilgili olarak Sanayi Odası ve toplumun önemli bir kesimi duyarlılık içindedir. Çünkü Güneyin bağnaz odakları, kendi dar ekonomik ve siyasi çıkarları için bu ürünün Kıbrıs Türk Toplumu tarafından ihracatının önünü kesmek istemektedir. Yalnız açık söylemek gerekir. Bu ürün hellim ve hallumi tanımlaması ile Kıbrıs’ın ortak orijinal ürünü olduğu tescil edilmiştir. Üstelik biz de hellimi, Türkiye’de tescil ettirdik. Üstelik Sanayi Odamız, Türkiye indinde hukuki, siyasi, idari pek çok başarılı adımlar attı.
Ancak Kıbrıs sorunun çözüm deviniminin sorunlu olduğu bir aşamadayız. Güneyin bağnaz odakları bunu fırsat sayıp, bu kez hellim ihracatı için “Kıbrıs Cumhuriyeti” otoritelerinin denetim ve izinin Kuzeyde de geçerli olması adımını öne aldılar. Bunu Kıbrıs Türk Toplumunun kabul etmesi imkânsız.
Bu nedenle Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Sayın Avunduk, haklı olarak, bunun iki taraf arasında, 2015’te yapılan antlaşmaya aykırı olduğunu ifade ediyor. Çünkü o antlaşmaya göre denetim, kontrol ve izin AB’den neşet alan bağımsız bir uluslararası şirket tarafından yapılacaktı.
Sayın Avunduk’un dile getirdiği 2015’teki Antlaşma; 11 Şubat 2014 Ortak Belgesinin iki tarafça kabulü üzerine gelişen siyasi ortamla şekillendi. Tıpkı 2004 sonrası gelişen ortamın sonucu olarak Yeşil Hat ve Mali Yardım Tüzüklerinin AB tarafından ilanı ve AİHM’in Taşınmaz Mal Komisyonunu kabul etmesi ve benzeri konuların geliştiği gibi. Güneyin bağnazları bu temeli sarsmak istiyor. 
Ancak bu temelleri; Kıbrıs sorununa BM parametreleri zemininde çözüm bulmayı siz kendiniz reddederseniz; işte o zaman kendi elinizle Güneyin bağnazlarına aradıkları fırsatı verirsiniz.
Bu konuda önümüzde ciddi bir yeni örnek var. Azerbaycan yıllar sonra işgal edilmiş Karabağ topraklarını kurtardı. Elbette ki Azerbaycan halkının dirayeti, kararlılığı bunda esastır. Ancak Azerbaycan’ın bu adımı, yalnız ulusal ölçekte değil, uluslararası siyaset ve hukukta da haklı konumda idi. Çünkü amacı Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü sağlamaktı. Azerbaycan’ın bu haklı temeli BM kararları ile evrensel siyaset ve hukukun kabulünde idi. Askeri ve ekonomik konumu bunun gereğini yerine getirme noktasına gelince, bu adımı attı. Ama yalnız askeri gücü ile yetinmedi. Aynı zamanda konu ile ilgili olan BM kararları zemininde tüm dünyada siyasi ve diplomatik girişimler yaptı. Elbette ki Türkiye’nin desteği önemli bir değerdi. Ama aynı zamanda Rusya, İran, İsrail, ABD, Irak, Körfez ülkeleri ve AB dahil bir kısmının aktif desteği de oldu. Azarbaycan’ın bu adımı içlerine sinmese dahi diğer kesimlerinde, “aktif” tarafsızlığını sağladı. Bu adımı Fransa içine sindirmedi. Hatta Karabağ zaferinden sonra Fransa Senatosu, Karabağ’da oluşturulan Ermeni devletini tanıma kararı aldı. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron bu karardan sonra, Fransa’nın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ifade eden BM kararlarına bağlı olduğunu apar topar açıklamak zorunda kaldı. Yani BM kararları çok önemli bir değer ve temeldir. 
Peki bunu hellimle ilgili neden anlattık? Tek Egemenliği, Tek Uluslararası Kimliği, ancak eşit iki Kurucu Devletin, İki bölgeli, İki toplumlu, Siyasi Eşitlik içinde bulanacağı Federal Kıbrıs’ı ilkesel olarak kabul ettiğimizi deklere ettiğimiz, 11 Şubat 2014 Ortak Belgesi oluştuğu için; hellimle ilgili AB indinde 2015’te o ortak antlaşma imzalandı. Şimdi dar bir bakışla iç siyasete dönük bir mantıkla BM parametrelerinin tümünü reddederek, iki ayrı devlet tezi ile yola çıkarsak, ilk etapta elimizden kayıp gidecek olan hellim olacaktır. Tıpkı Avrupa’ya gümrüksüz sanayi ve tarım ürünü ihracatımızı mühür değiştirme bağnazlığı nedeniyle ABAD kararlarının çıkmasına yol döşediğimiz gibi. 
Hellim ve hallumi Kıbrıs’ın ortak ürünüdür. Güney kadar bu ürünü dünyaya ihraç etme hakkımız var. Ancak adanın Toprak Bütünlüğü içinde BM parametreleri temelinde çözüm aramak dışına çıkarsak, “Kıbrıs Cumhuriyetini” gasp eden Güneyin bağnazlarına olanak sağlarız. Hellim konusu, 11 Şubat 2014 Ortak Belgesi zemininde, AB indinde ele alınmazsa ciddi risk var... 

Yorumlar (2)

Turkish power 3 Yıl Önce

Bm Abd ve ab nin azerbaycana hicbir faydasi olmadigi gibi minsk grubu vasitasiyla 27 yildir isgale goz yummuslardir karabagin kurtulmasinin 3 nedeni vardir 1)27 yıldır azarbaycaninin bu ana odaklanmasi2)Turkiyenin desteği 3)rusyanın amerikanci pasındaki desteklemeyip iktidardan gitmesini sağlamak istemesi ayrıca iranindestegi değil kösteği olmuştur çünkü en büyük korkuları irandaki azerilerin irandan ayrılmak istemesidir lütfen daha doğru bilgilerle yazalım saygilar

Turkish power 3 Yıl Önce

Oooo tarihe ve olaylara zangoç pasinyan gözlüğüyle bakanlar kırmızıya basmış kendine güven kendine kurtuluşu piskopos eteğinde arama

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.